Tighnari'nin apartman dairesine geçtiğimizde hızlıca tuvalete girip kapıyı kitlemişti, belki şuan yüzümü görmek bile istemiyordu kendisi. İçeriden hafif hafif ağlama sesleri gelirken tuvalet kapısının önüne oturdum. Kendimi iğrenç hissediyorum. Benim sorunum yüzünden kendisinin başı derde girecekti belki. İç çekip kapıyı bir kaç kez tıkladım, Tighnari'nin ağlama seslerinden başka bir ses gelmiyordu. "Tighnari.. ben çok üzgünüm... böyle olsun inan istemezdim. Lütfen şuradan çık da yüz yüze konuşalım..- yalvarırım..." dedim. Nerdeyse kendimde ağlamak üzereydim ki, kapının kilidinin açılış sesini duydum. Bir anda ayaklandım o sırada, Tighnari kapıyı açtığı anda beni kendinden uzağa itiverdi. Başını yerden ayırmadan konuşmaya başladı "Çık evimden Mahamatra..." derken kafasını kaldırıp bana baktı, soy adımla seslenmişti. Kahve-yeşil renkli gözleri ağlamaktan kıpkırmızı olmuştu, kulaklarını olabildiğince aşağıya indirmişti. Söyleyeceğim her şey, bi' anda boğazımda takılı kalmıştı sanki. Tighnari üstüme yürüdü ve elini tersiyle yüzüme vurduktan sonra arkasını döndü öylece. Şu durumda ne yapabilirdim ki? "Pekala, eğer gitmemi istiyorsan giderim. Zorla kalacak değilim ya?" dedikten sonra kapıya yönelip yerdeki çantamı omzuma attım ve öylece olduğum apartmandan çıktım. Ellerimi yumruk yapıp sıktım, ağlamamak için zor duruyordum yerimde.
------------------------------------
Bayan Lisa'nın evine geldiğimde öylece tekli koltuklardan birine oturmuştum. Lisa, Razor'un erken uyuduğunu söylemiş ve bana bir şeyler içip içmeyeceğimi sormuştu. Reddettim. Lisa bana yaklaşıp elini çeneme koyup yüzümü kaldırdı, "Ne oldu tatlım? Hiç görmediğim kadar mutsuz görünüyorsun." derken yanımda duran diğer tek kişilik koltuğa yerleşti. İç çektim "Bilemiyorum,, neyi bilmediğimi de bilmiyorum. Duygularım çok karışık..." derken başımı yere eğdim. Lisa çenesine götürdüğü eliyle koltuğun koluna yaslandı, bir süre düşündü. "Sorununu anlatmak ister misin?" dedi aniden. O sırada nedensiz gözlerim doldu. Elimin tersiyle gözlerimi silip Lisa'ya döndüm, "Hiç çok sevdiğiniz biri sizden nefret etti mi..?" derken yüzümü buruşturdum. Lisa nazik bir ses tonuyla konuşmaya başladı,
"Lisedeyken çok sevdiğim bir arkadaşım vardı. Adı Jean idi. Bir gün benim yüzümden ceza almıştı. Kimya dersini çok severdim, bir ara yanlışlıkla laboratuvarı patlatıp kaçmıştım. Jean o sırada oradan geçiyormuş ve ona suç atmışlar. O dönem yüzüme bile bakmadı. Ama sonra ne oldu?" derken ona döndüm merakla. "Barıştık tabii ki. Sonuçta küslük nereye kadar sürer ki? Şuan bulunduğumuz yerin kirasını bölüşüyoruz, oda arkadaşıyız yani." diye bitirdi cümlesini. "Oda arkadaşınız olduğunu bilmiyordum Bayan Lisa."
"Hehe~ Biraz utangaçtır kendisi. Belki bir süre sonra tanıştırırım sizi." derken kıkırdadı. Belki birazcık moralim yerine gelmişti, ama hala boşlukta gibiydim. Lisa elini saçlarıma atıp yüzüme düşen saçları kulağımın arkasına yerleştirip gülümsedi, zar zor gülümsedim o an. Bir süre sonra olduğum yerden ayağa kalktım, "Artık Razor'u alıp gideyim ben, geç oldu." dedim. Lisa'da olduğu yerden kalktı üstünü düzeltirken, "İstersen Razor bugün burada kalabilir. Şimdi uyandırmayalım." dedi. Kabul edip geçiştirdim. Askılıkta ki montumu ve çantamı alıp çıktım.
Evime doğru yürümeye başladım, başımdı ki saçma sapan düşünceler beynimi meşgul ediyordu.... "Sumeru'nun sessiz sokakları birilerini öldürmek için o kadar müsait ki... agh- ne düşünüyorum ben?? Aklımı kaçırıyorum... aklımı kaçırıyorum... AKLIMI KAÇIRIYORUM!!- Nefes almak neden zor geliyor ki- Göğsüm o kadar çok acıyor ki- Neden bir anda bu kadar yorgun düşerim ki? Ba.. başım niye bu kadar çok ağrıyor ..-? " nedense nefes alamıyordum,"Be... ben... ngh..-"
............
Aniden olduğum yerden doğruldum, nefes nefese kendime baktım, göğüsüm ve başım bandajlanmıştı. Başım hala hafifte olsa ağrımaya devam ediyordu. "Oh, uyanmışsın." dedi tanıdık ses, nedense bir an dona kaldıktan sonra sesin nereden geldiğine bakmak için etrafı süzdüm. Karşımda ki kişi kollarında sarılı olan bandajları sıktıktan sonra dişiyle bandajı kesip bir kenara attı. "Buraya kadar seni sırtımda taşıdım. Rica ederim." derken olduğu yerden kalkıp ilerliyecekken elini tuttum "T.. Tighnari..! Beni nasıl buldun?" derken Tighnari aniden arkasını dönüp beni süzdü. "Görünüşüne göre zayıf bir yapın var. Evden çıktığın anda seni takip etmeye başladım. Sonra bir şeyler mırıldanarak yere kapaklandın... Pfff-"
"Eh?! Gülüyor musun??"
"Sinirimi bozuyorsun. Her neyse, şaka bir yana daha iyi misin?" derken yanıma çömeldi. "Galiba." derken elimi kafama atıp sıvazladım, sonra gözlerimi yere çevirdim. Tighnari doğruldu, "Sana bitki çayı getiriyim. Olduğun yerde kal." dedi ve mutfağa ilerledi. Bir an elimi çeneme götürüp düşündüm, aniden yüzüm kızardı ve elimi ağzıma götürdüm, "Bandajları sararken cidden bedenime mi dokundu? Hassiktir..-". Tighnari elindeki fincanla geri döndü, karşıma bağdaş kurarak oturduktan sonra fincanı hemen yanımdaki komidine koydu. Elini yüzüne koyup bacağına yaslandı, "Yüzün kızarmış. Ateşin mi var?" derken boştaki elini anlıma götürdü. Elleri soğuktu, aniden geri çekildim. Tighnari somurttu "Hadi ama, o kadar ellememden rahatsız oluyorsan bandajları nasıl bağladım?" dedi, yüzüne taktığı ciddi ifade nedensiz korkunçtu. "Ha.. hayır! Sadece elin çok soğuk o kadar." derken kolumu sıvazladım, hala sızlıyordu. Bir an konuyu dağatmak amaçlı bir soru sordum, aslında ne kadar dağıttığı tartışılır "Kollarına n'oldu?" deyince Tighnari ölü bir bakış attı. Gözlerimi kaçırarak yetindim. "Tsk- Seni neden ilgilendiriyor?" derken bana bakmaya devam etti. Bir anda olduğum yerden Tighnari'ye yaklaştım "Sen beni umursayıp nasıl yardım ediyorsan, bende seni umursuyorum ve yardım etmek istiyorum Nari!!" dedim. Tighnari şaşkın bir ifadeyle baktı o an, daha sonra beni hafifçe geriye ittirdi "Benim hakkımda ne bilirsin ki?.." derken yüzünü buruşturdu. İç çektim "Anlanılması zor bir kişiliğin var, bunun farkındayım. Ve evet senin hakkında hiçbir şey bilmediğimim farkındayım. Sadece izin ver de seni daha yakından tanıyayım Nari..."(2. bölüm, 4. paragrafa referans yey) derken Tighnari bana baktı. Elini koluna götürüp sıvazladıktan sonra iç çekti. "Bence neden olduğunu çok önceden beri biliyorsundur."
"Arkonlar- Ciddi misin?"
Tighnari kafasıyla onayladı. Düşündüğüm gibiydi, öfkesini ve arzularını bastırmak için kendine zarar veriyordu. Kendimi suçlamadan edemiyordum, bunu yapmasına göz yumamazdım. Elimi Tighnari'nin alnına götürüp fiske attım. Tighnari olduğu yerde şaşkın ama kızgın bir şekilde bana bakarak bileğimden tuttu, "Bu ne içindi şimdi?" derken kulaklarını yanlara eğdi. Küçük sinir bozucu bir sırıtışla Tighnari'ye baktım. Aniden yüzüne yaklaştığım anda sırt üstü yere yatıverdi. Yüzüne eğildim, ne düşünüyordum ki, Tighnari'nin yüzü kızarıverdi "Belki bu kavramı bilmezsin ama seni seven biri hatırına şu şeyden vazgeçsen?"
"N.. ne?"
"Anlamıyormuş gibi yapma Nari. Bahsettiğim şeyi benden iyi biliyorsun." derken Tighnari'nin elinden tutup elini yüzüme yaklaştırdım ve bir buse kondurdum, Tighnari olduğu yerde bir şeyler mırıldanıp durdu o sırada. Tighnari bir anda doğrulunca geri çekildim "Sa.. salak!! Napıyorsun?!!" derken yüzü tamamen kırmızı olmuştu. Arkasında durmadan sallanan kuyruğu her şeyi anlatıyordu. "Birini sevdiğini belki dile getiremiyorsun ama bedenin bunu belli ediyor Nari." derken o sinir bozucu ifadeyle Tighnari'ye bakmaya devam ettim. Tighnari arkasında durmadan sallanan kuyruğunu eliyle tuttu, yüzünü yere indirdi. Utancını gizlemeyi beceremiyor maalesef. Tighnari derince nefes alıp verdi, sakinleşmeye çalıştı. Sakinleştiğinde bana baktı "Sanırım senin hatırına deneyebilirim." derken gözünü kaçırıp yere baktı. "Bana adam gibi yemin eder misin?"
"Yemin ederim. Galiba."
"Eh. İdare eder." dedikten sonra gülümsedim. Tighnari aynı şekilde karşılık verdi. Sonraki saatler sessiz geçti. Tighnari bir şeyle çizerken onu izledim. Saatler nedensiz geçmek bilmiyordu, bir süre sonra Tighnari'yi izlerken uyuklamaya başladım. Tighnari bunu fark etmiş olmalı ki beni kolunun altına aldı. Bir süre sonrada uyuya kalmışım, sonradan ne oldu hiçbir fikrim yok.-1083 kelime yey
dürüst olucam hikayeyi ilerletememeye başladım geç bölüm gelebilir bunun için şimdiden özür ve şunu da ekliyim yeni bir cynonari hikayesi yolda az bekliyceğiniz neyse seviliyorsunuz<3
;; ☆. •° .• 🌾

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Belong To Me.. (Cynonari FanFic TR)
FanfictionBazen bir şey, ya da biri sadece size ait olmasını istersiniz. Kimse ona dokunmasın, konuşmasın, yanına bile yaklaşmasın ister, ona göre davranırsın. Belki bana bakar ve "Çok tatlı..." der. İşte ben ona bu kadar çok bağlandım...(school/modern au) se...