ÇAĞTAY 4. BÖLÜM

8 2 0
                                    

  Camdan aşağı sarkıttığım elimle Bulut ve Buğlem'in de çıkmasına yardımcı oldum. Bulut'un yüzü hala asıktı. Kayla'ya sanırım hiç ısınamamıştı.

   Kafamı kapıya çevirdiğimde Asya'yı kafasını kapıya dayamış bir şekilde gördüm. Buğlem onu görünce yüzünü buruşturdu. "Daha kapı bile çalmadı, neyi dinlemeye çalışıyorsun!" Asya onu takmayarak omuz silkti.

  Buğlem poşetten çıkardığı bisküviyi açıp camın önünde bekleyen Coco için kırıklayıp, kafasını okşadı. Coco yemeye başladığı an kapının çaldığını işittim. Kendimi anında Asya'nın yanımda kafamı kapıya yaslamış bir şekilde buldum. "Bir şey duyabiliyor musun?" Dedi Asya fısıltıyla. "Asya sus bir ya!" Buğlem de söylenerek kafasını kapıya yasladı. Kapının açılma sesini duyduğumuz an içimde bir heyecan oluştu. Kapı cidden çok sesli açılıp kapanıyordu.

  Bir anda aklıma gelen şeyle heyecanım yerini endişeye bıraktı. "Eyvah!" dedim ayakkabıları işaret ederek. Asya kafasını baktığım yere çevirdiğinde, gözlerini kocaman açtı " Ne yapıcaz şimdii!" dedi kelimesini uzatarak. "Fark etmez değil mi ayakkabıları?" Bulut göz devirdi ardından "He Asya, kabak gibi kapının yanında duran ayakkabılıktaki 4 çift yani 8 ayakkabının yokluğunu fark etmeyecek annem. Polis annem."

"Of sizin yüzünüzden hep. Ben demiştim kaçmayalım diye. Bana bakın ben o sırada uyuyordum!" Dedi Buğlem cırlayarak. "Sus be! Suçu bizim üzerimize atamazsın, sen de suçlusuuun!" Dedi Asya ona dil çıkarırken.

  Buğlem bir süre düşündükten sonra masadan kağıt ve kalem aldı ve kağıda bir şeyler yazmaya başladığında hepimiz ona bakıyorduk. Sanırım yine plan yapmıştı. Böyle anlarda ne kadar stres olsa da hep bir çözüm yolu bulabiliyordu. Yazdığı kağıdı katlayıp bize döndü.

  "Sizi kurtaracağım, ne yazdığımı boşverin." dedi ve  Bulut'a bakışlarını çevirip "Sana işaret verdiğimde tüm ayakkabıları alıp ayakkabılığa yerleştir." Bulut gözlerini kocaman açıp kafasını iki yana salladı. "Neden ben!" Diye sitem ettiğinde Buğlem omuzlarını silkti. "Ne bileyim aklıma ilk sen geldin."

  "Ben yapmam abi, başkası yapsın." Bulut ellerini göğsünde birleştirdiğinde "Abartmasana oğlum." dedim alaylı ses tonumla. Buğlem "Ozaman belli oldu. Çağtay topla ayakkabıları işaretimi bekle." diyerek Bulut'a göz kırptığında şaşkınca üzerime kalan görev yüzünden bir süre donup kaldım.

  Buğlem katlandığı kağıdı cebine atıp odanın kapısını açtı ve hızla dışarı çıktı. "İşaretimi duyar duymaz dışarı fırla." Kapıyı geri örttüğünde oflayarak ayakkabıları topladım. Yatağa yayılmış Asya bana dil çıkardığında yüzümü buruşturdum. Kapıya yaslanıp işareti beklemeye başladım.

  Odanın kapısını aralamış boşluktan dışarıyı gözetlerken bir anda mutfağa gitmek için önümden geçen Sevda abla ile irkilerek kapıyı biraz daha kapattım. Ardından Buğlem'in yalandan çıkardığı öksürüğü işittiğim an kapıyı açıp dışarı çıktım. Yakalanmamak için aceleyle ayakkabılığa ayakkabıları yerleştirmeliydim. Etrafı kolaçan edip hızla salona ilerledim. Buğlem ve Kayla koltukta oturmuş sohbet ediyorlardı. Buğlem beni görür görmez ayakkabılığı işaret ettiğinde oraya ilerleyip ayakkabıları yerleştirdim. Dış kapı ve salon aynı yerdeydi sadece arada yarım bir duvar vardı. Genelde böyle şeyler hep bana yaptırılıyordu. Yanlarına doğru ilerleyip koltuğa oturdum.

  "Yerleştirdin mi?" Buğlem'e göz devirdim. "Hayır ışınladım. Bir daha nerden buluruz bilmiyorum." Bakışlarım Kayla'ya döndüğünde etrafı inceliyordu. "Ya dalga geçmesene. Umarım anlamaz dışarı çıktığımızı." Dediğinde Kayla omuz silkti ve "Bence anladı." dedi. Buğlem telaşla ona döndü. "Nasıl yani!" Diye soru verdi.

Aynı Gökyüzünün AltındaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin