II- Flee And Come Back

79 9 14
                                    

Metallica- Enter Sandman

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Metallica- Enter Sandman

II- Flee and come back

"Kaçtığı gibi tıpış tıpış geri dönecek"

Kaçıyordu.

Han Jisung verdiği sözü yerine getirmek için kaçıyordu.

O arabadan indiği an bir süre ortalıkta görünmedi şu anlık ortalığı karıştırmak istemiyordu. Kargo pantolonunun cebinde tozlaşmaya başlayan üç beş kuruş ile girdiği motelden çıktı şapkasını yüzünü saklamak için çekiştirirken, polisten aldığı telefonuna baktı, sarışın onu hiç aramamıştı,

Çünkü hala onu içeride sanıyordu.

Kaldırımın üzerinde yürürken omuzuna çarptığı insanları siklemeden yürüyordu, onun acelesi vardı, uzun, uzun bir süre ortalıktan kaybolması lazımdı, ta ki babası tekrar onu unutana kadar.

Kaldırımın sonunda gördüğü taksiye atlayıp içine sakladığı bıçağı hızlıca taksicinin karnına dayadı. Elleri titremiyordu aksine eklemelerini beyazlatacak kadar sıkı tutuyordu bıçağı. Çünkü artık cebinde pamuklar dışında hiçbir şey kalmamıştı.

Taksici karnına dayanan sivri ucu hisseder hissetmez ağzından kaçan hızlı bir küfür ile soğuk terler atmaya başlamıştı bile.

"Sesini bile çıkarmadan beni söylediğim yere götür." taksici titreyen elleriyle arabayı çalıştırdı taksisine binen adama, attığı yandan bakışlarla sırıttığını görebiliyordu fakat yüzünü göremiyordu.

"Önüne dön!" Han Jisung adamın karnındaki bıçağına baskısını biraz daha arttırırken adamın yüzüne bakmasını engelledi.

"Ta-tamam tamam!" taksici korkuyla kekeledi bu Han Jisung'un daha fazla sırıtmasına sebep oldu o bunu seviyordu,

İnsanları korkusu olmayı,

Seviyordu.

Taksicinin korkuyla birlikte gaza yüklenmesi ile Han istediği yere hızlıca ulaşmıştı. Oldukça temkinsiz ve kimsesiz bir yerdi. Taksici korkuyla aldığı soluğu geri vermesine kalmadan Han Jisung arabadan atlayıp, kaybolmuştu,

Ne de olsa burası onun bölgesiydi.

Hanji evi bildiği sokaklardan hızlıca geçerek tanıdık binanın içine girdi. Ve rahat bir nefes verdi fakat durmadı o asla durmayacaktı. Merdivenleri çıkıp aşınmış mermerin altına sakladığı anahtarı alıp kapıyı açtı ve bağı açık conversleriyle evin içine girdi sarışın odasında bilgisayarın başında olmalıydı fakat onun eve girdiğini duymuştu,

Sarışının kulakları iyi duyardı.

Hanji amerikan tarzı mutfaklarına girerken sarışının odasından bir hışımla çıktığını gördü. Dolaptan bir bardak çıkarıp çeşmeyi açtı ve bardağı su ile doldurdu. Suyu ağzına dayarken akıta akıta içti, acelesi vardı. Bardağı tezgaha bıraktı ve arkasını döndü,

Sarışın kucağında kedisiyle şaşkınca ona bakıyordu ve biraz kafası karışmıştı. Ağzından bir şaşkınlık nidası fışkırırken Han hızlıca konuşmaya başladı bu sırada odasına doğru yürüyor ve arkasından sarışını da sürüklüyordu.

"Lix, şimdi beni iyi dinlemen lazım." dedi dolabındaki kıyafetleri silindir omuz çantasına doldururken. "Benim bir süre ortalıkta görünmemem gerek ne kadar sürer bilmiyordum ama uzun sürerse yanıma gelirsin. Nedenini sonra anlatırım, şimdi hızlıca ortadan kaybolmam lazım." kamufle olmak için pantolonunu ve tişörtünü çıkarıp daha göze batmayan şeyler üzerine geçirdi.

Çantasını omzuna geçirip sarışının karşısına geçti "Ve sende işlerini halledip ortadan kaybol Lix." Hanji elini Lix'in küçük omuzuna attı, sarışın onun yuvarlak gözlerine bakarken onu onaylamıştı bile, Hanji arkasını dönüp giderken karşılık beklemeden mırıldandı "Görüşürüz Lix!"

Çünkü karşılığı sarışın gözlerinin içinden almıştı.

-

Hwang Hyunjin ayaklarını arabanın önüne uzatmışken motelden çıkan çocuğu görmemişti fakat gözlerini kapıya diken Minho göğsünü direksiyona yaslamışken hızlıca kendini geri çekti ve yanında oturan, bıçağını bileyen Hwang'ı dürttü.

"Çıktı." dedi arabayı çalıştırırken. Hwang ayaklarını arabanın önünden çekerken gözlerini şapkasını çekiştirip kendisini gizlemeye çalışan çocuğa taktı.

Lee onu hapishaneden çıkarıp elinden kaçırmıştı fakat tekrar yakalaması zor olmamıştı.

Hanji bir süre izini kaybettirmiş fakat motele girdiği an adım izlerini ortaya çıkarmıştı.

Ve onu bulmuş peşine düşmüşlerdi. Ta ki taksiden inip tekrardan izini kaybettirene kadar,

Onu gizlice takip edebilmişlerdi.

Minho arabayı durdurmuştu göze batmamak için sokağın iç taraflarına girmedi. İkisi de arabadan inerken sokaktaki poşet çekenler onları polis falan sanarak kokuşmuş karga yavruları gibi bir yerlere kaçışmıştı çünkü ikisi de akademinin verdiği siyah kargo pantolonları ve dar siyah tişörtleri ile bir çeşit polise benziyordu.

Hwang "Çok dikkat çekiyoruz." diyerekten silahını geri beline saklarken Minho bunu çok siklememişti.

Onun şuan tek siklediği şey Hanji'idi.
Han'ı bulmak için dar ve bir labirent gibi karışmış sokaklardan geçerken onun bir binaya girdiğini gördüler. Hwang boynundaki kamerayla binanın fotoğrafını çekerken, Minho arka çıkış olup olmadığı kontrol etti,

En sonunda evin önünde bir yerde saklanırken Hanjinin binadan çıkmasını bekliyorlardı.

Çünkü o çıktıktan sonra içeri girecekler ve onun geri gelmesini bekleyeceklerdi.

Hwang, sıradan kıyafetlerle oldukça rahat bir şekilde binadan çıkan Jisung'u kamerasının hafızasına kaydederken Minho'ya döndü.

Minho sokakta yürüyen Hanji'den gözlerini çekip ikinci kata çevirdi irisleri. Sarışın çocuk perdenin arkasından sokakta yürüyen arkadaşına bakıyordu.

Hwang pencereden bakan sarışını kamerasının karesine alırken kaşlarını çattı,

Minho ayağa kalktı ve binaya doğru ilerledi.

"Kaçtığı gibi tıpış tıpış geri dönecek."

Kimlerin kim olduğunu anladınız,

Ve sarışın tabii ki Lix olacaktı.

Yorumlarınızı bekliyorum!!

Bir sonraki bölüm için heyecanlıyım.

HITMANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin