Bölüm 10

144 23 16
                                    

*****************************"

Umut kelimesi o kadar tehlikeli ki insanı plastik çiçeğe su verecek kadar aptal eder.

Mardin'de bulunan bunca güzellik arasında her evde bir acı masal yaşanıyordu.
Şahvaroğlu Konağı'nda kimisi için düğün kimisi içinde cenazeydi .

İpek hanım iki hafta boyunca kızının sesine ve yüzüne hasretti. Bir anne için evladını beklemek ne zormuş ölümden beter.
Genç kız hemen camın kenarına geçip annesinin telefon numarasını tuşlar heyecandan kulağına götürüp açmasını bekler çalar çalar ama açan yoktur. Herşeye rağmen umudunu kaybetmeden tekrar arar. Birden telefon açılır.
"Alo
Asmin, özlem dolu bir sesle:
"Daye.. Benim Asmin

İpek hanım kızının sesini duyduğu an rüyada olduğunu sandı, Allah'a dua eder ne olur gerçek olsun diye
" Kızım, cennet kokulum
İpek hanım için o an dünya durmuştu birazda olsa yüreğine ferahlık gelmiştir.
"An...Anne
"Anan kurban olsun sana keçikamın
"Nasılsın Annem
"Cennet kokulum sesini duydum yaa çok iyiyim, çok şükür Asmin'im sen de hele sen nasılsın

Asmin hıçkırık sesini bastırmak için iki dakika içerisinde derin nefes alır. Eğer annesi ağladığını duyarsa içinde keder olur.
"İy... iyiyim...Annem
"Benim bahtı kara kızım ben anneyim hıçkırıyorsun biliyorum seni ben anneyim iyi değilsin hissediyorum.
"Daye ben iyiyim üzme kendini lütfen
"Benim yüreği güzel kızım sana gelinlik yerine kefen giydirdiler.
"Annem öyle deme
"Bu dünyada çok şey yaşadım ama senin bu gidişin ölüm gibi kızım

İpek hanım kızının iyi olmadığını hissetmişti Allah biliyor yaa içindeki acıyı.
"Üzüyorlar mı seni kızım
Asmin annesinin üzülmemesi için "Hayır anne burada gayet iyiyim ben senin asi kızınım bilmez misin ? sadece sizi özlüyorum siz nasılsınız.
"Biz kime ne yaptık kızım bu neyin derdi neyin kederi sen orada tutsak kevok onlar burada yaşayan özgür kevok.
Asmin anlamaz bir şekilde annesine onlar konakta mı yaşıyorlar
"He kızım Zeyno Ana getirdi

Konuşmasına halen devam eden genc kız ne olduğunu anlamadı. Odanın kapısı öyle bir açılmıştı ki içeriye giren kişi sanki Asmin'in canını alacaktı. Elif hemen oyuncağını alarak koşar adımlarla odadan çıkar. İçeriye giren Azzam Ağa hiç tereddüt etmeden tokatı Asmin'in yüzüne yapıştırır.Tokat karşısında affallanan genç kızın elinden telefon yere düşer. İpek hanım telefonun ucunda duyduğu tokat sesi ile yüreği bıçak gibi kesilir. Asmin diyerek öyle bağırır ki konak halkı korkarak İpek Hanım'ın bulundu odaya girerler. Genç kadın dizlerinin üstüne çökmüş kızım kızım diye ağıt yakar. Hazar bey korkarak ne oldu diye sorar.

İpek hanım düştüğü yerden kalkıp Zöhre ve Devran'ın karşısına geçer. Devran'ın yakasına yapışarak:
"Sizin yüzünüzden evladımın başına ne geldiyse sizin yüzünüzden. Siz becillik yaptınız yanan benim evladım oldu.

Hazar Ağa karısının kollarından tutup sakin kalmasını söyler. İpek hanım Hazar beyin kollarında çıkarak:
"Dört duvara mahkum bıraktınız kızımı heyecanlarını sevinçlerini umutlarını oraya hapsettiniz.
Bu sefer Hüseyin Ağa'nın karşısına geçip;
"Ya sen Hüseyin torunun olacak diye seviniyorsun, evladın için şükür namazı kıldın benim kızım içinde cenaze namazı kıldınız. Amca demek baba yarısı demek değil miydi? Ya sen Sevcan senin evladını öldürecekler diye destek olmadım mı sana? Ama sen ne yaptın benim yanımda olacağına kalkıp bu kız için düğün dernek kurmaya başladın. Canla başla hazırlıklar yapıyorsun benim evladım için ne yaptın? Göz göre göre ateşe attınız....
Şahvaroğulları önünü ardını hesap etmeden kendi elinizle kızımı gelin ettiniz düşmanınıza bir yığın acıyı omuzuna yük ettiniz ?
İpek hanım içinde birikenleri tek tek döküyordu. Ve hayatından ilk defa Zeyno Ananın karşısına geçer.

MÜHÜRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin