Kokunun İzi Bölüm 16

197 9 10
                                    

İyi okumalar . Oy kullanmayı ve yorum yapmayı unutmayın ♥️

Seray kapıyı yavaşça açıp içeriye girdi . Azerin hala uyuduğunu görünce gülümsedi . Çantasını kenara koyup kahve yapmak için masaya yöneldi . Sayıklıyordu Azer .

"Karaca..Karaca"

Terlemişti . Korkuyor gibiydi . Seray telaşla Azer'in yanına gitti .

"Azer..Azer.." dedi koluna dokunarak .

Ter içinde uyandı Azer . Kabus olduğunu anlayınca derin bir nefes alıp verdi .

"Kabus mu gördün" dedi Seray Azer'in yanına oturdu .

"Evet"

"O an mı yine "

Azer Seraya dönmüştü . Korktuğu her halinden belliydi .

"Ne zaman bu kabusu görsem hep bir felaket oluyor . Ben Karacayı kaybedemem Seray kızımı kaybedemem . Annemi kardeşimi kaybedemem"

Azer her kabus gördüğünde başına felaket geliyorsa bu kez kimi kaybedicekti . Karaca mı ? Daha doğmamış kızını mı . Belki de kabusta sayıkladığı Karacayı kaybedicekti .

Azer'in elini tuttu Seray .

"Korkma bir şey olmayacak"

Seray da korkmuştu . İlk kabusunda Azer ailesini , ailesi Azeri kaybedicekti . Bütün bu kabuslar tesadüf müydü ?

Azer ayaklandı .

"Ben gidiyorum artık " kahve makinasından ses gelmişti .

"Kahve iç öyle gidersin . Çantamda sandviç de var " diyerek göz kırptı . Azer gülümseyerek

"Tamam " dedi . Serayın uzattığı kahveyi aldı .

"Hayatımdaki en doğru kararlardan biriydi seninle arkadaş olmayı seçmek " Peki gerçekten doğru bir karar mıydı ?

Gülümsedi Seray.

"Unutma her türlü yanında Seray kaptan " diyerek güldü .

Karaca uykusuzluktan moraran gözaltlarına baktı . Eskisi gibi kalmamıştı ışıltısı . Sanki günlerce susuz kalmış ama hala direnen bir insan gibiydi .

"Karaca" dedi Yılmaz kapıyı tıklatıp

"Gel " sesi duyunca içeri girdi . Dikkatini çekmişti koltuğun üzerindeki yastık ve battaniye .

"Sen burda mı uyuyorsun "

Karaca gözlerini Yılmazdan alıp koltuğa baktı uzun uzun .

"Noldu Yılmaz "

"Kahvaltı hazır "

"Duygu ne ara kalktı da hazırladı "

"Aşk olsun yenge ama ben yaptım her şeyi " Karaca şaşkınlıkla Yılmaza baktı.

"Sen " dedi imalı bir şekilde

"He ben " dedi Yılmaz

"Niye öyle bakıyorsun ben kahvaltı hazırlayamaz mıyım "

"Yok canım hazırlarsın yani de " birden gülmüştü Karaca .

"Ne oldu "

"Hatırlıyor musun abine yaranmak için kahvaltı hazırlamıştın ona "

"Evet " dedi Yılmaz gülerek

"Her şeyi silip süpürdü ama yine de izin vermemişti gitmeme "

"Abinin huyudur o yakar yıkar ama gitmek isteyince izin vermez " yüzü düşmüştü Karacanın . Yılmaz konuyu dağıtmak istedi .

"Aman boşver abimi bak yok zaten bütün kahvaltı bizim hadi gel " dedi kolunu tutması için uzatarak . Karaca gülerek Yılmazın koluna girmiş aşağıya inmişlerdi . Seviyordu Yılmazı . İlk geldiğinde çok destek olmuştu ona .

Son basamakta kapı çalmıştı. Yılmaz kapıyı açınca Karacanın gülen yüzü birden soldu . Azer gelmişti. Karaca bir şey demeden mutfağa ilerlerken Azerde peşinden gitmişti .

"Ulan yine yalan oldu bizim kahvaltı. Şom ağızlı mıyım acaba" diyerek kapıyı kapattı Yılmaz .

Azer takip edildiğinden habersizdi . Dışarda onun gitmesini bekleyen biri vardı . Peki o gittikten sonra ne yapacaktı .

"Neden geldin sen " dedi Karaca Azere bakarak

"Merak ettim "

"Etme . Gelmene de gerek yok ayrıca . Her şey var bana iyi gelen burda . Sen huzurumu kaçırıyorsun . O yüzden merakta etme gelme de "

"Senin karnındaki çocuğun babasıyım ben istediğim zaman gelirim "

"Ya çok seversin sen kız çocuklarını değil mi " dedi Karaca sinirle

"Ne alakası var ha erkek ha kız ne fark eder ki "

"Tabi o yüzden diyordun zaten bir oğlum olsun var ya şöyle yapcam diye"

"Sen lafım bitmeden uyuduğun için sana benzeyen bir kızım olsun istiyorum daha çok cümlesini duymadın hiç "

Karaca şaşırmıştı . Bakışları masumlaşmıştı .

"Yalan söyleme "

"Söylediğim hiçbir şeye inanmıyorsun Karaca . Peki cevap ver bana . Sen benim yerimde olsaydın sana inanmayan biri için kendini kanıtlamaya çalışır mıydın bir sene boyunca "

Azerin bu sözleri Karaca da merak uyandırıyordu . Bazen gerçekten yapmadığını düşünüyordu . Bir şey demeden kalkıp odaya gitmişti Karaca . Azer peşinden odaya gitmiş Karacayı kolundan tutup kendine çekmişti .

"Hiç mi inanmıyorsun bana " dedi hüzünle

"Bırak beni Azer  "

"Cevap ver bana hiç mi inanmıyorsun"

"İnanmıyorum " dedi Karaca Azeri göğsünden itekleyerek

"Sana kanıtla dedim onu da yapamadın . Daha ne diye kendini savunuyorsun "

"Karaca " dedi Azer kendine çekerek . Eli belindeydi .

"Bak bana " dedi çenesinden tutup kaldırdı .

"Bırak beni Azer benim senin gibi biriyle işim olmaz . Ben avukatla da konuştum yakında boşanıcaz"

Azer gözünden düşen yaşı sildi . Güldü .

"Hep yaptığını yapıcaksın demek kaçıcaksın . Dinlemeden anlamadan" Azer arkasını dönmüş giderken durdu . Kafasını yan çevirip konuştu.

"Hani bana demiştin ya seni tanıdığım güne lanet olsun diye şu an bende öyle diyorum " dedi ve kapıyı sertçe çarpıp odadan çıktı . Karaca irkilmiş gözyaşlarını bırakmıştı. Kapıya gidip yaslanarak ağlamaya başladı . Azerde kapının dışında aynı şekilde ağlıyordu . Bir gün gerçekten birlikte olma olasılıkları var mıydı ?

Azer'in gitmesiyle tenhada bekleyen kişilerden biri eve doğru yürürken karşıdan gelen kişi onu gördü

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Azer'in gitmesiyle tenhada bekleyen kişilerden biri eve doğru yürürken karşıdan gelen kişi onu gördü . Şaşkınlık içerisinde bakarken karşıdakinin de ona bakmasıyla o da şaşırmıştı . Bu iki insan birbirini tanıyor muydu ? Peki bunlar kimdi ?

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 30, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Kokunun İziHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin