4 yıl sonra
Hyunjin:Bebeğim hazır mısın artık?
Felix:Ben hazırım da Jungeum ve Minhyun'u hazırlıyorum.
Hyunjin:Peki hayatım ama neden bana söylemedin Minhyun'u ben hazırlardım?
Felix:Gerek yok tatlım hazır zaten.Hadi git babanın yanına yakışıklım.
Minhyun:Tamam baba!
Minhyun koşarak diğer babasının yanına gitti.
Hyunjin:Oooo bay Minhyun? Bu yakışıklılık ta nedir böyle?
Minhyun:Babam giydirdi!
Hyunjin:Çok güzel giydirmiş prensim! Gel biz çıkalım babanla Jungeum gelir.
Dedi ve Minhyun'u kucağına alarak arabaya ilerledi.
Bir süre sonra Felix Jungeum'u da hazır edip çıktı.
Felix:Prensesim benim.
Jungeum:Babam benim!
Felix Jungeum'u kucağına aldı ve arabaya gittiler.
Mimhyun:Jungeum! Babam sana erkek bana kız ayarlayacakmış!
Jungeum:O ne demek?
Minhyun:Yani sana erkek bana kız arkadaş vercekmiş!
Jungeum:Oley!
Felix:Hyunjin!
Hyunjin:Hayatım?
Felix:Çocuğa bu yaşta neler diyorsun?
Hyunjin:E şimdiden öğrensin nasıl tavlanır kız erkek.
Felix:Ah sevgilim ah!
***
Jungeum uyandığında uykuyla sordu.
Jungeum:Baba!
Hyunjin:Prensesim?
Jungeum:Geldik mi?
Hyunjin:Az kaldı canım geldik sayılır.
Minhyun:Biz nereye gidiyorduk ki?
Felix:Büyükannene bebeğim.
Minhyun×Jungeum:Biz sıkıldık!
Hyunjin petrolün olduğu bir alana kenara çekti arabayı.
Felix:Ne oldu Hyun'um?
Hyunjin:Bekleyin burada geliyorum.
Hyunjin arabadan inmiş ve petrolün marketine girmişti.İki lolipop ve bir hazır kasede bulgogi alıp çıkmıştı.
Hyunjin:Bunlar prensim ve prensesime,bu da hayatımın anlamına!
Minhyun×Jungeum:Oleyy! Teşekkürler baba!
Felix:Sevgilim ne gerek vardı?
Hyunjin:Çocuklarıma aldım kocama almayacak mıyım?
Felix:Ama hiç gerek yoktu ki hayatım? Teşekkür ederim.
Dedi ve Hyunjin'in yanağına bir öpücük kondurdu.
Hyunjin:Hadi gidelimm!
Felix:Gidelim de büyükannemizi görelim değil mi bebişlerim?
Mimhyun×Jungeum:Evettt!
***
Hyunjin:İnin bakalımmm!
Jungeum:Geldik mi baba?!
Felix:Geldik tatlım.
Minhyun:Sonunda!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Art Room?, Hyunlix'
Fanfic⚠️!DÜZENLENİYOR!⚠️ İki yıldır platoniği olduğu çocuğun okuluna geldiğinde onunla yaşadıkları Felix'i hem mutlu etmiş,hemde elini ayağına dolandırmaya bir kelimesi yetmişti.
