Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Gül'ün kombini
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
... Mükemmel ben ve mükemmel çantam şuanda okula gitmek üzere yola çıktık.Evet çantamdan başka kimsem yok.Ne arkadaşım ne yoldaşım.Ama tek iyiyim ben yinede boşverelim.Sana samimi davranacağım çünkü seni seviyorum.Evet tanımıyorum ama seviyorum çünkü beni sonuna kadar dinleyeceğini ve yoldaşım olacağını biliyorum.Bu hikayede iki kişiyiz.Aslında şuanlık pek bir enterasan olay olmuyor hayatımda ama olsun.Anlatayim dedim.Şimdi sana mükemmel lise hayatımı anlatacağım.Dokuzuncu sınıfta herkes beni çok samimi bulmuş fakat aslında ben ilk tanıdıgım kişilere karşı soğuğumdur.Daha doğrusu sadece sevdiklerime karşı samimiyimdir.İste dokuzuncu sınıfta benim bir arkadaş grubum vardı ama nasıl dahil olduğum hakkında hiçbir fikrimin olmadığı.Whatsapp ta annemi gruba eklemişlerdi.Evet dokuzuncu sınıfta kendime ait bir telefonum yoktu çünkü iyi bir lise kazanamamıştım ve annem gil bana ceza olarak telefon almadılar.Ama ama ama tabiki mükemmel ben annemin telefonunu kendi telefonummuş gibi gösterip hava atıyordum.Zaten annemin profil fotoğrafı bendim.Tek sorun durum fotoğraflarıydı.Neyse o kadar detaya inmeyelim.Ben o grupta etkisiz elemandım.Ve hiçbirşey yapmadığım halde bana trip atan arkadaşlarım vardı.Yapısal olarak trip sevmem ve özür dilemem.Grubumuzun elebaşı olan arkadaşım onunla kantine gitmediğim için bana trip attı hatta büyütüp kavga çıkardı.Gerçekten hala o kızın zekasını sorguluyorum ve bu arada o gruptakiler hala birlikte ve bana düşmanlar.Umrumda değil.Birsey yapamıyorlar çünkü babam okul müdürü.Daha doğrusu okul müdürüydü.Başka bir okula tayini çıktığı için gitmek zorunda kaldı.Onuncu sınıfta sınıfa Tuana diye bir kız geldi.Onunla arkadaş olabileceğimi düşündüm çünkü yapısal olarak aynıydık.Ve tabiki buda sorunlara sebep oldu çünkü ikimizde özür dilemeyi sevmiyorduk ve baya alıngandık ama belli etmiyorduk.Ama belli ettiğimiz zaman işte sonuç kötü oldu.Onuncu sınıf aşırı boş geçti öyle böyle değil ama hiç bitmeyen bir seneydi.Okulda hiç olay olmadı ve ben kaostan beslenen biriyim daha doğrusu kavga etmeyi sevmem ama kavga çıkarıp izlemek üff.Mükemmel. İşte harika iki senenin sonunda üçüncü senemi mahvetmek üzere okula doğru yol alıyorum.Kulağımda kulaklık,kolumda çantam ve uykusuz ben. "Nisa!" Aa biri bana mı seslendi? Sesin geldiği yere yöneldim ama kör olduğumdan göremedim. "Nisa buradayım!" Sonunda sesin geldiği kişiyi gördüğümde kafamı kesmek istedim. "Kız kör müsün?" Bide koluma vuruyor Allah'ım sabır diliyorum.El şakası da hiç sevmem bu arada. "Ne var?" Aşırı soğuk bir cevap verdim fakat artık alışık oldukları için normal karşılıyorlardı. "Şey sen matemtaik ödevini yaptın mı zil çalmadan geçiriversem?" Göz devirdim. "Ben ve ödev?Sence yapmış olma ihtimalim var mı?" Güldü. "Yok evet doğru söylüyorsun ama yinede şansımı denemek istedim çünkü senden başka kimse bana vermez." Başını hüzünle eğdiğinde duygu sömürüsü yaptığını anlayıp onu umursamadım.Nazlı.Başımın belası ilkokuldan beri aynı okuldayız ve bana takıntılı ama aşırı sorunlu bir kız bu yüzden arkadaş olmak istemiyorum.Aşırı mükemmel okuluma ilk adımımı attım.Atar atmaz herkesin gözü bana döndü.Acaba neden?