Felix;
Yüzümde hissettiğim ıslak ve soğuk birşey ile uyandım.Ne oluyordu?
Gözlerimi araladığımda gözlerime bakan şirin bir Hyunjin ile karşılaştım.Heryerimi öpüyordu.Alnımdan kaşlarımın arasına,oradan burnumun kemerine,oradan burnumun ucuna,çillerimin burnumun üstünde olanlarına,dudak ile burun arası bıyık bölgeme,oradan ise kalp şeklindeki -onun dediğine göre- dudaklarıma geçti.
Hyunjin:Hadi uyan minik prensim.
Dedi ve boynuma gömüldü.Bu güzel hissettiriyordu.Çok güzel hissettiriyordu...
Felix:Biraz daha uyusam lütfeeen!
Hyunjin:Eğer kalkmazsan öperim.
Kalkmadım.Hiç niyetim yoktu kalkmaya.Öpücük istiyordum.
Hyunjin:Peki bunu sen istedin bebeğim.
Dedi ve boynuma minik öpücükler kondurmaya başladı.Gıdıklıyordu.
Felix:Ahahahahhaha! Hyunjin yapma!
Hyunjin:Kalkıcak mısın?
Felix:Imım.
Hyunjin:Tamam o zaman.
Dedi ve köprücük kemiğime indi.Zevk noktam!
Attığı minik öpücükler benim bir an bir inleme çıkarmama neden oldu.
Hyunjin:Bu hoşuma gitti.
Felix:Hep yap o zama- Imh!
Köprücük kemiğimi ısırmış ve uyarı vermişti.Zaten üstümdeydi ki bu uyarı bana her an dudaklarını ele geçirbilirim diyordu.İstiyordum.Dudaklarımı ele geçirmesini ve onlara işkence etmesini istiyordum.
Felix:Hyunji- Immhh! Isırma mmh!
Hyunjin:Neden?
Gülerek ve imayla sormuştu.
Felix:Daha çok istememe neden oluyorsun.
Hyunjin:Bu iyi.
Dedi ve tekrar köprücük kemiğimi emmeye başladı.
Felix:Hyun- Immh! Hızlı em şunu! Imh!
Hyunjin:Nasıl istersen bebeğim.
Dedi ve daha hızlı bir andan öpüp,arada emiyordu.Boynuma bıraktığı izlerin yeterli olduğunu düşündüğünde üstümden kalktı ve beni kucağına aldı.
Hyunjin:Ceza dediğin böyle olur bebeğim.Öyle masaj aleti yetmez.
Felix:Bu bir ceza mıydı?
Hyunjin:Değil miydi?
Felix:Ödüldü.
Hyunjin:Sen çok yaramaz bir sevgilisin,biliyorsun değil mi?
Felix:Böyle yaramaz olacaksam,daha ileri gittiğim zaman ne olurum bilemiyorum.
Hyunjin:Eğer ağzını kapatmazsan ben kapatırım.
Felix:Kapat kapata biliyorsa-
Anında dudağıma yapıştı ve bir süre sonra geri çekildi.
Hyunjin:Seni uyardım sevgilim.
Mutfağa vardığımızda beni sandalyeye oturtmuş ve yanıma oturup yemeğini yemeye başladı.
Felix:Hyun'um.
Hyunjin:Efendim civcivim.
Felix:Sen yedirsene.
Hyunjin:Yedireyim civcivim.
Çatalıma batırdığı peyniri ağazıma yönlendirdiğinde ağzımı araladım.Ağzımın içine doğru bir öpücük bırakıp peyniri verdi.Ben peyniri büyük şok ile çiğnemeye çalışırken konuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Art Room?, Hyunlix'
Fanfiction⚠️!DÜZENLENİYOR!⚠️ İki yıldır platoniği olduğu çocuğun okuluna geldiğinde onunla yaşadıkları Felix'i hem mutlu etmiş,hemde elini ayağına dolandırmaya bir kelimesi yetmişti.