Kokunun İzi Bölüm 8

136 7 6
                                    

İyi okumalar . Oy kullanmayı ve yorum yapmayı unutmayın ♥️

"Gitti yine " dedi Karaca ağlayarak . Duygu Karacanın yaşlarını sildi .

"Ağlama sakın "

"Nasıl ağlamıyım . Ondan ayrılmama izin bile vermedi. Ama bak ona her gün bir kadının yanına gidiyor . Ki boşansam nereye gidecektim ki "

"O ne demek şimdi Karaca "

"Bizimkiler biliyor . Sırf onlar izin vermedi diye Azer'e kaçtığım için kabul etmediler geri gelmemi. Yalvardım babama beni gelip alması için ama gelmedi . "

Duygunun diyecek bir şeyi yoktu.  Üzülüyordu bu olanlara . Karacanın mutlu olnasını istiyordu . Yılmazda Karacanın söylediklerini duymuştu . O da üzgündü bu olanlardan . Karacayı seviyordu . Abisiyle arasının düzelmesini istesede bu pek mümkün değil gibiydi. 

Azer 1 saat sonra gelmişti eve . Kapının önünde arabanın içinde kadının dediklerini düşünüyordu . Oflayarak başını ellerinin arasına aldı.

Yılmaz hava almak için dışarı çıktığında görmüştü abisinin geldiğini . Kapıyı açtığında Azer ona döndü .

"Gelmişsin abi " başını salladı Azer .

"Karaca üzüldü sen gidince "

Bir şey diyememişti .

"Abi bu durumun oluru yoksa boşansan mı " korkarak söylemişti Yılmaz abisine ne zaman bunu dese fırça yemişti . Ama ilk kez Azer kızmamıştı ona .

"Gerçekten mi "

Azer susuyordu .

"Abi için gidiyor işte barışın artık "

Kardeşinin karşısında ağlamak istemediğinden hızla gözyaşlarını sildi . Arabadan inip içeriye girmişti . Yılmaz da abisinin peşinden giderek içeriye girmişti .

Herkes birbirine bakakalmıştı . Azer Karacadan gözlerini çekmemişti .

"Yılmaz sen Duyguya al gezin biraz "

"Tamam abi "

Duygu söylensede Yılmaz onu evden çıkarmıştı .

Azer yavaş adımlarla Karaca'ya doğru ilerledi . Karaca gözlerini kaçırmış Azer sanki ona gelmiyormuş gibi yapıyordu . Adımlarını hızlandırdı Azer ve kendini Karacayı öperken bulmuştu .

Tepkisizdi Karaca . Kızgındı Azer'e . Dudağının ısırılmasıyla bağırdı .

"Aa..napıyorsun" dedi Azeri iterek

"Söz verdin ama tutmuyorsun "

"Ne sözüymüş o "

Eliyle iki işareti yaptı Azer .

"Sen bozdun o sözü "

"Ben mi bozdum"

"Evet gittin " dediğinde Azer gözlerini kapatıp güldü.

"Bir de gülüyorsun pislik  " diyerek gögsüne vurdu . Karacanın elini çekmesine izin vermemişti Azer . Elini tuttu sıkıca ve bırakmadı .

"Ama geldim " diyerek göğsündeki eli kaldırdı önce uzunca kokladı sonra öptü.

Kapının açılmasıyla oraya döndü .

"Çok gezdiniz Yılmaz " dedi imayla .

"Napayım abi tutturdu eve geri dönelim diye başımın etini yedi "

Karaca gülerken Azer ona dönmüştü .

"Ne gülüyorsun"

"Ee komik "

"İyi bari oturun geçin "

Karaca ve Azer bir tarafa Duygu ve Yılmaz da bir tarafta oturuyordu. Karaca kendini Azerden uzaklaştırmak için yan tarafa doğru kaydıkça Azer de onu sıkıştırmak için yanaşıyordu  .

"Ne yapıyorsun "

"Hiç " dedi Azer . Kendini daha da Karaca'ya yaklaştırarak .

Akşam olmuştu istemeseler de. Yarın son gündü . Duygu ve Yılmaz içerde yatarken onlar yukarıya çıkmışlardı . Yatağın karşısında ayakta elele  duruyorlardı.

Söz vermişlerdi birbirlerine . Bu yatağa birbirleri olmadan ve küs girmeyeceklerine . Evet şu an yanyanalardı ama küslerdi . Biliyorlardı. Şu an sadece birbirlerini kandırıyorlardı . Yarın gece sondu onlar için . Bu iki günlük masal son bulacaktı. 

"Koltukta yatalım mı " dedi Karaca .

"Olur " dedi Azer . Dolaptan yastık battaniye çıkartan Karaca'yı izledi . Bu durumun düzelmesi kimin elindeydi . Özür dilemesi gereken kimdi ?

"Azer " arkasından gelen sesle oraya döndü.  O düşüncelere dalarken Karaca koltuğa geçmişti . Yanına gitti .

"Sen yat orda ben yerde yatarım "

"Ama.."

"Koltuk küçük Karaca sığamayız ikimiz "

El mahkum tamam demişti Azer'e . Hemen koltuğun dibine yer yatağı yaltı Azer . O Karaca'ya , Karaca ona dönük yatıyorlardı .

"Azer o günü hatırlıyor musun " dedi Karaca eline baktığında anlamıştı Azer .

"Hatırlıyorum " diyerek Karacanın elini tuttu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Hatırlıyorum " diyerek Karacanın elini tuttu .

"Korkma . Bir daha öyle bir şey olmicak "

"Olmicak . Olursada siz benim için çok değerlisiniz size gelir ve sizi o cehennemden çıkartırım "

"Değerli miyiz gerçekten "

"Öylesiniz tabi . Benim küçük güzelim sonra senn.." duraksadı Azer . Karaca parlayan gözleriyle diyeceği lafı bekliyordu .

"Sende kızımın annesisin "

Bir kez daha kırılmıştı Karacanın kalbi . Azer için çok daha fazlası olmak istiyordu . En büyük aşkı, sonsuza kadar seveceği , görmeden duramayacağı , kokusu olmadan yaşayamayacamağı.. Bu olanlara rağmen nasıl hala istiyordu bunları ? Azerin lafları bu kadar gaddarken o nasıl hala seviyordu onu ? Aşk böyle bir şey miydi ? Hata yapsada kopamamak mıydı ? Peki Azer o da böyle düşünüyor muydu diye düşündü . Her seferinde onu suçluyordu.  Nerde hata yapmıştım diye kendini yargıladı .

O sorularla boğuşurken gözlerini çoktan yummuş olan Azer'e baktı Karaca . Elini tutmayı bırakmamıştı .

"Nasıl uyuyabirsin hemen "

Dudaklarını büzmüştü çocuk gibi .

"Ben düşüncelerde boğulayım sen uyu " elini sıkmıştı Azer'in . Az da olsa canı yansın istemişti . Kafasında sorular olan tek kişi Karaca değildi ama . Bu sefer Azer Karacayı izliyordu . Azer de en az onun kadar düşünüyordu.  Yarın olsun istemiyordu . Bu anda kalmak için dünyaları verirdi .

Kokunun İziHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin