Park Chaeyoung yani diğer adıyla Rose,Hyunjin'in kuzeniydi ve onun başından kızları o ve diğer kuzenleri salardı.Jisoo,Lisa ve Jennie.Hepsiyle aynı sınıfta olması büyük şanstı.Rose aralarından en yakın olduğu kuzeniydi.Ve onun için Rose ve Jisoo ayrıydı.Çünkü Hyunjin'in yanında kimse yokken (Ailesel durum olarak) Rose ve Jisoo vardı.Jennie ve Lisa küçük olduğu için onunla ilgilenemezdi ama onlarda telefonla da olsa elinden geleni yapardı.
"Hyunjin eğer bu kadar yakışıklı olmasaydın kimse senle uğraşmaz,bende onlarla uğrasmazdim.Bu sefer yanımda elektrikli gitarım var.Biri birşey yapmaya çalışırsa nasıl olsa kadınım kafalarına geçiririm.*güler*"
"*güler*salmıyorlar ki,ayrıca yakışıklı olmam benim suçum değil Chae.Vallaha siz 4 ünüz olmasa ne halt ederim acaba.Kızdan kurtarma makinesi misiniz nesiniz?"
"Eeee,erkeklerden hoşlandığ-"
"Jennie bi patlatırım görürsün sus!"
"Soya Unnie sakin ol?!"
"Ah Jennie,çocuk kızlardan mı erkeklerden mi hoşlanıyor kendisi bile bilmiyor."
"Haklılık akmıyor fışkırıyor."
Jennie sinir oldu.Yine Chaesoo ikilisi haklı çıkmıştı.Kollarını göğüslerinde bağladı ve yüzünü buruşturdu.
"İyi ki şaka yaptık ya,arkadaşlarım nerede?ben sarılmak istiyorum!"
Jennie temas bağımlısı bir kızdı ve Hyunjin bunu biliyordu.Jennie'nin yanına gidip ona sarıldı.
"Jen,herşeye kırılma ama lütfen.Bozuşuruz bak.Drama bağlıcaksan sana çikolata alırım görürsün."
"Tamam yaa birşey demedim."
Jennie Hyunjin ona sarıldığında kendini hep güvemde hissederdi.Hyunjin onun 2.babası gibiydi ve onunla sarılırken biri onları ayırırsa çok sinirlenirdi.Kızlar bildiği için yaklaşamazlardı Jennie Hyunjin'e sarılırken ona.Jennie Hyunjin'i çok seviyordu kısacası.
"Bitti mi?"
"Bitti."
"Lisa gel sıraya gidelim yoksa hocadan fırça yeriz."
"Tamam."
"Hyun?"
"Efm?"
"Bugün ponpon kızların maç için erkekleri destekliyecekler.Sende basketbol takımındasın ve böyle zamanlar ne olur biliyorsun.Bence Rose ve ya ben yanına geçiyim."
"Oh Soyaa her şeyde haklı olmak zorunda mısın,yanıma gel."
"Chae'yi seçmediğine şaşırdım."
"Bugün erkek arkadaşıyla buluşmaya gidecekmiş.Lisa bunda usta olduğu için ondan ders alacağını söyledi *güler*"
"Sewi kimmiş hanımefendi bize niye söylemiyor?"
*Sewi değilmiş aslında flörtüymüş ve ilk defa böyle bi şey yapacakmış."
"I understand prence!*gülerler*"
***
Öğretmen sınıfa girdi ve kapının kenarında bir çocuk vardı.Yüzü tam gözükmüyordu.Hyunjin şaşırmıştı.Bir erkek çocuğunun geleceğinden bahsedilmemişti.
"Pşt Soyaa,şu kim biliyor musun?"
"İlk kez görmüyorum bu çocuğu.Bugün okula gelirken görmüştüm.Yeni,arkadaşı yok ama ismini bilmiyorum.Bizim sınıfa geleceğinden haberim yoktu."
"Gençler toparlanın!Yeni arkadaşınızla tanışın.Gel tatlım."
Çocuk geldiğinde kendisi açıkça görünüyordu.Hyunjin'in ağızı açık kaldı.Çocuğun saçları gri,beyaz arasında tatlı bir renkte iki yana ayrılmıştı.Beyaz yüzüne özenle serpilmiş kusursuz çilleri ve bakınca bir boşluğa düşüren toprak rengi gözleri vardı.Beyazı andıran tatlı teni,küçücük elleri,masum ve tatlı bir suratı vardı.Tatlı pembeye boyanmış kalbi andıran dudaklarını aralayıp konuşmaya başladı Çocuk
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Art Room?, Hyunlix'
Fanfiction⚠️!DÜZENLENİYOR!⚠️ İki yıldır platoniği olduğu çocuğun okuluna geldiğinde onunla yaşadıkları Felix'i hem mutlu etmiş,hemde elini ayağına dolandırmaya bir kelimesi yetmişti.