Uçurum

30 4 0
                                    

Kafatası uçurumundan atladıktan sonra Arkamdan Gordon'un geldiğini gördüm. Ondan sonra bedenimi su esir almıştı. Gözlerimi açtığımda Kıyıda bana bakan bir çift Kurt gözü gördüm. Görmemle bağırmam bir olmuştu. Gordon olduğunu biliyordum. Gordon bana elini uzattı elini tutmadan ayağa kalktım. Biraz yürüdükten sonra ormana varmıştık elbisem çok ağırlık yapıyordu bu yüzden Gordon'un önüne geçip onu durdurdum. Gordon  durduğu an elini ağzıma götürüp Ses çıkarmamı engelledi. Bende etrafa iyice odaklandım. Bunlar vampirlerdi . Bizi farketmemeleri için  etrafımızı sarmaşıklar ve ağaçlarla kapladım. Tahmin ettiğim gibi bizi farketmeden geçip gittiler.  Onlar gittikten sonra bizde saraya dönmek için yürümeye başladık. Ben kahinin söylediği şeyleri düşünüyordum .Sessizliği Gordon bozdu.
-kraliçem nasıl hissediyorsun?
Diye sordu ben cevap vermedim çünkü kahin aklımın karışmasına sebep olmuştu. Ben saraya kadar hiç konuşmamıştım. Saraya vardığımızda balo çoktan bitmişti.
Saray halkı ve Elis bizi taht odasında bekliyorlardı. İçeri girer girmez herkes yanımıza koştu. Tabi benim yanıma birtek Elis gelmişti.  Son olarak Kral ve kraliçe  yanımıza geldi. İkimizde onları aynı anda selamladık. Bu hareketimiz kral ve kraliçenin hoşuna gitmişti. Kral bana bakıp.
-Size ne oldu böyle dedi.
Gordon önünde eğilerek.
-Baba hava çok sıcaktı . Uçurumdan atladık birazcık dedi..
Elis o sırada bana sarılıp.
-Abla seni kaybettim diye çok korktum. Beni asla bırakma seni çok seviyorum dedi.
Elis'in bu sözü beni üzmüştü. Ama bunu fark etmelerine izin vermeden.
-Seni asla bırakmayacağım küçük cadı.
Dedim herkes bu sözüme gülmüştü. Gordon hariç çünkü beni birtek kardeşim öldürebilirdi ve bunu yapacaktı bana düşman olacaktı. Bu düşünceler arasında yine kaybolmuştum. Kendimi bulmamı Gordon sağlamıştı.
-Kraliçem siz yorgunsunuz isterseniz odanızı göstereyim.
Ben başımı evet anlamında salladım Elis'in kulağına fısıldadım(dikkatli ol küçük cadı yarın görüşürüz) dedim ve Gordon'un peşine takıldım. Çok yorgundum Üzerimi değiştirmek için banyoya gittim döndüğümde Gordon yatağa uzanmıştı ona ters bir bakış attım.
-Senin ne işin var burada gidip uyusana.
Ayrıca yarın sabah beni kahvaltı için çağırmayın misafirleri görmek istemiyorum.
Dedim Gordon bana bakıyordu anlamsızca nedenini anlamadım ama umurumda değildi.
-Kraliçem yarın büyücüler kralı ve ailesi gelecek.
Dedi bundan banane .
-Eee bundan banane ne yapayım onlar için.
Dedim ve onu yataktan kaldırdım. Bana hala bakıyordu. Her zamanki küstah bakışıyıla .
-kraliçem yarın erken uyanmanız gerek.
Dedi ve gitti . Umurumda değildi ben yarın erken uyanmayacaktım.diye düşünerek yatağa uzandım...
Uykunun en güzel yerindeyken biri kapıya çok sert vurdu. Kapının arkasından seslendi.Bu bir kız sesiydi. Sanırım sarayda çalışan biriydi.
-Kraliçem kralımız yemeğe başlamak için sizi bekliyor.
Bende aynı şekilde bağırdım.
-Tamam üzerimi değiştirip geliyorum.
Bunu söylememle kapıya birdaha vurmadı. Bende banyoya gidip günlük işlerimi hallettim. Giysi dolabının yanına geldiğimde dolabın kapağını açtım. Dolaptaki tek renk beyazdı ve hepsi aynıydı istediğim gibi bir şeyler bulamadım rastgele elime aldığımı denedim. Boyu dizlerime kadar olan beyaz elbise sadeydi bu benim hoşuma gitmemişti ama yapacak birşey yoktu. Sembolüm görünüyordu onu saçımla kapatmaya çalıştım ama saçım yetersizdi. Ayakabbıları giyip aşağı indim . Yemek odasına vardığımda muhafızlar bana kapıyı açtılar.yemek masasında boş yer aradım ve malesef Gordon'un yanındaki sandalye boştu. Oraya yöneldiğimde yabancı bir kız seslendi.
- Sonunda Melez prenses teşrif ettiler.
Bu kız kim diye içimden geçirirken kurt kral bana bakıp.
-Prenses Lia her sabah sizi böyle beklersek açlıktan öleceğiz.
Herkes kralın bu dediğine güldü. Sandalyeye geçip oturdum gözüm Elis'i aradı fakat ortalıkta yoktu . Gordon'a bakıp.
-Elis nerede?
Diye sordum o sırada kapı tekrar açıldı içeri Leonardo ve Elis girdi. Elis'i gördükten sonra rahatlamıştım. Kral yabancı dilde birşeyler söyledi sözünü bitirdikten sonra herkes yemek yemeye başladı. Yemekten çok kan istiyordum. Bu yüzden sofradan kalktım. Herkes bana baktı kral bana bakıp.
-Prenses Lia herşey yolundamı?
Diye sordu bana. Bende ona tebessüm ettim. Konuşacağım sırada büyücü Kralı'nın kızı söze girdi.
-kralım eminim burada nasıl yemek yiyeceğini bilmiyor bu yüzden kalktı.
Dedi istemeden vampir dişlerim çıktı. Büyücü kralı bana bakıp kızının yanına geçti. Gordon bunun farkına vardı ve beni kolumdan tuttu. (Herkesin korkma sebebi vampir dişimdi. Büyücüleri bir vampir kolaylıkla yok edebilirdi. Tek bir ısırık yeterdi.) Elis'i korkutmamak için arkamı dönüp Bulduğum ilk pencereden dışarı atladım. Sarayın bu kadar yüksek olduğunu bilmiyordum havanın gücünden yararlanıp kendimi havada durdurdum yavaşça denizin üzerindeki kayalıklara indim ve denizi izlemeye başladım.

Dönüş (Melez Efsanesi) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin