"Böyle kendini affetmesi daha mı kolay oluyor... Baji?"
Baji, Chifuyu'nun söylediği cümleyle olduğu yerde öylece donakaldı.
Hâlâ hiçbir şeyi düzeltememişti. En azından küçük bir umut ışığı görmek istiyordu. Bir şeyleri değiştirebileceğine inanmak için.
Ama Chifuyu bu umudu ona vermiyordu. Olumlu tek bir şey söylememişti geldiğinden beri.
Baji elinden ne geldiyse yapmaya hazırdı ama Chifuyu'nun bunu görememesi onu...
Onu delirtiyordu.
"Chifuyu... ne sikim diyorsun amına koyayım?"
Dilin kemiği yoktu. Baji bir kere limitine ulaştı mı pimi çekilmiş dinamitten farkı kalmıyordu.
Chifuyu böyle durumlarda alttan almasının daha iyi olacağını biliyordu.
Ama artık ezilmeyeceğini Baji'nin gözlerine içine bakarak da söylemişti ve öyle de yapacaktı.
"Ne oldu? Kuyruğuna mı bastım?"
Söylediği cümle gerçekten o kadar anormal bir cümle değildi. Sadece Baji'nin üstüne gidip artık ezilmeyeceğini göstermek istiyordu.
Söylediği cümle Baji'nin nefret ettiği bir cümle olmasaydı belki daha da normal karşılanabilirdi.
Duyduğu bu cümleyle gözleri kocaman açıldı bir anlığına ve yumruklarını sıktı.
"Önce evime geliyorsun... sonra hiçbir şey olmamış gibi yapalım diyorsun."
"Her şeye bir sorun buluyorsun. Her yaptığımda bir hata arıyorsun..."
"Affetmeyeceksen neden buraya geldin? Neden annemi aradın Chifuyu?"
"Sen de istiyorsun işte!"
Baji söylediği cümleyle ağzını eliyle kapattı hemen. Bir anlık kızgınlıkla söylediği cümle, bütün kötü anıları geri getirmiş olabilirdi.
Chifuyu'yla göz göze geldi. Boş bakıyordu. O kadar boş bakıyordu ki Baji ne düşündüğünü asla anlayamıyordu.
"Haklısın." dedi mırın kırın bir şekilde.
"Bence de buraya hiç gelmemeliydim."
Ardından da kapısını çarpıp odasına girdi.
Peke J'yi bile yanına almamıştı bu sefer.
Baji iç çekti ve gözlerini baş, orta ve işaret parmağıyla ovaladı.
Ya şimdi nolacaktı? Bir anlık siniri katettiği ilerlemeyi sıfirlamıştı, tabii öyle bir ilerleme varsa...
Ama şuan uğraşmak istemiyordu Baji. Sabahki elemanlar yeterince sinirini bozmuş, baş ağrısı yaratmıştı zaten.
Tek istediği şey biraz kafasını dağıtmaktı.
Buzdolabına yöneldi. Zaten buzdolabındaki tek şey içki stoğuydu.
Birkaç tane aldı yanına. İçeride Chifuyu varken içerisinin içki kokmasını istemiyordu bu yüzden terasa çıktı.
Terastaki yuvarlak masaya dizdi içkilerini ve sandalyesini de yaklaştırdı masaya.
Bir an önce sarhoş olup dağıtmak istiyordu kafasını.
Bu yüzden hızlıca içmeye başladı sanki yarın yokmuşcasına...
><><
"Baji..."
Biri sesleniyordu Baji'ye. Ama sesi çok bulanıktı. Anlaşılmıyordu kim olduğu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝙳𝚎𝚊𝚍𝚕𝚢 𝙺𝚒𝚜𝚜 \\ 𝐁𝐚𝐣𝐢𝐟𝐮𝐲𝐮 𝐚𝐧𝐠𝐬𝐭
Fanfiction"Özür dilerim Chifuyu." "Ben de özür dilerim. Seni affedemeyeceğim için."