11:Gitmeni istemiyorum

87 5 8
                                    

Hyunjin;

Sabah uyandığımda göğsümde yatan küçük beden ile karşılaştım.Bu gününüm güzel geçeceğine işaretti.

Bugün gitmesi gerekiyordu ve eğer uyanırsa
kahvaltıdan sonra gidecekti.Sorun şu ki,ben bunu istemiyordum.Felix giderse yine sıkıcı yanlız günlere,yanlız olmadığım zaman saçma aile ve akrabalar ile olan ziyaretlere yolum tekrar yol olacaktı.En azından onun olduğu son zamanları değerlendirmek istiyordum.

Benim ortada olmama rağmen Felix inatla en uca bacaklarını uzatarak uyuyordu.Hareket ettikçe de o tarafa kayıyordu.Tabii ben onu uyandırmak istemediğimi içinde hareket edemiyor ve ya müdahale edemiyordum.Ama en son hareketinde yataktan aşağıya düşecekti ve ben onu düşmemesi için kucakladım.Benim hareketimle Felix gözlerini araladı.

Felix:Hyunjin?

Hyunjin:Hm?~

Felix:Saat kaç?

Hyunjin:11:30 falan.

Felix;Yuh o kadar uyuduk mu?

Hyunjin:Ben değil,sen o kadar uyudun.

Felix duyduğuyla yerinden doğruldu ve oturdu.Saçları daha çok etrafa dağalmıştı ve uykuluydu.Kafasını kaşıdı.

Felix:Nasıl yani sen uyumadın mı? Ne kadardır uyanıksın?

Hyunjin:11:00'den beri sanırım.

Felix:Neden beni uyandırmadın?

Hyunjin:Çok güzel uyuyordun.

Omzuma hafif ve acıtmayacak şekilde yumruk vurdu ve "Hyunjin!" diyerek güldü.

Felix:Hyunjin,

Hyunjin:Dinliyorum~

Felix:Acıktım.

Hyunjin:Hmmm,ne yemek istersiniz bey efendi?

Felix:Kahvaltı yapalım.

Hyunjin:Dışarda mı yiyelim peki evde mi?

Felix:Evde.

Hyunjin:Tamam bayan Park'ı çağırıyorum o zaman.

Felix:Hayır,bayan Park'ı çağırma.

Hyunjin:Kahvaltı istediğini söyledin ama?

Felix:Bayan Park'ın yapmasını istemiyorum.Sen yap.

Artık Felix ilk günkü kadar çekingen değildi.Açık konuşabiliyordu ama hala bazı şeylerde bu açıklığı söz konusu olamıyordu.Dediğine şaşırmadığımı söylersem yalan olurdu.

Hyunjin:Hmm,birlikte yapmaya ne dersin?

Felix:Hmhm.

Hyunjin:Hadi kalk o zaman.

Felix'i kolundan acıtmayacak şekilde çekerek banyoya götürdüm.Sıkmamama rağmen bileği kızarmıştı.

Hyunjin:Aa,b-bunu ben mi yaptım? Çok-çok çok özür dilerim Felix çok özür dilerim.

Dedim ve bileğinin kızarık olan yerine küçük bir öpücük kondurmuştum.Bir süre olduğu yerde buz kesildi.Sonra toparlandı.

Felix:Önemli değil,bilerek yapmadın.

Hyunjin:Hadi elini yüzünü yıka da mutfağa gidelim.

Felix elini yüzünü yıkadığında mutfağa geçtik.Çekmecelerde önlük aramaya başladım.Evde de zaten 2 önlük vardı.Kendi önlüğümü takıp diğerini Felix'e verdim.

Kolları kısa olduğu için önlüğü takamadı.O uğraşırken yavaşça arkasına geçip ellerinden ipi aldım ve arkadan doladım.İpi bağlarken kafamı boynuna yasladığımı fark etmemiştim.Yine dumur oldu.Fark eder etmez kafamı boynundan uzaklaştırdım.Ardından derin bir nefes verdi bende onun arkasından çekildim.Bağlama işlemi,başarılıydı.

Art Room?, Hyunlix'Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin