2.5

329 25 149
                                    

"Tatile gideceğiz!"

Chifuyu hafifçe başını sağ tarafa doğru yatırdı ve yüzündeki şaşkın ifade ile gözleri parıldayan çocuğu süzdü bir süre.

"N-nasıl yani tatile gideceğiz?" Kazutora ellerini çırptı bir kez.

"Sormana sevindim!" dedi ardından. "Benim ailemden kalma yazlığım var. Evet yaz değil ama yine de gidebiliriz!"

Kazutora bu kadar heyecanlanmışken hiç reddedesi gelmiyordu Chifuyu'nun. Ama hem okulu hem de burada bir işi vardı artık.

"Bunu ne kadar istediğini anlayabiliyorum." ardından suçluymuş gibi gözlerini kaçırdı. "Ama benim burada hem okulum hem işim devam ederken ben bunu yapamam." daha sonra tekrar Kazutora'nın gözlerine baktı.

Kazutora şaşırmış bir şekilde gözlerini kısa süreliğine kocaman açtı. Daha sonra gülumseyerek baktı ve gözlerini kapadı.

"Böyle diyeceğini tahmin etmiştim. Kısmen yani." dedi saçlarını karıştırarak. Daha sonra kahve bardağını kavradı elleriyle.

"Ama Chifuyu... sana da tatile ihtiyaçları var gibi gelmiyor mu? Her ikisinin de." Chifuyu, Kazutora'nın söylediğiyle içinde bir şeylerin yandığını hissetti.

Baji'nin kaç gündür uyuyamadığını yüzüne bakan biri bile anlardı. Ve bundan kendisinin de payı vardı.

Kaç gün boyunca kedisi için uğraşmıştı. Kim bilir ne kadar uyuyarak yapmıştı bunu...

Chifuyu suçluluk duygusuyla alt dudağını ısırmaya başladı. Ardından titrek bir iç çekti ve gözlerini tekrar Kazutora'ya çevirdi.

"Evet. Kesinlikle ihtiyaçları var." dedi gülümseyerek. "Tamam. Okuldan bir şekilde izin alır, işimden de hakkım olan izinleri şimdiden kullanırım."

Kazutora'nın tekrar gözleri parıldadı. Yerinden hızlıca kalkıp Chifuyu'nun yanına gitti. Ardından sıkıca sarıldı ona.

"Aww teşekkür ederim teşekkür ederim! Emin ol pişman olmayacaksın!" diyerek heyecanla bağırmaya başladı. Chifuyu ise Kazutora'nın kolları altında nefes almaya çalışıyordu.

"Önemli değil ama... Kazutora-san... nefes alamıyorum biraz..." Bunu duyunca Kazutora hemen genci sıkıştırdığı kollarını çekti ve bir adım geriledi.

"Pardon! Heyecanlanınca biraz kendime hakim olamıyorum da..." dedi gergin bir şekilde ensesini kaşırken. Chifuyu gülümsedi gence.

"Sorun yok. Bazen ben de böyleyim. Yani... böyleydim diyelim." dedi yüzü düşerken. Konunun kendisine gelmesini hiç istemiyordu. Ama ağzından kaçırdığı şey ile Kazutora çoktan ciddileşmiş ve yanına sandalyesini çekmişti.

"Fufuyu... Biliyorum Baji ile aranız o kadar iyi değil." ardından yavaşça gencin omuzuna elini koydu.

"Ama eğer Baji'nin değişmediği ile ilgili şüphelerin varsa sana değiştiğini ve neden böyle düşündüğümü bile anlatabilirim. Bunu ister misin?" Chifuyu hafifçe başını onaylar anlamda salladı.

Kazutora gülümsedi ve düşünürmüşcesine elini çenesine koydu.

"Baji bana senden çok ama çok bahsederdi. Her gün ne kadar pişman olduğunu anlatırdı." Başını manzaraya çevirdi.

"Bazen kabuslara uyanır ve tüm gün onun etkisinde kalırdı. Her zaman sana ne kadar değiştini göstermeyi ne kadar çok istediğinden de bahsederdi." Tekrar Chifuyu'ya baktı. "...ve ne kadar özür dilemek istediğinden de." Chifuyu bu konuşmadan ne beklediğini bilmiyordu. Ama beklediği kesinlikle bu değildi.

𝙳𝚎𝚊𝚍𝚕𝚢 𝙺𝚒𝚜𝚜 \\ 𝐁𝐚𝐣𝐢𝐟𝐮𝐲𝐮 𝐚𝐧𝐠𝐬𝐭 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin