Bölüm 4

195 26 16
                                    

Herkese merhabalar

Biz geldik. Arkadaşlar iki yazarız. Kitap bölümlerini yorumlarınıza ve isteklerinize göre yapıyoruz. Anlayışınız için teşekkür ederiz. 🌺

Gönlüm bir sabah kalkıp geri dönüşü olmayan bir yola çıkmak istiyor...

"İyi misiniz, lütfen kendinize gelin

Yanaklarına dokunup uyanmasını istedi .Bir kadın aya benzer mi? Ellerini sırma saçlarına dokundurarak  kendisine  bakmasını diledi. Nihayet gözlerini açmış, karşısında korkmuş ve bir o kadar da çekingen bir kadın vardı. Gözleri gökkuşağının yedi rengini kıskandıracak gibiydi.

"İyi misiniz? hanımefendi.
"Sence?  iyi miyim ayy başım.

Yabancı bir adamın yardımıyla yerden kalktım. İsmini sanını  bilmediğim bir adam bana yardım etmişti.  Dönüp etrafıma baktım ne yoldan araba nede geçen kimse vardı ayağa kalktım. Birden Gece gözüme çarptı  yolda uzanmış bir şekilde yatıyordu koşarak yanına vardım. Acı içinde kıvrandığını  farkettim, Gece düşmüş ve doğumu başlamıştı. Hemen  dizlerimin üstüne çöktüm sevinçten hüngür hüngür ağladım. Mutluluktan gözlerimden akan yaşları tutamıyordum. Babam Gece'yi getirdiği zaman küçük bir taydı. Şimdi yavrusu olacaktı. O esnada bir el omzuma dokundu.

"Sizin için haber verebileceğim biri var mıdır? İstediğiniz birini arayabilirim ya da isterseniz hastaneye götürebilir sizi.

Sorduğu sorular karşısında affallamıştım. Kimdi ki bu adam bana yardım etmeye çalışıyordu.  Israrla bana yardım etmeyi teklif ediyordu. Görünüşe göre sıkıntılı biri dayanamadım ve ona dönerek:
"Sen kendini ne zannediyorsun?

Gökkuşağının yedi rengine benzettiğim kadın asiydi.  Esmer teni rüzgarla kavga ediyordu ya gözleri, gözleri yeşilin en güzel tonuydu. 

"Lütfen sakin olur musunuz? Sadece yardım etmek istiyorum.
"Bana yardım etmek istiyorsan atım için yardım et onu burada bırakamam. Çünkü doğumu başladı.

Gece'nin doğumu başlamış ve çok sancılıydı. Geçen süreye rağmen yerde kıvranıyordu. Acaba kötü bir şey mi olacak korkusuyla içim içime sığmıyordu. Ama sancılı zamana inat güzel kızımın doğumu başladı. Nihayet küçük tay geldi. Ama Gece yerden  kalkmiyordu. Ters giden bir şeyler vardı.
Gece'nin gözlerinin kapandığını gördüm. Neler oluyordu böyle? kötüye mi işaretti bu. Genç adamdan yardım istedim.Gece ölmüştü bu benim için ağır bir kayıptı. Genç adam yapabileceğimiz bir şeyin olmadığını söyledi.  Çaresizce oturdum ve kafamı Gece'nin üzerine bıraktım. Hüngür hüngür ağlamaya başladım.

Şahit olduğu olay için  çok üzgündür genç adam.  Hemen cebindeki telefonu çıkarıp en güvendiği adamı Aziz'i arar. Bulundukların yerin konumunu vererek  kazma kürek alıp  gelmesi  gerektiğini söyler . Aziz söyleneni yapar ve yola koyulur.

Karşımda ki genç adamın yüzüne baktım. Bu durumdan etkilenmişti üzgündü. Ondan bana verebileceği  makas yada  kesici bir alet istedim.  Adam şaşırdı ve  bana bakıyordu. Hemen  arabasına doğru giderek  torpido bölümünde  ilk yardım çantasından makas çıkarıp bana uzattı.  Tereddütle ne yapacağımı anlamaya çalışıyordu. Genç adamın  gözlerine baktım.  Elinden makası aldım ve Gece'nin yamacına oturdum. Uzun saçlarından tutup örmeye başladım. Gece'nin örgülü saçından  bir  tutam kesmek istedim ama yapamadım. Ellerim titriyordu gözlerimden yağmur damlası gibi gözyaşı akıyordu. Genç adam yanıma oturdu. Ne yapmak istediğimi anlamıştı. Yavaşça elimdeki makası aldı ve Gece'nin saçlarından bir tutam kesti ve bana uzattı. Kendimi hiç bu kadar çaresiz hissetmedim. Ellerim titreyerek aldım ve bağrıma bastım.
Gece konağa geldiği zaman daha küçük bir taydı korkaktı.  Onunla beraber büyümüştük.  Her sabah gecenin yanına gidip onunla birlikte dağı, taşı ve ovayı beraber geziyorduk. İkimiz de asi bir o kadar narindik.

MÜHÜRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin