| 10 |

119 16 2
                                    

🦋 Züleyha Sönmez🕸️

Yaaanıyoruuum yangın var!

Yıkılıyo dünyaaam aşkımdan!

Kurt bakışlarında bir kilo altın bulduğum resmen uyuyordu.

Kafasını benim yatağımın üstüne koymuş uyuya kalmıştı. Yüzü hemen elimin altındaydı, simsiyah saçları ise cabası...

Beni çağırıyordular, bizi okşa diye adeta halay çekiyordular. Normalde olsa asla utanmaz elimi o halay çeken tutamlara daldırırdım ama normalde değildik.

Onu uyandırmamaya özen göstererek üstümde ki örtüyü çektim ve hastanenin terliklerini ayağıma geçirdim. Artık etrafıma sarılı olan perdeyi açıp gerçekle yüzleşme vaktiydi.

Üstümde deprem olmadan giydiğim kırmızı kareli pijama takımım hala duruyordu. Ayaklarım çıplaktı ama sorun değildi.

Perdeyi hafifçe araladım, ve o an her şey yüzüme çarptı.

Ordan oraya koşturan hasta yakınları, her yeri kan içinde ki doktorlar, ağlayan anneler...

Bu gerçekleri biliyordum ama yüzleşmek çok çok daha farklıydı. Gelen göz yaşlarını geri itmedim artık çünkü burda bir katliam vardı, zulüm vardı.

Bu zulmü yapan malzemeden çalan mütahitler di, bu zulmün nedeni yobazlaşmış ve para körü olmuş nesillerdi.

Halbuki değer miydi o çöp poşetiyle gömülmeye? Halbuki değer miydi bir kefeninin bile olmaması?

Boğazımda ki yumruyu yutmaya çalışıp karışıklığın arasına girdim, bacaklarım çok ağrıyordu ama içimde ki korku artık dayanamıyordu.

Bora'yı görmeden de gitmeyecekti.

Gündüz vaktiydi ama saat kaçtı bilmiyordum, her tarafa koşturan doktorlardan birini durdurmaya çalıştım ama imkansız gibiydi.

Bir yanım ise onlara asla dokunmamam gerektiğini söylüyordu, çünkü onların her saniyesi bir hayat demekti. Onlara ellemeyi reddederek koridora çıktım.

Koridorlarda bile hasta insanlar vardı, üstleri başları toz içindeydi.

Daha çok ağladım.

İçim içimden sökülüyormuş gibiydi.

Bebek sesleri sağ taraftan geliyordu, dengemi zar zor sağlayıp o yöne doğru yürüdüm. Aynı zamanda yumruğumu ağzıma dayamıştı.

Allah'ım yüreğim neden bu kadar acıyor?

Biraz daha gidince bebeklerin olduğu acile geldim. Bir sürü bebek vardı, bazısı yetim kalmıştı farkında bile olmadan, bazısı annesini yani canını kaybetmişti. Ama daha miniciktiler

Depremin Sesi |yarı-texting|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin