ÇAĞTAY 6. BÖLÜM

5 1 0
                                    

   Arabadan inip okula ilerlediğimiz de Bulut'un, Sevda abla ile konuştuğunu gördüm. Moreli bozuk gibiydi ama bunun sebebinin Kayla olduğunu sanmıyordum.

  "Günaydın Çağtay." dedi Bora okula adım atar atmaz. "Günaydın." O başka sınıfa girerken bende kendi sınıfıma ilerledim. Bora ile aynı sınıfta değildik ama daha önce aynı kursa gitmiştik ve birlikte grup projesi yapmıştık.

  Sınıfa girdiğimde etrafıma bakındım ve diğerlerinin çoktan sınıfta olduğunu gördüm. Ne ara girmişlerdi ki içeri. Sırama ilerleyeceğim sırada gözüm Efkan ve Elif'e takıldı.

  "Efkan saçmalıyorsun!" dedi Elif bağırarak. Efkan öfkeli gözlerini kıza çevirdi. "Asıl sen saçmalıyorsun!" dedi. "Bu saate pil takılmayacak!" diyerek devam ettirdi. Saati elinde tutan Efkan'a baktım. "Neler oluyor?"

  "Sen karışma!" dedi Efkan hızla. "Saate yine pil taktırmıyor!" diyerek yanıtladı Elif. Bu sırada da Efkan'a sinirle bakıyordu. Efkan da ondan farksız değildi. "Anlamıyor musun, sesi kulağımı çınlatıyor!" dedi huysuzca Efkan. Elif kafasını iki yana salladı. "Bak Efkan, sen taa cam kenarının en arka sırasında oturuyorsun ama bu saat kapı tarafında yani duvar tarafında, bak diyorum ki duvar tarafında. Nasıl kulağını çınlatabilir!" Efkan dudaklarını büzerek omuz silkti. "Kulaklarımın müthiş derece de iyi duyması benim elimde değil." Elif ona göz devirerek sırasına gittiğinde, Efkan zafer kazanmışcasına sırıtıp pilsiz saati duvara astı.

  "Çağtay ne dikilip duruyorsun." Asya kolumu çekmiş beni sıraya ilerletirken kulağıma, "Bunların pil kavgası çok komik olmuyor mu ya." diye fısıldadı ve sırasına oturdu. Sadece kafamı sallamakla yetinip bende sırama oturdum.

  "Hakkım da konuşmayı keser misiniz?" dedi yan sıramda oturan Efkan kafasını sırasından kaldırarak. Önünde oturan Asya ona göz devirdi. "Biz olanları konuşuyoruz, canım." dedi homurdanarak. Efkan, Asya'ya ters ters bakıp, "Konuşmayın." dedi ve kafasını masaya geri gömdü.

   "Günaydın gençler." Öğretmenin içeri girmesiyle herkes yerlerine oturdu. Buğlem de hızla önümdeki sıraya oturup eşyalarını çıkardı. "Günaydın." diye yanıtladı bir kaç kişi. Hoca gözlerini sınıfta gezindirdi.

  "Pek de enerjiğiz bakıyorum." dedi sınıf defterini doldururken. "Evet hocam ya bu ne? Bunlar daha ayılamamış!" dedi Asya bilmiş bir ses tonuyla. Sınıfta bir kaç kişi ters ters ona baktı ama Asya hiç umursamadı.

  "Heh şöyle Asya gibi olun." dedi hoca. Elif de, Asya'nın ses tonunu taklit ederek. "Kesin Asya ödevlerini de yapmıştır değil mi?" dedi. Asya bir anda başını masadan kaldırıp, "Ödev mi vardı ya?" diye sordu kendi kendine. Sınıftakiler gülerken hoca kafasını iki yana salladı.

  Hoca dersi işledikten sonra "Sayfa 97'yi yapmayı unutmayın." dedi Asya'ya bakarak ve sınıftan çıktı. Buğlem hızla arkasına dönerek, "Sadece yarım saat sürmesine rağmen ömrümden 1 yıl gitmiş gibi hissediyorum." dedi homurdanarak. Efkan kafasını Buğlem'e çevirdi. "Ben hepsini anladım." dedi uykulu sesiyle. "Derslerde uyumana rağmen notların nasıl bu kadar yüksek olabiliyor ya!" dedi Sinirle. Efkan umursamazca omuz silkti. "İyi not alıyorum çünkü," dedi. Merakla kafamı ona çevirdim. Sırrını merak ediyordum. Bu sene notlarımı düşürmemeliydim.  Asya da hızla arkasına döndü.

  "Çünkü," dedi tekrardan. "Ben mükemmelim." Göz devirerek önüme döndüm. Buğlem homurdanarak "Sorduğum kişiye bak!" dedi. Asya da somurtarak önüne dönmüştü. Efkan da böyle biriydi. Huysuzdu, kendini beğenmişti, üşengeçti ve pek arkadaşı yoktu.

  "Kantine iniyorum, bir şey istiyor musunuz?" dedi Bulut bize dönerek. Asya hızla "Tost!" diye bağırdığında, Efkan da kafasını masadan kaldırarak "Bana da tost." dedi. "Sana soran mı var?" dedi Bulut onu tersleyerek. "Aman be alsan eline mi yapışacak!" dedi kafasını ona çevirerek. Bulut omuz silkti ve sınıftan çıktı.

Aynı Gökyüzünün AltındaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin