Hafta sonu hiç bitmesin istiyorum, pazartesi hiç gelmesin, onu benden hiç almasınlar istiyorum. Neden çok şey istiyormuşum gibi arkonlar isteklerimi geri çeviriyor. Düşünceler yüzünden uykumdan oluyorum. Ona Bayan Nahida bizi çağırıyor dediğimde ne yapacağım? Önceden bilmesi gereken bir şeyi pat diye önüne atamam. Bu yüzden kafamda küçük bir plan oluşturdum, aslında pek plan sayılmaz... Tighnari benim uyuduğumu düşünüp yatağına geçti ve kısa sürede uyuyuverdi. Belki bütün gece sadece yatağının bir kenarında onun huzurlu bir şekilde uyuyuşunu izledim. Huzuru uzun sürmeyeceği için kendime kızıyorum. Alhaitham'ada. Keşke o zaman mesajına takılmasaydım, belki şuan böyle bir durumda olmazdık. Niye her şeyi berbat etmek zorundayım? Neden? Yoksa geçmişte yaptıklarımdan dolayı arkonlar beni cezalandırıyor mu? Ne yaptım ki?? Aslında, ne yapmadım ki?..
........
Nahida'nın ofisine girmeden önce Tighnari'ye baktım, hala ne olduğunu bilmiyor. Neden çağrıldığını, neden burada olduğunu... hiçbir şey. Tighnari ona baktığımı fark edip bana döndü, hızlıca başımı başka yöne çevirip gözümü kaçırdım, "Neye bakıyorsun?" derken somurttu. Elini çeneme attığı gibi başımı kendisine çevirdi, "Yo.. yok bir şey-.." dedim. Tighnari tek kaşını havaya kaldırdı ve baş parmağıyla çeneme bastırdı, "Öncelikle yalan söylemekte kötüsün. Sonra ki ise artık bana neden burada olduğumuzu anlatacak mısın?" derken çenemi bıraktı. "Nari, bunu sana önceden söylemem gerektiğini biliyorum ama-"
"Önceden söylemek? Neyden bahsediyorsun?"
"Sadece seni üzmek istemedim. İnan bana-"
"Sana inanmadığımı söylemedim. Sadece neyi söylemedin anlat bana."
"Mm-.." homurdanıp durdum bir süre, Tighnari bana sanki mızmız bir bebekmişim gibi bakıp durdu. Bir anda omzuma biri vurdu. İlk başta dönüp bakmadım ama o sinir bozucu sesiyle konuşmaya başladı, "Hey Mahamatra! Ve uhh-" gözünü kısıp Tighnari'ye baktı. Tighnari başında ki kapşonluyu yüzüne çekip gizlemeye çalıştı. "Her neyse. Bende geldiğime göre, biraz bekleyeceksiniz." derken ofisin kapısını tıklatıp açtı. Bir anda kolundan tuttum, "Pardon da, sen ne alaka Alhaitham?" derken Alhaitham bana sırıtarak baktı. "Sadece bekle, sizi çağıracağız." derken ofise girdi ve kapıyı kapattı. Tighnari koluma girdi ve yakınlaştı, "Korkuyorsun. Ve gizlemeye çalışmakta berbatsın." dedi ve başını yere eğdi. Bir şey demek istiyordum ama diyemiyordum. Artık, her şeyi anlatmak için geçti.
Bir kaç dakika sonra kapının diğer tarafından bir 'girin' sesi yükseldi. Kapıyı açmak için kapıya yöneldim. Kapının biraz paslı tokmağını tutup çevirdim. Karşımda bizi bekleyen Nahida ve arkasında ki Alhaitham bize baktı. Nahida kapının iki yanına baktıktan sonra bize baktı, "Geldiniz." derken arkasında ki sandalyeye yaslandı. Alhaitham'ın olduğu yerde sırıtması korkunç. Ofise içine doğru yürüyüp masanın karşısına geçtim, Tighnari arkamdan gelir gelmez yüksek bir ses yükseldi. "Cy-.." sesi kesiliverdi. Aniden arkamı döndüm o an, iki beyaz giyimli adam Tighnari'yi omuzlarından tutup diz üstü yere sabitlemişti. "N.. ne yapıyorsunuz siz?! Bırakın onu!" der demez öne atılmak istedim, ama Alhaitham sırtıma dirseğiyle sertçe vurdu, o an bir anda yere kapaklandım. Alhaitham'da fırsat kollayıp beni yere sabitledi. Üzerime ayağını basıp eğildi ve ellerimi arkama bağladı, "Hala o hayvan için direniyorsun. Ne kadar acı."
"Kes sesini!! Bırakı-.." bir anda sözlerim boynuma dayanan bıçakla kesiliverdi. Nahida, "Öldürün o hayvanı." dedi. Beyaz giyimli adamlardan biri belinden çıkardığı tabancayı Tighnari'nin başına doğrulttu. Tighnari kulaklarını yere eğdi, gözünden akan yaşlarla birlikte bana baktı. Ve aniden bir ateş etme sesi yükseldi... "Ha... hayır!!-"
........
