MEDCEZİRLER

63 8 81
                                    

...

Benim hayatım dönme dolap gibiydi.Fazlasıyla baş döndürücüydü.Bazen bu hıza dayanamadan dönme dolabımdan inmeye çalışıyordum.Fakat bir türlü inemiyordum.Terkedemiyordum.Defalarca terk etmeye çalışmıştım hayatı ama hiç birinde kurtulamamıştım.En sonunda ise bunu kabullenerek kendime bir yol çizdim.Kendi rolümü yarattım sadece dönme dolap ile yetinmeyerek küçük bir lunapark kurdum kendime.Yeni bir hayat kurdum.Bu role kendimi fazlasıyla kaptırıyordum.Gün geçtikçe daha da Doktor Nil oluyordum.Gittikçe babamın kızı olmaktan uzaklaşıyordum.Bu daha da zorlaşırken durduramamaya başlamıştım.

Gülmekten kısılan kahverengilere baktığımda konuştum."Ozan,ne geziyorsun burada?"

Ozan bana bakarak,"Asıl sen benim evimin önünde ne geziyorsun?"dedi.Duyduklarım ile başımı yan yatırdım ve sessiz bir küfür savurdum.Gözlerimi tam karşımda hala valizimi tutan adama kaydı.Uraz valizi o kadar sert kavramıştı ki kulp bükülmek üzereydi.

Ozan'a bakmadan,"Komşu çıktık desene,"dedim.Uraz ile bakışırken aynı zamanda Ozan ile konuşuyordum.Ozan kahkaha atmaya devam ederken konuştu."Kaderimsin işte Nil.İnkar edip duruyorsun ama her yerde karşıma çıkıyorsun."dedi.

Ona birşey demeyerek bu durumun nasıl sonlanacağını planlıyordum.Uraz en sonunda valizi tutan elini gevşetti ve bana baktı,"Yukarı kadar bırakayım sonra giderim."dedi.Konuşmak için ağzımı aralayacağım sırada Ozan beni durdurdu."İnan gerek yok birader.Aynı yere gidiyoruz zaten ben seve seve yardım ederim Nil'e,"dedi.

Sinirle gözlerimi ona çevirdiğimde,"Kimse bana ne istediğimi sormayacak mı?İkinizi de istemiyorum,kendim götürebilirim."dedim.Uraz'a yaklaşarak valizi kendime çektim.Başta vermeyen Uraz bana değil Ozan'a sinirli bir şekilde bakmaya devam ediyordu.Bir kere daha çektiğimde elimde duran valizi iyice kavradım ve kapıya ilerledim.Merdivenleri yavaş yavaş çıkarak kapıyı tuttum.Omuzum üzerinden onlara baktığımda,"İyi günler beyler,"dedim.İçeri adımladığım da aklıma gelen şey ile onlara döndüm ve kapıyı kapanmaması için tuttum.

"Papatya çayı içmenizi tavsiye ederim.Bu kadar sinir insana iyi gelmiyor."dedim ve tamamen içeri girerek bana bakan iki çift gözün üzerine kapıyı kapadım.Ozan ile komşu çıkmamız ise rezalet bir olaydı.İki yılı aşkındır bu binada oturuyordum fakat onu bir kere bile görmemiştim.Asansöre bindiğimde bu düşüncelerden kurtulup sadece sıcak bir duş almak istedim.Katı tuşlayarak ulaşmayı bekledim.Biraz bekledikten sonra asansörden usulca indim ve valizimi evin kapısının önüne sürükledim.Yolculuk boyunca yanımdan ayırmadığım sırt çantamın içinden anahtarı çıkardım ve kapıyı araladım.

Ayakkabılarımı çıkartarak açtığım kapıdan içeriye baktım ve kendi kendime mırıldandım,"Evim evim, güzel evim."dedim.Evimi çok özlemiştim.Valizi askılığımın önüne koyduğum da üzerimdekilerden bir an önce kurtulmak ve rahatça dinlenmek istiyordum.Gözüm duvardaki saate kaydı ve kaç olduğunu öğrendim.Akşamı etmiştim saat 20.56'ydı.Yemek yemek istemediğim için sadece duş almak ve uyumak son kararım olmuştu.Yemekle pek aram olduğu söylenemezdi.Bana sen nasıl doktorsun diyebilirlerdi fakat benimde kendimce nedenlerim vardı.Odama geçtim ve bornozumu alarak banyoya ilerledim.

Sıcak suyu ayarlayıp altına girdiğim sırada düşünceler bedenimi çoktan esir almıştı.Su usulca ve fark ettirmeden vücudumda dolaşırken düşünmeden edemiyordum.Belki de artık babamı suçlamaktan vazgeçmeliydim.Belki de artık gerçekleri öğrenmemin vakti gelmişti.Belki de kaçmamam gerekiyordu.Bu işin peşinden hiç gitmediğim için ne yapmam gerektiğini nereden başlamam gerektiğini bilmiyordum.

Önceliğim,bu haftasonu babamların mezarına gitmek olacaktı.Onların mezarlarına yalnızca evlilik yıldönümlerinde giderdim.Defin edildikleri gün cenazelerinde yoktum.Çünkü kaçtığım gece bana bir araba çarpmıştı.Ne onların cenaze törenlerine katılabilmiştim ne de onlara kendimi affettirebilmiştim.İki ay komada kaldıktan sonra uyandığım günde gidememiştim.Onlarla yüzleşecek cesareti bulduğumda takvimler yıldönümlerini gösteriyordu.O yüzden,onlara kendimi her evlilik yıldönümünde affettirebilmek için giderdim.Daha fazla gitmem gerekirken benim gidecek yüzüm yoktu.Bazen kendime keşke diyordum;keşke onların yerinde ben olsaydım.

ÖLÜMLE YAŞAM ARASINDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin