Onu değil,kalbimin sesini dinledim.
(Gül'ün anlatımıyla)
Şuan Nisa'nın haline gülsem mi ağlasam mı bilemedim.
Ve numara mı yapıyor onuda anlayamadım.
"Nisa."
Yaşanan şey Hint dizisinden farksız olduğundan dolayısıyla gülüyordum.
"Nisa!"
Şaka yapmıyor.
Deniz bizim tarafa doğru telaşla koşmaya başladığında Nisa'nın yanına çömeldi.
"Lan ne yaptın kızı bayılttın amk!"
"Bilerek yapmadım gerçekten bayıldı mı?"
Yoo öyle sahteden bayıldı.
Rabbim sabır ver.
"Tamam hadi ambulans çağır çabuk!"
Kafasıyla onayladı ve okula doğru koşmaya başladı.
"Nisa!"
"Nisa!"
"Nisa!"
"Noldu?"
"Lan!"
Numara yapıyor.
"Numara mı yapıyorsun?"
Kafasını şaşkınlıkla kaldırdı.
"Lan bayıldım sandım."
"Nasıl bayıldın sandın?"
"Bilmem öyle sert darbeler aldım ki tribe girdim galiba."
Kafasını tutarak gülüyordu.
"Kamera şakası falan mı?"
Gülme krizine girdiğimiz sırada ambulans sesi duymaya başladık.
"Lan s*ç!"
Gerçekten ambulans geliyordu.
Deniz okul kapısından bize doğru koşmaya başladığında yerinde durdu ve şok oldu.
"Nisa iyi misin?"
Nisa ona dövecek gibi bakıyordu.
Deniz'e kaş göz işaretleriyle gitmesi gerektiğini belirttim.
Oda uydu ve gitti.
Ambulans okuldan içeri girdiği sırada yaşadıklarımı sorguluyordum.Halbuki sadece soda içerek oturuyorduk ne ara böyle şeyler oldu.
Ambulans yan tarafımıza durduğunda içinden görevliler indi.
Bende görevlilerin yanına gittim.
"Şey."
Görevli bana telaşla bakıyordu.
"Bayılan öğrenci nerde?"
Mahçup bir sekilde kafamı kaşığımda dudağımı ısırdım.
"Bişey yok bayılmamış sadece bayıldığını sanmış."
Görevli kaşlarını çattı ve hayretle Nisa'ya baktı.
"Bu mu?"
Bu ne ya?
"Evet."
Nisa orada sinirle kafasını ovalarken görevli de hayretle ona bakıyordu.Gülmemek için içim içimi yiyordu.
"Kusura bakmayın birşeyi yok şimdi buz koyarız geçer."
Görevli başını salladı ve neye uğradığını şaşırdı sonrasında ambulansa bindi ve gittiler.
Sonunda deli gibi gülmeye başladığımda Nisa da gülmeye başladı.
"Ne oldu azönce?"
Ne olduğunu bende çözemedim.
Gülme krizine girdiğim sırada bankta oturan terli ve su içmekle meşgul olan Seyhun'u gördüm.Sanırım dersleri bedendi.
Herkes derse girmişti ve Deniz muhtemelen hocaya açıklardı durumu.Ben sonradan açıklarım.
Okulun ilk gününe gerçekten mükemmel bir giriş yaptık.O sırada Seyhun'un bana baktığını gördüm.
Seyhun bana bakmaya başladığında bakışlarımı kaçırdım ve ne yapacağımı şaşırdım.Ve sonrasında Nisa'yı yerden kaldırıp banka oturdum.
Hanımefendi yerini beğenmiş heralde hala ordaydı.
"Nisa hanım yerinizi beğendiniz heralde."
Göz devirdi.
"Napim ya başım ağrıyor zaten."
"Ne alaka?"
Bana ters ters baktığında
"Tamam tamam neyse.Seyhun hangi sınıfta?"
"Gül şey hani başım şişmek üzere ya hani buz mu alsak?"
Gözlerimi açtım.
"Ah doğru!"
Kızın başı koptu ben orda Seyhun diyorum.
