Tuyo
IX- Shooter
●
"Sadece kolay olmayacağını biliyorlar."
●
Seul ,
Özel Arazi
Hwang gözünü kıstı ve tetiğe dokundu bu sayede havadaki kuş ses tellerindeki son titreşimi verirken yere çakılmıştı. Hwang tüfeğini aşağı indirdi ve cebinden çıkardığı kurşunu koydu kafasını eğerken boynun ağrıdığını hissetmişti uzun süredir bekliyor olmalıydı o kuşun ağaç dalından gökyüzüne havalanmasını.
Göl kenarındaki arazidelerdi rüzgar soğuk soğuk eserken saçlarını uçuşturmaktan başka bir şey yapmıyordu. Lee arabasına yaslı bir şekilde içini ısıtan sigara dumanını çekerken kısık gözleri Choi San'ın üzerindeydi. Sigaranın can çekişen sesi ormanın sesine karıştı. Eunwoo ise San'ın arkasında duruyor gözlerini Hwang'ın hiç kaçırmadığı hedeflerine dikmişti.
"Ne yaptığınız farkındasınız değil mi?"
Konuşa Choi San dı. Muhatabı ise Lee idi çünkü Hwang konuşmayı pek sevmezdi. Choi San, Jisung ve onun hayalet ikizinin akademiye geldiğinden haberdar ve bunun onların başının altından çıktığının. İlk duyduğunda adeta hayrete düşmüştü, resmen patronun siktiri çektiği kaçak oğlunu yuvasının içine sokmuşlardı çünkü.
Onların gelmesiyle işlerin hızla ilerlediğinin de farkında ama Lee'nin onları neden akademiye getirdiğine hala emin olamadı. Tek neden bu muydu?
İşleri daha da hızlandırmak?
Ayrıca patronun hiçbir şeyden haberi yok. Riskli bir işe girdiler.
"Ne yaptığımız gayet fark ediliyor San." demişti Minho sigarasının külünü silkerken. Sonra devam etti "İşler fazlaca iyi. Patron mutlu." gözlerini tekrar San'a kaldırdı.
"İşleri kolaylaştırmak için mi onları yanına aldığını söylüyorsun?" Choi hala şüpheciydi. Evet son zamanlarda istediği malları almakta sorun yaşıyorlardı bu yüzden son bir haftada alınan işler iyi gelmişti, patron elini cebine atmış dördüne de prim vermişti.
Minho tek dudağını kıvırırken ağzındaki sigarayı iki parmağının arasına aldı, alaycı irisleri San'ın yüzünde dolaştı hatta bir ara Eunwoo'ya çıkardı, "Başka ne olduğunu düşünüyorsun?" demişti dalga geçercesine. Aralarındaki bu oligarşik yönetim onları bir birlik yapmıyordu aksine apayrı işlerdeydiler. Akademiden onlar sorumluydu tek birleştikleri nokta da buydu.
"Düşündüğüm bir şey yok. Siz patronun bunu öğrendiğinde ne yapacağını düşünün." dedi San pantolon cebinden sigarayı çıkarırken. İnce dudaklarını arasına koydu arkasını dönüp sigarasını yakması için Eunwoo'ya doğru eğildi. Üst dudağının üzerindeki yara ona tehlikeli bir görünüş katıyordu. San'nın en sevmediği şey ise o yaraya dokunulmasıydı.
Hwang tetiğe tekrar bastı ve çıkan o tiz ses kuşun yere çakılmasıyla neredeyse eş değerdi. Eunwoo irkilerek gözlerini Hwang'a çıkarırken göz göze geldiler. Eunwoo merhametli bir insan Hwang ise siktiğimin kuşunun bilerek kanadına ateş ediyor.
Eskiden Hwang çokça dalga geçerdi Eunwoo ile. Büyüdüklerinde ise Hwang'ın bundan vazgeçmesinin nedeni sadece konuşmayı sevmemesiydi fakat gözleri, Hwang'ın keskin gözleri konuşmayı severdi. Aynı şuan da olduğu gibi.
"Biz ağzımızı açmazsak patronun ruhu duymaz San. Sen vereceği parayı düşün. Kaç aydır işler yaş. Bu bir haftadır aldığımız işlerin ise haddi hesabı yok." Minho sigarasını yere atıp postallarının ucuyla ezerken konuşmuştu. Çokta ikna edici konuşmaya gerek yoktu San ne kadar sadık bir asker olsa da parayı daha çok seviyordu.
Akademideki en sadık askerdi San. Patronun götünden ayrılmazdı öyle ki akademiye arada bir uğrardı. Fakat patronu sevdiği için değildi götünden ayrılmamasının nedeni San alacağı parayı düşünürdü. İşine gelse babasını bile satardı. Bu yüzden patronunu satmaması çokta güç bir şey değildi.
San paranın köpeğiydi. Paranın askeriydi.
Minho bunun farkında, dikkatli olacak çünkü en küçük yanlışlarında San'ın patrona ötmesi çok uzun sürmezdi.
Eunwoo ise San'a güveniyor.
"Tamam." dedi San sigarasını Minho gibi yere fırlatırken, gözleri Hwang'a kaydı bir süre "Kabul ediyorum." ellerini siyah saçlarının arasından geçirirken yutkundu. Minho kafası salladı yavaşça irisleri hala San'ın üzerindeydi.
Hwang tüfeğini omzuna atarken arabaya doğru ilerledi, Minho da peşinden arabaya binerken San son derece ciddi ve sert bir sesle arkalarında bağırmıştı,
"Lee onlara dikkat et!"
Hwang gülüşünü tutamadı. Minho dışında oradaki kimse neden güldüğünü anlamazken kapısını açtığı jeepin içine atladı. Minho ise arabaya binerken San'a cevap verdi,
"Ederim."
Hızlı bir manevrayla arabayı çevirirken Eunwoo ile arabalarına ilerleyen San'a baktı Minho "Siktiğimin aptalı."
Sonra Hwang radyoyu açtı, İspanyolca bir şarkı.
●
Yüz yıllar sonra HITMAN
Neler düşünüyorsunuz?
Anlayabildiniz mi neler olduğunu? Anlamadığınız yerler varsa sormaktan çekinmeyin.
Fikirlerinizi neler çok merak ediyorum açıkçası...
Yavaş yavaş giriş yapıyoruz arkadaşlar.
●
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HITMAN
Fanfiction"Eğer önünde açık bir hedef varsa Hanji, silah elinde değil o silah sen olacaksın." Şiddet, Cinsellik, Travmalar , Minsung | Hyunlix