Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Sabak Daddy"
VIII- Little Party
●
"Sınırlarımı fazlasıyla zorluyorsun."
●
Seul Limanı
Özel Mülk
İşi başarıyla almaları tüm akademide hızla yayılmış ve bunu kutlamaları gerektiğini düşünmüşlerdi,
Bu askerler için küçük bir molaydı.
Deponun alt katında beton duvarlar arsında herkesin aralarında, ısınmak için yaptıkları, küçük bir boks yarışması ardından dinlenmek için ortak alanda toplanmışlardı. Radyoda 2Pac'in random bir şarkısı çalarken bu çekik gözlülerin içinde kesinlikle bir zenci ruhu vardı,
Siyah atletleri, kaba ve gelişmiş kana bulanmış terli vücutları ile metal masayı kaplayan beyaz tozları, silindir haline getirdikleri kağıt paralarla burunlarından çekiyor ve gürültülü bir tepkiyle geri çekiliyorlardı. Tozları masaya döken tabii ki de Felix ve Han'dı, zulalarından bir bölümünü bu zenci ruhlu çekikler için çıkarmışlardı,
Tek sebep bu değildi, böylelikle akademide yaklaşık yüz küsur kişilik bir bölümü bu şekilde kendilerine hayran bırakmış, onların gözlerinde artık bir mevkileri vardı, en azından bunu güvenceye almışlardı.
Han etraftaki herkes ile küçük muhabbetlere girerken Felix ise yanındaki Eunwoo ile konuşuyordu, şanslıydı ki Eunwoo az çok işaret dili biliyordu. Zaten çoğunlukla Eunwoo konuşuyor Felix ise dinliyordu.
Oturdukları masanın karşılarında Hwang ve Lee vardı. Hwang karşısındaki dilsiz çocuğun yanındaki adama ne anlattığını gözleri ile anlayama çalışıyordu. Fakat o el hareketlerinden hiçbir bok anladığı yoktu.
Lee'nin ise tek odağında Han vardı. Gözleri onun konuştuğu kişilerde bir bir dolanıyor, viskisine buz katıyor ve Hanji'nin daha fazla ne kadar sarhoş olabileceğini düşünüyordu. Han buraya alışmıştı, babasının piçleriyle kaynaşmış yapacakları büyük darbe için bebek adımlarıyla ilerliyordu. Fakat önündeki sürprizden habersizdi,
Hanji'nin gözleri Lee'ye kaydı. Belki de sürprizini önceden açmalıydı, sınırları zorlayacaktı. Sarhoşça sırıttı bedenini düz tutamıyordu, gözlerini Lee'den ayırmadı ama Felix'in onu izlediğini biliyor. Elindeki viskiyi tekleyip masaların birine bıraktı ve oradan çıktı, Minho'nun peşinden geleceğinin farkında.
Ağzından birkaç mırıltı çıkıyor, merdivenleri savsakça çıkıyor, babasının yüzünü aklına getirmeye çalışıyor ama bir türlü çıkaramıyor...
Minho'nun odasını biliyor çünkü onu adım seslerine kadar öğrenmişti, Han iyi bir gözlemci. Peşindeki adım seslerini duydu istemsizce tüyleri diken diken olmuştu. Fakat durmadı içkili dudaklarını yaladı ve alt dudağını dişleri arasına yolladı sonrasında ise Minho'nun odasını açıp içeri girmişti, kapıyı aralık bıraktı.
