İyi okumalar . Oy kullanmayı ve yorum yapmayı unutmayın ♥️
Seray kapıyı yavaşça açıp içeriye girdi . Azerin hala uyuduğunu görünce gülümsedi . Çantasını kenara koyup kahve yapmak için masaya yöneldi . Sayıklıyordu Azer .
"Karaca..Karaca"
Terlemişti . Korkuyor gibiydi . Seray telaşla Azer'in yanına gitti .
"Azer..Azer.." dedi koluna dokunarak .
Ter içinde uyandı Azer . Kabus olduğunu anlayınca derin bir nefes alıp verdi .
"Kabus mu gördün" dedi Seray Azer'in yanına oturdu .
"Evet"
"O an mı yine "
Azer Seraya dönmüştü . Korktuğu her halinden belliydi .
"Ne zaman bu kabusu görsem hep bir felaket oluyor . Ben Karacayı kaybedemem Seray kızımı kaybedemem . Annemi kardeşimi kaybedemem"
Azer her kabus gördüğünde başına felaket geliyorsa bu kez kimi kaybedicekti . Karaca mı ? Daha doğmamış kızını mı . Belki de kabusta sayıkladığı Karacayı kaybedicekti .
Azer'in elini tuttu Seray .
"Korkma bir şey olmayacak"
Seray da korkmuştu . İlk kabusunda Azer ailesini , ailesi Azeri kaybedicekti . Bütün bu kabuslar tesadüf müydü ?
Azer ayaklandı .
"Ben gidiyorum artık " kahve makinasından ses gelmişti .
"Kahve iç öyle gidersin . Çantamda sandviç de var " diyerek göz kırptı . Azer gülümseyerek
"Tamam " dedi . Serayın uzattığı kahveyi aldı .
"Hayatımdaki en doğru kararlardan biriydi seninle arkadaş olmayı seçmek " Peki gerçekten doğru bir karar mıydı ?
Gülümsedi Seray.
"Unutma her türlü yanında Seray kaptan " diyerek güldü .
Karaca uykusuzluktan moraran gözaltlarına baktı . Eskisi gibi kalmamıştı ışıltısı . Sanki günlerce susuz kalmış ama hala direnen bir insan gibiydi .
"Karaca" dedi Yılmaz kapıyı tıklatıp
"Gel " sesi duyunca içeri girdi . Dikkatini çekmişti koltuğun üzerindeki yastık ve battaniye .
"Sen burda mı uyuyorsun "
Karaca gözlerini Yılmazdan alıp koltuğa baktı uzun uzun .
"Noldu Yılmaz "
"Kahvaltı hazır "
"Duygu ne ara kalktı da hazırladı "
"Aşk olsun yenge ama ben yaptım her şeyi " Karaca şaşkınlıkla Yılmaza baktı.
"Sen " dedi imalı bir şekilde
"He ben " dedi Yılmaz
"Niye öyle bakıyorsun ben kahvaltı hazırlayamaz mıyım "
"Yok canım hazırlarsın yani de " birden gülmüştü Karaca .
"Ne oldu "
"Hatırlıyor musun abine yaranmak için kahvaltı hazırlamıştın ona "
"Evet " dedi Yılmaz gülerek
"Her şeyi silip süpürdü ama yine de izin vermemişti gitmeme "
"Abinin huyudur o yakar yıkar ama gitmek isteyince izin vermez " yüzü düşmüştü Karacanın . Yılmaz konuyu dağıtmak istedi .
"Aman boşver abimi bak yok zaten bütün kahvaltı bizim hadi gel " dedi kolunu tutması için uzatarak . Karaca gülerek Yılmazın koluna girmiş aşağıya inmişlerdi . Seviyordu Yılmazı . İlk geldiğinde çok destek olmuştu ona .
Son basamakta kapı çalmıştı. Yılmaz kapıyı açınca Karacanın gülen yüzü birden soldu . Azer gelmişti. Karaca bir şey demeden mutfağa ilerlerken Azerde peşinden gitmişti .
"Ulan yine yalan oldu bizim kahvaltı. Şom ağızlı mıyım acaba" diyerek kapıyı kapattı Yılmaz .
Azer takip edildiğinden habersizdi . Dışarda onun gitmesini bekleyen biri vardı . Peki o gittikten sonra ne yapacaktı .
"Neden geldin sen " dedi Karaca Azere bakarak
"Merak ettim "
"Etme . Gelmene de gerek yok ayrıca . Her şey var bana iyi gelen burda . Sen huzurumu kaçırıyorsun . O yüzden merakta etme gelme de "
"Senin karnındaki çocuğun babasıyım ben istediğim zaman gelirim "
"Ya çok seversin sen kız çocuklarını değil mi " dedi Karaca sinirle
"Ne alakası var ha erkek ha kız ne fark eder ki "
"Tabi o yüzden diyordun zaten bir oğlum olsun var ya şöyle yapcam diye"
"Sen lafım bitmeden uyuduğun için sana benzeyen bir kızım olsun istiyorum daha çok cümlesini duymadın hiç "
Karaca şaşırmıştı . Bakışları masumlaşmıştı .
"Yalan söyleme "
"Söylediğim hiçbir şeye inanmıyorsun Karaca . Peki cevap ver bana . Sen benim yerimde olsaydın sana inanmayan biri için kendini kanıtlamaya çalışır mıydın bir sene boyunca "
Azerin bu sözleri Karaca da merak uyandırıyordu . Bazen gerçekten yapmadığını düşünüyordu . Bir şey demeden kalkıp odaya gitmişti Karaca . Azer peşinden odaya gitmiş Karacayı kolundan tutup kendine çekmişti .
"Hiç mi inanmıyorsun bana " dedi hüzünle
"Bırak beni Azer "
"Cevap ver bana hiç mi inanmıyorsun"
"İnanmıyorum " dedi Karaca Azeri göğsünden itekleyerek
"Sana kanıtla dedim onu da yapamadın . Daha ne diye kendini savunuyorsun "
"Karaca " dedi Azer kendine çekerek . Eli belindeydi .
"Bak bana " dedi çenesinden tutup kaldırdı .
"Bırak beni Azer benim senin gibi biriyle işim olmaz . Ben avukatla da konuştum yakında boşanıcaz"
Azer gözünden düşen yaşı sildi . Güldü .
"Hep yaptığını yapıcaksın demek kaçıcaksın . Dinlemeden anlamadan" Azer arkasını dönmüş giderken durdu . Kafasını yan çevirip konuştu.
"Hani bana demiştin ya seni tanıdığım güne lanet olsun diye şu an bende öyle diyorum " dedi ve kapıyı sertçe çarpıp odadan çıktı . Karaca irkilmiş gözyaşlarını bırakmıştı. Kapıya gidip yaslanarak ağlamaya başladı . Azerde kapının dışında aynı şekilde ağlıyordu . Bir gün gerçekten birlikte olma olasılıkları var mıydı ?
Azer'in gitmesiyle tenhada bekleyen kişilerden biri eve doğru yürürken karşıdan gelen kişi onu gördü . Şaşkınlık içerisinde bakarken karşıdakinin de ona bakmasıyla o da şaşırmıştı . Bu iki insan birbirini tanıyor muydu ? Peki bunlar kimdi ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kokunun İzi
Novela JuvenilBirbirlerinden ilk başta nefret eden Azer ve Karaca büyük bir aşka düşmüştü. Ama bu aşkın asıl sınavı Azerin yaptığı büyük bir hatayla başladı .