2.1

375 27 147
                                    

"Tamam tamam. Hadi beraber yapalım. Ama önce beraber malzeme almak için markete uğrayalım ne dersin?"

><><

"Sebze bölümünde ne işimiz var??" dedi Chifuyu bıkmış bir tavırla. Baji de gözüyle sebzeleri süzüyordu.

"Çünkü çok kolay hasta oluyorsun." diyerek yanıtladı. Chifuyu somurtarak Baji'ye baktı.

"Ben sebze yemiyorum ama." diyerek mırıldandı kollarını göğüsünde bağlarken. Baji gülümsedi ve sepetine birkaç sebze atıp ilerledi.

"Bugün yiyeceksin artık ne güzel işte."

Chifuyu da derin bir iç çekti ve adeta ayaklarını sürüye sürüye Baji'yi takip etti.

Abur cubur kısmına geldiklerinde Chifuyu tekrar canlanmış gibi oraya girdi. Baji de Chifuyu'nun hareketlenmesine şaşırmış ve bu sefer o peşinden gitmişti.

Chifuyu'nun birkaç abur cuburu kucağına doldurduğunu Baji, hafifçe kaşlarını çattı ve Chifuyu'ya baktı.

"Bu kadar abur cubur alamazsın."

Chifuyu ağzı açık ve hayal kırıklığıyla Baji'ye baktı. Baji hiç acımamıştı gerçi.

"Yoksa böyle mi besleniyordun bunca zamandır?" dedi azarlarmış gibi. Chifuyu da bir şey söyleyecekmiş gibi ağzını açtı. Fakat sonra hiçbir şekilde haklı çıkamayacağını fark edip birkaç abur cuburu yerine bıraktı iç çekerek.

"Ah ah... seni çok sağlıklı beslemek gerekecek." diyerek bu sefer de meyve kısmına yöneldi. Chifuyu hızlıca Baji'nin yanına gitti ve onu durdurmaya çalıştı.

"Ya Baji ben bunca zamandır hep böyle şeylerle yaşadım ve şuan da gayet de iyiyim! Ne gerek var bu kadar uğraşmaya??" Ama Baji dinlemiyordu. Ne kadar çok denerse denesin Baji'nin cevap vermeyeceğini anlayan Chifuyu yine iç çekerek peşinden sürüklendi.

Alışverişini sonunda bir sürü sebze ve meyve, çorba, kahvaltılık peynir zeytin, ve çok az sayılı abur cubur alınmıştı. Chifuyu çoğu abur cuburu bıraktığı için üzgündü ama Baji bir yandan haklıydı.

Annesinin ölümünden sonra hayatını asla toparlayamamış, kendini yemek yemek istemeye zorlamamıştı. Şuana kadar sadece abur cuburlar ile hayatta kalmıştı.

O yüzden biraz da mutluydu. Annesinin ölümünden sonra yediği ilk düzgün yemek olacaktı bu. Bu yüzden de çok şikayetçi değildi.

Bir süre sonra eve vardılar. Baji kapıyı açtı ve elindeki poşetleri mutfağa götürdü. Chifuyu ise Peke J'nin kafesini yere koydu ve açtı. Peke J'yi yavaşça sevdi ve onunla konuştu.

"Bir daha kaçmak yok Peke. Aklım çıktı bulamayacağım seni diye." dedi sonra da yerden kalktı ve odasına gidip üzerini değiştirdi. Çünkü o sırada Baji de böyle yapıyordu. Üstlerini değiştirdikten sonra mutfaktan buluşlar diye düşünüyordu Chifuyu bu yüzden de acele etti.

Gerçekten de düşündüğü gibi oldu Chifuyu'nun. İkisi de aynı anda odalarından çıktı ve ikisi de mutfağa girdi. Baji hafifçe gülümsedi ve ilk konuşan o oldu.

"Hazır mısın?" Chifuyu onaylarcasına başını salladıktan sonra mutfakta o tatlı kaos başladı.

><><

"Baji!! Çorba taşıyor görmüyor musun?!"

"Chifuyu bunlardan hangisi- ÇORBA MI TAŞIYOR?!"

𝙳𝚎𝚊𝚍𝚕𝚢 𝙺𝚒𝚜𝚜 \\ 𝐁𝐚𝐣𝐢𝐟𝐮𝐲𝐮 𝐚𝐧𝐠𝐬𝐭 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin