(Gül'ün anlatımıyla)
"İmdat!Yardım edin!"
Son gücümle bağırdığımda artık ümit olmadığını öğrendim.Gözlerimden yaşlar akmaya başladı.Bu simsiyah odada hiç birşey görünmüyordu.Sesim de dışarı ulaşmıyordu.Artık tüm ümidimi kestiğimde köşeye geçtim ve çömdüm.Kafamı dizimin üzerinde birleştirdiğim kollarımın üzerine koyduğumda hıçkıra hıçkıra ağlıyordum.
Öleceğimi kabullenmiştim.Beş saat önce
Şuan okula gidiyorum.
Bakalım okulumun ikinci günü nasıl geçecek?
Ellerim cebimde sallana sallana ilerlediğim sırada başıma birşey geçirilmiş olmalı ki birşey göremedim.
"Ağh!"
Ne olduğunu çözemediğim sırada sanırım düşündüğüm şey gerçekleşiyordu.
Burası Adana.
Burada organ mafyası falan oluyor.
Gerçi bu şehre özel değil ama bizim mahallede olduğu söyleniyordu.
Ellerim bağlandı,gözlerim kapandı ve bir yere doğru sürükleniyorum.Sadece bir şaka olmasını diledim.
"Bırakın beni!Kimsiniz?"son gücümle bağırdığımda bir arabaya bindirildiğimi farkettim.
"Bırakın dedim!"
Korkuyordum çok korkuyordum.
Beni koltuğa yerleştirdiler ve yanıma birinin oturduğunu hissettim.
"Sus yoksa ölürsün."
Ses dibimden geliyordu.
Aşırı kötü hissediyordum ve kötü hissetmem de gerekiyordu bu durumda.Kaçırıldım basbaya kaçırıldım!
Bazen hiç beklemediğiniz anda hiç beklemediğiniz birşey olur.Başınıza gelmeyeceğini düşünürsünüz.Ama gördüğünüz gibi gelebiliyor.Özellikle annenizin sözlerini iyi dinlemelisiniz.Bana kaç kere tenha yerlerden gitme sırf kestirme olsun diye demişti ama ben sırf üşengeçliğimin yüzüne bu hale geldim.O kadar pişmanım ki...Başımdaki şeyi yavaşça kaldırdıklarında rahatça nefes alabilmeye başladım.
Karşımdaki yüz maskeliydi.Ve işin garibi genç bir çocuktu.On sekiz yaşlarında.
"Beni neden kaçırdını-"
Diyecekken ağzımı kapattı.
"Sus."dedi fısıldayarak.
Gözlerimden yaşlar akmaya başladı.
Çünkü benzer vakalar duymuştum hatta çok yakınımızın annemin kuzeninin başına geldi.Kaçırılmıştı ve bir sene boyunca bulunamadı.Taa ki ormanda paramparça bulunana dek...Yolda ne oldu bilmiyorum ama uyandığımda başka bir yerdeydim.Simsiyah biryer.Hücre gibi.Bağırıyordum fakat hiç kimseye sesim ulaşamıyordu.Belkide sadece onlar ve ben vardık.Yardım edebilecek kimse yoktu...
Şimdi
Göz yaşlarım son süratle akıyordu.Bana ne yapacaklarını az çok tahmin ediyordum.Sanırım yavaştan öleceğimi kabullenmiştim.
Ağlarken bir anda kapının kilit sesini duydum.Birisi odaya girecekti.
Giren kişi oydu.O genç."Benden ne istiyorsun?"
Diye bağırdım.
Yanıma geldi.Pis elleriyle yüzümü ellerinin arasına aldı.
"Çek pis elleri-"diyecekken pis parmağıyla da ağzıma sus işareti yaptı.
"Burada seni kimse duyamaz.Sabahtan beri bağırıyorsun ama boşuna nefes tüketiyorsun yani daha çabuk ölmek için çabalıyorsun.Yapma."dedi gülerek.
Yüzüne kolumla bir tane geçirdim.
Psikopat gülmeye devam ediyordu.
"Sen mal mısın?"
"Evet malım."dedi gülerek.
Belli.
"Ya bırak beni ne olur!"dedim çaresizce ağlarken.
O ise benim çaresiz olmama gülüyordu.Ne istiyorlardı genç kızlardan?Ne istiyorlardı çocuklardan?Ne istiyorlardı insanlardan?
"Gel hadi bişeyler ye biraz daha bize lazımsın."dedi kolumdan tutup beni cekiştirirken.Bırakması için zorluyordum fakat öyle güçlüydü ki zaten kaslarından belli güçlü olduğu ve beni hızla patates çuvalı gibi sürükleyerek odadan çıkardı.
Gözüm karanlığa alıştığından dolayı birden aydınlığa geçince kamaştı doğal olarak.Gözlerimi ovalamak istiyordum fakat ellerimi bağlamıştı.
Yaşadığım şeyler akla mantığa sığmaz şeylerdi.Basima geleceğini hiç düşünmezdim.
Gözlerim biraz daha rahatlayınca etrafa bakabilme fırsatı bulabildim.
Oha...
Bu-burası çok harika bir yer!
Eve bak.
Ev aşırı güzeldi.Saraydan eşsizdi.
Ben evi hayranlıkla incelerken o ise bir yandan beni çekiştiriyordu.Sonunda evin harika yemek odasına geldiğimizde odada kimse yoktu.Sadece biz vardık.Kapıyı kapattı.Ve kapıyı kapatmak için beni bırakması gerekti,bende o sırada kaçabilirim diye düşündüm ama yine hevesim kursağımda kaldı.Pencereler kitliydi.Balkona açılan kapı ise zincirlerle kaplıydı ve yine kitliydi.
"Kaçamazsın."dedi gülerek.
Yüzünü çok merak ediyordum.Acaba kimdi? Yakışıklı birine benziyordu fakat aşırı aptaldı.
"Kaçmayacaktım zaten."dedim göz devirerek.