"Sorry bitches Namjoon'a yetişemediğim için kürkçü dükkanına geri dön- Noluyor lan burada!"
Herkes bakışlarını kapıdan giren Jin'e çevirdiğinde Jimin, Yoongi'yi bileğinden tuttu. Sorusunu yineledi.
"Yaptığın şeyden beni sevdiğini mi anlamalıyım Yoongi?"
Sertçe yutkundu Yoongi. Artık kaçamayacaktı, belliydi. Ensesini kaşıyarak bakışlarını Jimin'e doğrulttu.
"Ne anladıysan o..."
Bileğini Jimin'den kurtararak usulca arkasındaki kanepeye oturdu. Herkes bir Yoongi'ye bir de Jimin'e bakıyordu. Jimin, tuhaf görünüyordu...
Hoseok arkasındaki kanepeye oturmak için arkasını döndüğü an Yoongi'nin çığlığıyla Yoongi'ye doğru döndü. Jimin, Yoongi'nin kucağına çıkmış saçlarını çekiştiriyordu.
Jeongguk ve Jin afallayarak Jimin'i tutmaya çalışırken Taehyung kahkahalarla izliyordu.
"NE LAN BU GİZEMLİ TAVIRLAR! BIKTIM SENİN BU HALLERİNDEN! AÇIK OLSANA BE ADAM DELİ Mİ EDECEKSİN BENİ!"
"Jimin insene üstüm-ah!"
Jin en sonunda dayanamayarak Jimin'i koltuk altlarından tutarak kaldırmış ve geriye doğru atıvermişti. Bir kedi yavrusu gibi. Yoongi oturduğu yerde dikleşirken herkes Jimin'e bakıyordu.
"Ne bakıyorsunuz be! Sürekli bana gizemli cevaplar veriyor. Bir kere olanı söylemiyor."
Yoongi oflayarak yerinden kalkıp kapıdan dışarıya çıktı. Herkes arkasından öylece baktı. Jimin afallayarak diğerlerine bakarken ileri geri adımlar atıyordu.
"Nereye gitti bu? Yine mi terk etti beni?"
"Geri zekalı çocuk ne yapıyorsun sen?"
Jin'in sorusuyla Jimin duraksadı.
"Ama o da-"
"Sus aptal. Hala onu Min Yoongi olarak görüyorsun. O sana içini açan AgusD değil mi? Şimdi gelip ona gizemli takılıyorsun diye kızamazsın. O başından beri böyleydi. Bu yüzden anonim oldu sana."
Hoseok, Taehyung ve Jeongguk; Yoongi'nin arkasından çıktılar. Jimin de gitmek için yeltendiği sırada Jin onu tuttu.
"Bırak Jimin. Bırak da çocuk sakinleşsin. Sen ona vurdun o sana bir şey yapmadı. Bari siniri yatışsın öyle gelsin."
Jimin oflayarak koltuğa oturdu. Hoseok kapıyı kapattıktan sonra kafasını sağına çevirdiğinde duvara yaslanarak sigara içen Yoongi ile karşılaştı. Birbirlerine bakarak Yoongi'ye adımladılar.
"Yoongi iyi misin?"
"Siz niye konuşuyorsunuz benimle. Okulun zorbasıyım ben uzak durun benden."
"Yapma Yoongi. Her gün okulda kavga çıkardığın için seni zorba sandığımızdan dolayı bize tavır alamazsın."
"Zorba, insanların parasını alır. Zorba, insanları diğer insanların karşısında küçük düşürür. Zorba, insanları haksız yere döver. Hyun Woo her zaman bana ilk saldıran kişiydi. Sözel ya da fiziksel. Kendimi savunmak için ona laflar etmem ya da ona yumruk sallamam ne zamandır zorbalık sayılıyor? Hyun Woo hariç kimse ile dövüşmedim bile. Şu Jimin'e yürüyen sarı kafa ve Namjoon harici. Kimseyle konuşmuyorum diye ve okulda kavga ettiğim için bana zorba muamelesi yaptınız."
Yoongi sanki içindeki öfkeyi kusuyor gibiydi. Sanki yıllardır okulundaki herkese söylemek istedikleri şimdi dillenmiş gibiydi dumanlı dudaklarında.
Hoseok dudaklarını yaladı duyduklarıyla. Jeongguk, Yoongi'ye doğru bir adım atarak görüş alanına girdi.
"Peki ya Jimin hyunga yaptıkların? Yemekhanenin ortasında haksız yere başından aşağıya süt döktün. Bunun açıklaması ne?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝑺𝒊𝒍𝒍𝒂𝒈𝒆 | yoonmin|
Fanfiction+82**********: Ağlama. Park Jimin: Kimsiniz? +82**********: Sadece, ağlamanı istemeyen birisi... Yoongi sana hakaret ederken seni koruyamadığım için üzgünüm.