Oy vermeyi unutmayınn.
...1 hafta geçmişti. Jungkook ne zaman jimin'e yaklaşmaya çalışsa jimin kaçıyordu ya da bir bahane bulup sıyırıyordu. Dolayısıyla 1 haftadır aralarında hiç bir konuşma olmamıştı.
Şimdi ise jimin ve arkadaşları kantinde oturuyorlardı. Jimin hâlâ yemek yemiyordu. Ne zamandır sadece arada birşey ler atıştırıyordu.
Herkes farkındaydı ne kadar yorgun ve güçsüzleştiğini. Ama jimin laf dinlemiyordu. Özellikle ona emir verilmesinden nefret ederdi zaten.Şimdi de Jin, hobi ve rm yemek yerken jimin yeri izliyordu.
Onu izleyen bir çift gözden habersiz.
Birkaç dakikanın ardından Jin "bu jungkook bu aralar garip davranmıyormu?" demişti.
Jhope kafasını sallayıp ona katılmıştı.Rm de "evet normalde kimseye böyle davranmadı fakat tüm okul jimin'in peşinden koştuğunun farkında." dedi.
"birini ilk önce dövdürüp daha sonrasında peşinden koşmasını aklım almıyor."
Jimin en sonunda yoğun bakımdaki annesinden aklını alıp masada yemek yiyen arkadaşlarını dinlemeye başladı.
Jhope ağzındaki yemekle "bence jimin'den hoşlanıyor."
Jimin'in anında gözleri büyüyüp kaşları çatılmıştı. Yemek yiyen jhope'a sırtından hafif bir yumruk atmıştı.
"saçmalamayı kes hobi. Sadece bir hata yaptı, ve bundan pişman."
"bizde onu anlatıyoruz. O pişman olacak biri değil jimin."
"neden? O da kimmiş? Ne ayrıcalığı var?"
"o jeon jungkook jimin."
"her ne bokumsa. Beni ilgilendirmiyor. Gidiyorum ben lavaboya uğrayacağım."
Diğer arkadaşları da kafalarını sallamıştı. Jimin sandalyesinden kalkıp kantin kapısından çıktı. Yukarı kata lavaboya doğru gitti.
Arkasından gelen jungkook'dan habersiz.
Lavaboya gitmeyecekti aslında jimin sadece biraz hava almak için dışarı çıkacaktı. Fakat dışarı çıkmadan iri bir el kolundan tutup onu döndürmüştü.
Döndüğünde ağzından ufak bir ne nidası çıksa da karşısındaki bedeni görünce gözleri açılmıştı. Jungkook içine siyah bir tişört, üstüne de oversize siyah bir ceket giyip altına da bol siyah bir eşofman giymişti. Boynuna da bir zincir takmıştı.
Okulda yasak olmasına rağmen kaşında ve dudağında piercing vardı.
Jimin boşta olan eliyle jungkook'un göğsünden itmeye çalıştı fakat jungkook iri eliyle jimin'in diğer elini de tuttu.
Jimin gözlerini şaşırıp açmıştı. Jeon gerçekten güçlüydü.
Jimin itmeye çalışsana fayda etmeyince jungkook'un yüzüne baktı.Pislik, sırıtıyordu.
"Gel, sadece konuşacağız."
"istemiyorum, seninle konuşmayacağım jeon."
"öylemi?,
Jimin'in boyuna eğilip yüzünü yakınlaştırmıştı.
Park?"
Jimin'de geri durmayıp yüzünü ona yaklaştırmıştı.
"öyle, jeon.""şimdi bırakta gideyim."
"hayır, bunu istemiyorum park."
"ama ben istiyorum jeon."
"şuraya gel ve benimle konuş."
"kuytu köşelerde mi konuşacağız jeon?
Sana güvenmiyorum.""peki. Kantine gidelim o zaman."
Jimin göz devirip jungkook'u takip etmeye başlamıştı. Jimin onun yanında küçük görünüyordu ve bundan nefret ediyordu.
Birkaç dakika sonra alt kattaki kantine gelmişlerdi. Jungkook hâlâ jimin'in ince bileğini bırakmamıştı.Kantine geldiklerinde arkadaşları hâlâ masada yemek yiyordu.
Ağzında yemek olan jhope'un onları görmesi ile yemeği boğazında kalmıştı. Jimin buna gülmek istese de jeon'a sinirli görünmek istiyordu.Yeniden önüne dönüp jungkook'un götürdüğü masaya oturdular.
Jungkook seçe seçe en ortadaki, herkesin dikkatini çekecek masaya oturmuştu.Jimin'de jungkook'un önündeki sandalyeye oturup sinirli görünmek isteyip ne kadar tatlı göründüğünün farkında olmadan yere bakıyordu.
"park. Şimdi beni iyi dinle ki sana affettireyim kendimi."
"dinliyorum jeon. Ama affetmiyeceğim."
"pekala. Bak cidden ben annen konusunu bilseydim böyle birşey yapmaya bile kalkmazdım. Birde cidden gözüm dönmüştü. Herşey bir anda oldu. Özür dilerim park."
Jimin yine aynı şeyleri duymak istemediği için sandalyeden kalktı. Gidecekken jungkook'un onun kolunu tutup kucağına oturtması bir olmuştu.
"Sana söylemiştim park. Seni herkesin içinde kucağıma alırım. Ve sende hiç birşey yapamazsın. "
....
Okuyan ve oy veren arasında çok fark var 🥺
Oy vermeyi unutmayın💕💗
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VENOM|JİKOOK
Teen FictionJimin kimseye yenilmeyen, söz dinlemeyen, kendi başına tüm dertleri üstlenen ve asla kendini kimseye küçük düşürmeyen biri. Özellikle ona emir verilmesinden hiç hoşlanmaz. -(jungkook) Seni herkesin içinde kucağıma alırsam ne yapabilirsinki? 🥳#jikoo...