2.2

380 26 87
                                    

"Günaydın." dedi Chifuyu, kahvaltı hazırlamakta olan Baji'ye. Baji kafasını hafifçe sağ çevirip gözünü doğramakta olduğu domatesten ayırmadan yanıtladı onu.

"Günaydın. Kahvaltı hazırlıyorum şimdi acele etme gitmek için." Mutfağa giren genç doğranmış salatalıktan ağzına birkaç tane atarken dinliyormuş gibi yaptı.

"Sen beni dinliyor musun?" dedi Baji hafifçe kaşlarını çatarken. O sırada genç çoktan mutfaktan çıkmış ve çantasını omuzuna takmıştı. Ağzı doluyken yanıtladı Baji'yi

"Geç kalıyorum kaçtım ben!" ve kapıyı açtı. Karşısından birinin durmasını beklemiyordu ve çarpmamak için aniden geriye çekilmesi gerekti.

"Aah... özür dilerim Fufuyu~ az kalsın çarpışıyorduk benim yüzümden..." Genç, adının farklı anılmasıyla tek kaşını yukarı kaldırdı.

"Sorun değil... uh... Kazutora... idi değil mi?" dedi Chifuyu çekingen bir gülümseme ile.

"Aah evet! Kazutora ben! Ama sadece Tora ya da Toratora da diyebilirsin!" dedi gencin tam aksine hiç çekingen olmayan bir tavırla.

Gencin "Ee nereye gidiyorsun böyle? Çok acelecisin." demesiyle Chifuyu, saatine baktı ve eliyle alnına vurdu.

"Okul! Geç kalıyorum! Sonra görüşürüz Kazutora-san!" diyerek koşmaya başladı. Arkasından bakan genç ise "Görüşürüz~!" dedi bağırarak. Açık kalan kapıdan içeri girdi daha sonra.

"Oh? Tora! Erkencisin." dedi elindeki tabaklarla. Kazutora gülümseyerek cevap verdi.

"Şey... uyanır uyanmaz attığın mesajı gördüm ve hemen gelmem gerekiyormuş gibi hissettim." Elindeki tabakları yerleştirdikten sonra ıslak elini önlüğüne sildi ve gülümseyerek ona bakan gençle göz göze geldi.

"İyi yapmışsın otursana. Kahvaltı yapalım hazır gelmişken." diyerek oturması için sandalyeyi gösterdi. Kazutora, keyifli bir şekilde otururken bir yandan da Baji ile konuşmaya devam etti. 

"Aah çok nostaljik değil mi?" dedi dirseklerini masaya, kafasını da iki avucuna yaslarken.

"Hmm? Nasıl nostaljik?" diye sordu hâlâ mutfaktan bir şeyler getirmekte olan Baji.

"İşte böyle uzun zamandır kahvaltı yapmadık." dedi kafasını hafifçe sağ eğerken.

"Ah şimdi anladım. Evet cidden öyle" dedi ve en sonunda o da oturdu. Kazutora önündeki çatalı aldı ve tabağındaki domatesle oynamaya başladı.

"Özlüyorum o günleri. Gerçekten mutluydum." dedi iç çekerek. Baji de bu konu hakkında konuşmasına şaşırmış olsa da cevap vermesi gerektiğini biliyordu. Derin bir nefes aldı.

"Tora... biliyorsun ben--"

"Evet evet biliyorum sen mutlu değildin aklına Chifuyu geliyordu falan filan bu hikayeyi kaç kere duydum ben." dedi hâlâ önündeki yemeklerle oynarken. İlk defa bu konu hakkında yüzyüze konuşuyorlardı. Baji yanlış bir şey söylemek istemiyordu o yüzden tedirgindi.

"Tora bak--" sözü tekrar kesilmişti.

"Önemi yok Baji. Gerçekten. Sonuçta geçmiş geçmişte kaldı, yaşandı ve bitti." dedi zorlama bir gülümseme ile. Baji, Kazutora'nın her şeyi içine attığının farkındaydı. İç çekti.

"Tora... bak. Bu konu hakkında istersen oturup konuşuruz. Ama nolursun içine atma." dedi yalvarırmışcasına. Bu Kazutora'nın ona bakmasına sebep oldu. Ardından bakışlarını kaçırdı.

"Konuşulacak ne var ki Baji? Her şey çok net ve açık. Endişelendirmek istememiştim özür dilerim." dedi her zamanki buruk gülümsemesiyle.

"Tora." dedi sadece ve bu bile Kazutora'nın gözlerinin dolmasına sebep oldu.

𝙳𝚎𝚊𝚍𝚕𝚢 𝙺𝚒𝚜𝚜 \\ 𝐁𝐚𝐣𝐢𝐟𝐮𝐲𝐮 𝐚𝐧𝐠𝐬𝐭 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin