MÜHÜR

Bölüm 5

Keyifli okumalar... Yorum ve beğeni yapmayı unutmayın.🍀

Dünya hassas kalpler için cehennemdir.

Çetin geçen muharebenin tam ortasında sırtını sevdiklerine dönmek yakışır mı?
işgal altında kalan topraklar elden alınmaya hazır haldeyken göğsüne kalkan bildiğin insanları yüzüstü bırakmak, hele de ikinci defa ailesini yüzüstü bırakmak yakışır mı ?

Devran Şahvaroğlu elindeki bütün imkanları kullanarak sevdasını bulur.  Ona yardım eden Kerimoğullarından biriydi. Onun desteğiyle Zöhre'ye gizli bir mesaj gönderip bu gece kaçması gerektiğini ifade etmiştir. Notu ileten kişi içten içe pazarlıklar yapıyordu. Zöhre'nin bulunduğu odaya gelip kapıyı çaldı.
Zöhre kapıya yaklaşıp:
"Kimsiniz?
"Benim emanetçi
Kız kimin geldiğini biliyordu. Yavaşça kapıyı açtı. Adamın uzattığı notu alıp kapısını kapattı. Kağıdı açtı ve elindeki notu okudu.

***Sevdiğim, seni yüzüstü birakmak yakışmaz bana. Gece 2'de çalan ıslık sesine doğru gel. Seni siyah bir range rowerle bekleyeceğim.***

Zöhre Kerimoğlu elindeki notu okur ve kağıdı yırtıp çöpe atar.  Eğer ailesine dönerse sevdasını kaybedecekti.
Devran ona el uzatmış ve elimi tut kaçalım buralardan demiştir.  Verdiği kararın korkularıyla muhakeme ederek çözüm yolu ne olursa olsun kabullenmeye hazırlanıyordu. Ama onun verdiği karar en çokta masumların ve anaların canını yakacaktır.
Devran, Berdan'la konuşmuş bütün hazırlıkları tamamlamıştı. Bu sevda gözünü kör etmişti.

Savaş Genco tam 2 gündür nişanlısından haber alamıyordu. Çok merak ediyordu.  Masanın üzerinde bulunan  suyu bir çırpıda içti. Dışarı çıkıp arabasına bindi ve Kerimoğlu ailesinin evine doğru yola çıktı. Çiftliğe vardığında korumalar eşliğinde arabadan indi ve içeri götürüldü. Savaş salonda oturmuş ev halkını bekliyordu. Aşağıya sadece Gül hanım indi.
"Savaş oğlum, hoşgeldin
Savaş ayağa kalktı ve Gül Hanım'ın elini öptü.
"Hoşbulduk efendim 
"Kusura bakma biraz geç indik aşağıya.
"Estağfurullah efendim.Ben Zöhre'ye ulaşamıyorum iki gündür. Merak ettim müsait mi görmek istiyorum.
"Şuan müsait değil.
"Öyle mi bari sesini duysaydım
"Bak oğlum Zöhre şuan evde değil geldiğinde geldiğini söylerim arar seni. Şimdilik bir diyeceğin yoksa anneme bakmam lazım.
"Tabi tabi bakın. İyi günler o zaman. Zöhre'ye onu beklediğimi iletin."

Gül hanım durumun ciddiyetinin farkındaydı. Ne zamana kadar bahanelere sığınacaktı. Sergilediği durumdan hoşnut değildi.
Savaş bir şeylerin döndüğünü nişanlandığı gece anlamıştı ama çözemiyordu .
Telefonunu  ceketinin iç  cebinden çıkardi ve Behram'ı aradı. Defalarca aramasına rağmen  karşıdan bir cevap alamadı. Daha fazla dayanamayarak en güvendiği kişiye yöneldi.

Kurt: adı gibi izini belli etmeyen karanlığın diğer adı. Yeraltı dünyasının yedi başlı ejderi. Çok farklı ve değişik biri. Onu anlamak için onu yaşamak lazım. 

"Savaş beyimiz arar mıydı bizi.
"Haklısın kardeşim uzun zaman oldu.
"Aynen öyle nasılsın Savaş
"Hiç iyi değilim kardeşim. Bir konuda yardıma ihtiyacım var Kurt
"Hayırdır inşallah apar topar aradığına göre.
"Behram'a ulaşamıyorum, biliyorsun kız kardeşini seviyorum.
"Bak Savaş sen Vazgeç bu sevdadan zaten olacak gibi değil artık senin için.
"Ne demek anlamadım.
"Belli ki haberin yok ben sana söyleyeyim kardeşim. Zöhre iki gün önce başka bir adama kaçmış. Mardinli birine.   Kerimoğulları Mardin'e gitti. Benim bildiğim de bu kadar ve  ben şimdi Behram'ın yanına Mardin'e gidiyorum zor durumdaymış .

Dünya bir an  sessizleşti. İnsan sevdiklerine yakıştırmadığı bir durumla karşılaşınca öfkeleniyor. Kırıp dağıtmak istiyor. Savaş'ın elindeki telefon kayıp yere düştü. Beynine büyük bir darbe almış gibi dünyası başına yıkıldı. Sevdiği kadına kıyamazken sevdiği kadın hiç düşünmeden ona çoktan kıymıştı.