Cyno?
Cyno!!
"CYNO!!!" aniden olduğum yerden doğruluverdim. Dar dar nefes alıyordum, terlemiştim, ve de gözlerimden yaşlar süzülüp duruyordu. "Sen iyi misin? Kabus mu gördün?" derken elini yüzüme uzattı ve terden yüzüme yapışan saçlarımı geriye attı. "Ti.. Tighnari..? Sen..." bir anda öne atılıp sıkıca boynuna sarıldım, ağlamam bir anda şiddetlendi o an. Tighnari kollarını açtı ve geri sarıldı, bir elini başıma atıp okşadı, "Sorun yok... ağlama-.." . Nefes alıp verişimi kontrol edemiyordum, bir an, cidden onu kaybettim sanmıştım.
*Tighnari'nin gözünden(omg ilk kez)*
Uzun zamandır tanışıyoruz, ama ilk kez normalden farklı bir şeyler hissediyorum. Ne kadar bazen mızmız olsada onu ilk gördüğümden itibaren onun sayesinde çok değiştim. Çok şeyden vazgeçtim, çok şey kazandım. Özellikle onu. Ama belki ilk kez birine gerçekten güvendim ve sevdim gibi hissediyorum. O ağlarken sarıldığımda yine o yabancı olduğum duyguyu hissettim. Garip geliyor, yalan söylemeyeceğim. Pekala şimdi rüyasında ne gördüğünü merak ediyorum.
*Gene Cyno'nun gözünden(zort)*
Tighnari rüyamda ne gördüğümü sordu. İlk söylemeye çekindim ama anlattım tabii ki. Yaklaşık yarım saat boyunca sadece ben konuştum, Nari ise dinledi. Tabii ki bundan önce pazartesi bizi çağıracaklarından bahsettim. Nari biraz kırıldı gibi. Bir süre sonra anlatacağım şeyler bitti. Nari konuşmaya başladı, "Yani kısaca, bana bir şey olacağından korkuyorsun, yanlış anlamadıysam?" dedi ve kulaklarını yere eğdi. "Bunu sana şuan açıkladığım için üzgünüm. Ama ne biliyor musun?" dedim ve Tighnari'ye yaklaştım. "Kaçalım. Sumeru'nun dışına, başka bir ulusa. Sadece senle ben olalım. Sadece benimle gel." çok ani konuştum, hayıııır. Tighnari gözlerini tamamen açıp bana baktı, aniden söylediğim için şaşırmış olmalı, e yani. Bir anda elini yüzüme atıp beni kendinden uzaklaştırdı, "Haha, çok komik."
"Nari..."
"Ciddisin?"
"Nari!"
"Tamam tamam ciddisin..." derken yere baktı bir süre, sonra yine bana baktı. "Benim kaybedeceğim bir şey yok, ama sen ne olacaksın? Kaybetmekten korktuğun bir şey yok mu?" (şuan razor puf oldu gitti yok artık) derken kafasını yana eğdi. "Sadece seni kaybetmekten korkuyorum Nari. Benle dalga geçmeyi bırak da ciddiye al. Çünkü ciddiyim." derken ciddi bir bakış takından. Bu sayede Tighnari cidden ciddi olduğuma ikna oldu. Yani belki ona saçma geliyor, sadece 'arkadaş' olarak gördüğü biriyle niye kaçsın ki? Aslında neden kaçmasın? Adaletten kaçmıyoruz sonuçta, aslında kaçıyoruz- Hayvan melezlerini korumak suçtu galiba. Tabii ki bu benim sikimde değildi.-907 kelime yey
yeni bölüm geldi woww. şu rüya görme kısmını ağlayarak yazdım gerçek olsaydı zaten hikaye biterdi direk ama bir kaç(kesinlikle bin bölüm değil) bölüm daha devam ettirmeyi düşünüyorum sonra diğer yeni gelecek hikayelere yoğunlaşacağım özellikle *General's Watcher(cynonari)* ve *Puppet Master(kazuscara)*a başlamak istiyorum çünkü aklımda çok iyi şeyler ve bunları size sunmak için sabırsızlanıyorum. başka bir bölümde görüşmek üzere, seviliyorsunuz<33
;; ☆. •° .• 🌾
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Belong To Me.. (Cynonari FanFic TR)
أدب الهواةBazen bir şey, ya da biri sadece size ait olmasını istersiniz. Kimse ona dokunmasın, konuşmasın, yanına bile yaklaşmasın ister, ona göre davranırsın. Belki bana bakar ve "Çok tatlı..." der. İşte ben ona bu kadar çok bağlandım...(school/modern au) se...