Sanırım birileri Seyhun'a baya tutuldu...Yarım saat sonra
Şuan çay ocağında Nisa'nın kafasına buz tutuyoruz.
"Deniz uyuzu ya!"
Bir yandan sinirliydi bir yandan da gülüyordu.
"Çocuk sınıfa gelir gelmez kafamı gebertti."
İkimizde gülmeye başladığımızda gözüm saate kaydı.
"Oha!"
Nisa benim neye şaşırdığımı merak ederek benim hayretle baktığım yere baktı ve gülmeye başladı.
"Yes be!"
Tabi ikinci ders oldu biz hala gitmedik.İki dersi kaçırmıştık bile.
"Bu benim ilk günüm ve ilk günden maşallah yani."
Gülmeye başladı.
"Gülme hiç yani."
"Ne yani yani?"
Göz devirerek gülmeye başladığımda oda gülüyordu.
Bir süre başına buz tuttuk.Sonrasında Nisa hanımefendinin tuvaleti geldiği için lavaboya yöneldik.Bende o sırada eyeliner çektim.Gözlerim çekik olduğundan eyeliner çok yakışıyordu.Bir süre kendi güzelliğime baktım.Kendime övgüler yağdırdığım sırada Nisa tuvaletten çıktı ve bana garip garip bakıyordu.Yüz ifadesi o kadar komikti ki gülmeye başladım.
"Bak ya kendini övüyor."
Bana pis pis bakıyordu.
"Ama doğruya doğru güzelim yani."
Diyerek göz devirdiğim sırada koluma vurdu.Bir süre oyalanıp ona gıcıklık yaptıktan sonra nihayetinde tuvaletten çıktık.Sonunda dördüncü derse girebilecektik.Nisa'yı sınıfına bıraktım ve vedalaştık.Bende kendi sınıfıma girdim.
"Ooo yeni kız geldi."
Bu yeni kız muhabbeti ne ya?
Zaten sınıfta on iki kişi falandık çünkü çoğu kişi ya okula gelmiyordu yada açığa geçmişti ve sınıfın çoğu şuan erkekten oluşuyordu.
"Merhaba."dedim yapmacık bir gülümsemeyle.
Herkes bana bakıyordu.Herkes dediğim de sınıfta beş kişi falan vardı.
O beş kişi dende ikisinin ismini tam olarak biliyorum.Uzunboylu,siyah saçlı,mavi gözlü ve baya yakışıklı fakat kaba olan Bora.İlk gün olmasına rağmen herkesin dilinde o vardı.Belli ki okulda baya ünlüydü.Bunu Nisa'ya sormalıyım.
Bir diğeri Hüseyin.Gözlüklü ve kumral oda tatlı çocuk kabalığını görmedim.Sanki elli yıldır beraberiz de.
Son olarak sürekli herşeye maydanoz olan bir kız ismini tam bilmiyorum ama baya gıcık olduğu kesin.Neden kötüler hep sarışın oluyor?Bunu tüm sarışınlara demiyorum mesela kuzenim de sarışın ama öyle değil.Sanırım bazıları biraz daha dikkat çekiyor ve bu yüzden herkes onlara övgü yağdırdığından şımarıyorlar.
Neyse öyle işte gerisi pek dikkatimi çekmedi ve isimlerini bilmiyorum.
En önden bir arkada olan ve hocanın masasının önündeki sırama geçtiğimde sıra arkadaşım yoktu çünkü tekli oturuyorduk.Daha doğrusu ben duvar kenarı olduğumdan dolayı öyle ortadakiler tekli sıraları birleştirmiş birlikte oturanlar da vardı.
"Pişt!"
Yan tarafıma döndüm ve seslenenin Bora olduğunu farkettim.O kadar yakışıklı ki bakamıyordum gözlerim kamaşıyordu.
"Evet."dedim gülümseyerek.
Herkese karşı güler yüzlüyüm ona özel değil.
"Kay."dedi gülerek.O kadar yakışıklı ki...
Kaydım.
Ne olduğunu çözemedim.
Tek sıralık yerde ikimiz oturduk.
O kadar güzel kokuyordu ki.Parfümünü sormak istedi canım.
"Parfümünün markası ne?"
Dipdibeydik ve gamzeleri vardı.Sanırım aşık oluyorum...
"Beğendiniz kokumu heralde Gül hanım bende sizinkine bakım bakım."dedi ve omzumu kokladı.
"Höst!"
Kafasını kaldırdı yüzlerimizin arasında iki santim vardı.Omg!
"Kokun çok güzel."dedi bana hayranlıkla bakarken.
Ben galiba aşık oldum.
"Teşekkürler."dediğimde bende ona hayranlıkla bakıyordum.
Bir süre birbirimize baktık ve o sırada siz çaldı.
O kadar dalmıştı ki zil çalınca sarsıldı.
Bana döndü ve gülümsedi.
"Bu derslik yanında oturabilir miyim?"dedi kulağıma eğilerek.
Tabi koçum gel tepemde de otur başımın üstünde yerin var.
"Olur."dedim.
Gülümsedi ve bana uzun uzun baktı.Ben ise utandım ve bakışlarımı kaçırdım.
Hoca içeri girdiğinde bize önce selam verdi sonra beni ve bizi farketti.
"Oo bakıyorum Bora'cım yeni gelen kızla hemen kaynaşmışsın normalde sen kızlarla pek ilgilenmezsin ama."dedi gülerek.
"Yok hocam kızlar benlik değil."
Sınıftakiler güldüğünde erkekler Bora'ya cilveli bakışlar atmaya başladı.
"Lan gay de değilim yani."dedi gülerek.
Herkes tekrardan güldüğünde hoca bana bakıyordu.
"Arkadaşınızla tanıştınız heralde."dedi.
Herkes hep bir ağızdan evet dedi.
Utandım çünkü herkesin gözü üzerimdeydi.
Bora'nın da öyle.
Bende ona baktım ve gülümsedi sonra hiç beklemediğim bir şey yaptı.YANAĞIMDAN ÖPTÜ.
Hatta beş on saniye bekledi dibimde.
Ona şaşkınlıkla ve hayranlıkla bakarken ne diyeceğimi bilemedim.Oda anlamış olmalı ki
"Bir şey söylemek zorunda değilsin canım öpmek istedi sadece ve öptüm."dedi gülümseyerek.Sanırım kalbim artık onun için atıyordu.Bu bakışları ve bu davranışları kime yapsa aşık olurdu.Acaba o beni gerçekten sevdimi yoksa gönül mü eğlendiriyor?Her neyse şuan umrumda olan onun bana olan bakışları ve gamzeleri.Abi bı insan bu kadar mükemmel yaratılabilir mi?İşte yüce rabbim nasıl yaratıyor...
Burnu hafif kemerli fakat yinede büyük değil ve yüzüyle uyumlu...Dudakları kalın ve pespembe...Gözleri mavi iri ve aynı zamanda çekik...Saçları zifiri karanlık...Gel de aşık olma.
"Çok yakışıklı olduğunu biri sana daha önce söyledi mi hiç?"dedim.
Utangaç bir şekilde gülümsedi.
"Evet ama senin kadar tatlı söyleyen olmadı."dedi ve bana yaklaştı zaten yakındı ama dibime girdi.Kulağıma yaklaştı ve birşeyler fısıldamaya başladı.
"Seni seviyorum."
Oha.
Yavaş.
Ne ara?
Daha yeni geldim hoşt!
"Ne?"hayretle ona baktım.Oda bana hayranlıkla.O kadar güzel miyim ayol?
"Yani seni sevdim çünkü çok tatlısın ve ses tonun da öyle.Seni elde etmek için cabalayacağım."dediğinde kalbim fırlayacaktı.Yutkundum.
"Gamzeni öpmek istiyorum."
Gülümsedi ve yaklaştı.
"Öp seninim."
Lan ne ara böyle kapıldı?
Eğildim ve yanağına bir buse bıraktım.Kızardı.Ders boyunca sürekli bana baktı ve ellerimi tuttu.Beni elde etmek için cabalayacağını söyledi ama bilmiyor ki beni çoktan elde etmişti...