FIRTINA ÖNCESİ SESSİZLİK

97 8 73
                                    

...

Yavaş yavaş kendime geldiğim sırada,Ozan ve Deren bileklerime kolonya sürüyorlardı.Bileğimi kurtarmak için Ozan'ın elinden sertçe çekmeye çalışmıştım.Fakat onu yapacak bile halimin olmadığının fark ettiğimde endişe ile bana bakan iki çift kahverengi göze baktım.

Gözlerimi tamamen aralamak beni zorlasa da başarmıştım.Biraz daha doğrularak koltuğa yerleştim."Ne oldu bana?"dedim konuşmaya mecalim olmadığını da öğrenerek.Ozan bileğimi okşayarak,"Sakin ol Nil..
Açlıktan bayıldın yüksek ihtimalle,ama şuan iyisin.."dedi.Anahtarın hala yerde olduğu fark etmek canımı sıkmıştı.

Sorun yoktu paronayaklaşmıştım ve deli gibi davranıyordum.O arabadan milyonlarca vardır Nil..Kafanda kurmayı kes ve sakinleş!Kendime gelmek için başımı sağa sola hafifçe salladım.Deren bana endişe ile bakarken,"İyi misin kuzum?Nasıl hissediyorsun?"dedi.

Onu rahatlatmak için gülümsemeye çalıştım ve,"İyiyim..Bir sorun yok."dedim.Etrafta göz gezdirerek hala neden inmediğimizi sorguladım.Ozan'a bakarak,"Neden hala inmedik?"dedim.Ozan bana büyük bir şekilde gülerek,"Uçağın biraz dolaşmasını sağladım diyelim.."dedi ve göz kırptı.

Gene dejavu yaşamıştım.Kafayı yemek üzereydim.Birileri göz kırpmayı yasaklamalıydı.Uçak ben uyanır uyanmaz piste iniş yapmıştı.Asel'i görememek beni tedirgin etmişti.Deren'e bakarak,"Asel nerede?"dedim.Deren beni sakinleştirmek adına tebessüm etti ve,"Midem bulanıyor dedi ve lavaboya gitti.."dedi.Deren der demez yanımıza gelen Asel'e baktım.Kabarmış saçları,uykusuzluktan moraran göz altları ile gerçekten beni endişelendirmişti.

"Ne oldu sana böyle?"dedim tedirginlikle.Hayatıma çok fazla insan almadığım için,aldıklarıma çok değer verir canımdan çok severdim.Asel ve Deren de benim öz kardeşim gibilerdi.Onları herşeyden sakındığım ve sevdiğim için en ufak şeyde tedirgin oluyor korkuyordum.Can parçam gibilerdi.Ailemi kaybettikten sonra bana çok destek olmuşlardı.

Asel donuk bakışlar ile bakarak,"Uykusuzluktan ya.Önemli birşey yok."dedi.Deren ortamı yumuşatmak adına konuşup,"Unutmayın ki bize birşey olmaz.Ayrıca herkes iyiyse şu lanet uçaktan inelim artık."dedi.Onun bu hallerine bayılıyordum.Deren hiçbir şeyi takmıyor,sallamıyordu.Azıcık ona benzeseydim Dünya'nın yarısı hala Osmanlıydı yemin ediyorum.Ozan ayaklandığı sırada bende ayaklandım ve üstümdeki dolaptan çantamı almaya çalıştım.Ayaklarımı kaldırarak uzanmaya çalışırken elimi biraz daha uzattım.Tam ulaşacağım sırada elimin üzerinde hissettiğim el beni rahatsız etmişti.

Ozan elimin üzerinden hem benim hemde kendisinin çantasını yere indirdi."Teşekkür ederim."diyebildim sessizce."Ne demek Nilciğim."dedi gülümseyerek.Bu samimiyet hoşuma gitmese de bir daha görmeyeceğim bir insanın beni kötü hatırlamasını istememiştim.Derenlerin oraya yöneleceğim sırada arkamı dönmüştüm ki bileğimi kavrayan el beni durdurdu.Bu adamın bileğim ile ne derdi vardı?

Arkama yavaşça dönerek sorgulayan gözler ile Ozan'a baktım.Kahverengiye çalmış saçlarını boşta olan eli ile dağıtarak gözlerini kaçırdı."Birşey mi oldu Ozan?"dedim.Gözlerini gözlerime yerleştirdiği sırada,"Seni bir daha görebilecek miyim Nil?"dedi.Bir daha birbirimizi görmeyeceğimize emindim fakat sadece,"Kaderde varsa illaki bir gün karşıma çıkarsın Ozan.."diyebildim.Daha fazla konuşmadan çantamı daha sıkı kavradım ve ondan uzaklaştım.

Kızlara ulaştığım da Asel elindeki telefona hala aptal aptal gülümsüyor mesaj yazdığını belli edercesine parmaklarını hareket ettiriyordu.Ekin ile konuştuğuna adım kadar emindim.Bu işin sonunda ikisinden birinin zararlı çıkacağını düşünüyordum.Yine de mutlu olmalarını istediğimden bu içime doğan kötü düşünceleri kafamdan attım.

ÖLÜMLE YAŞAM ARASINDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin