|5|

525 54 86
                                    


🕸️ Pek iyi yazamayan yazardan :") 🦋

Deprem vurmuştu gönüllere, kalplere, bedenlere, ruhlara, ama en çok ta çocuklara.

Suç depremde değildi, suç insan oğlundaydı

Suç alınmayan önlemlerdeydi

Suç kullanılmayan akıllardaydı

Züleyha'ya da çarpmıştı depremin dalgası, onun ailesini de yıkıp geçmişti insanların akılsızlığı.

Binanın etrafında ki insanlar en ufak bir haber yakalamak için pusuda bekliyordu, herkes çıkmıştı. Genç kız hariç.

Sekiz katlı bina beş depreminde yıkılmıştı. Halbuki daha iki sene önce yapılıp depreme dayanıklı etiketi ile satılıyordu

Arama kurtarma ekipleri kızın yaşadığını Aden sayesinde öğrenip intikal etmişti bölgeye. Şimdi orada ki herkes bu kızın çıkması için bekliyordu.

Aden de oradaydı.

Ekiplerin yanında Züleyha ile konuşup onu ayık tutmak için bütün çabasını vermişti. Ama yüz iki saattir orda olan Züleyha dayanamamıştı

Bayılmış olması için dua ediyordu herkes

Bayılmış olması için, ölmemiş olması için.

"Yaşam belirtisi geliyor!" bir adamın bağımasıyla bölgede ki ekipler çökmüş binanın üzerine tırmanmıştı

Aden ise paniklemişti, o kadar insan oraya çıkıyordu. Zaten ağırdı üzerinde ki kolonlar, bir de o insanlar ağırlık yapıp iyice canını acıtırdı

Görevli kalabalığa döndü ve "Yakınlarından biri var mı burada!" dedi yüksek sesle

Kimseden ses çıkmadı çünkü kimse yoktu. Aden fırladı o sırada "Ben varım!"

Görevli hızla oraya gitmesi için eliyle gel işareti yaptı. Gece buz gibiydi, sanki her gecenin aksine bu gece daha soğuktu

Aden'in tek düşündüğü ise, o da tuğlalarin üzerine çıkarsa ya kızın üzerine daha fazla olursa oldu

Gene de koşarak yığınların üzerine çıktı, ekiplerin çember oluşturduğu yere geldi.

Bir el, bembeyaz bir el vardı. Züleyha'nın eli, sadece eli görünüyordu.

"Aden bey elini tutun ve onunla konuşmaya çalışın, sizi hissedecektir. Zamanımız kısıtlı, kolon iyice ağırlık yapmaya başladı" Aden gözlerini Züleyha'nın elinden çekebilse görevlilere bakardı ama çekemiyordu.

Aden tuğlaların üzerine çöküp kızın buz gibi ve fersiz elini tuttu. Elini tuttuğu an adamın bedeni titredi, tam yüz iki saat. Yüz iki saat burda nasıl kalmıştı bu kız?

"Züleyha" dedi kızın elini avlçlarının içinde ısıtmaya çalışarak.

Tuğlaların içinden ses gelmedi

Ama elinde ki nabzı hissediyordu

"Hani kendini bırakmayacaktın? Bana dedin kendin yalancı çıktın tahtasız ergen"

...

Bölüm kısa oldu çünkü nasıl yazacağımı ve nasıl yapacağımı asla bilmiyorum

İlk defa böyle bir şey yapıyorum ve garipti, ama güzel bir garip.

Tabiki bunu bile Asel'in yasdımı ile yaptım. Kalemini çok sevdiğim bir yazar ve bana da yardımcı oldu

Tenks Asel_Atesoglu

Ulaş tan sevgilerle...

Depremin Sesi |yarı-texting|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin