yazarın anlatımı
"İzninizle bu kadehi Felix'imiz için kaldırıyorum." Jisung hafif gitmeye başlayan kafasıyla şarap bardağını eline almış ve ayağa kalkmıştı.
Minho ayakta olan sevgilisinin belinden tutmuş düşmemesini sağlıyordu.
"Şapsalsın, otur şuraya Jisung." Felix kahkahalarının ardından Jisung'un yanına gidip zorla yerine oturtmuştu.
Sam yanına gelen eşinin elini sıkıca tuttmuş ve dudaklarına götürüp öpmüştü.
Bugün kutlama yapıyorlardı. Jisung döndüğünü haber vermiş ve akşam onları yemeğe çağırmıştı. Tabii ki doktora gittiklerini biliyorlardı ama sonuçları öğrenmemişlerdi.
İlk geldiklerinde herkes sofra hazırlarken Felix birden durmuş ve kanseri yendiğini söylemişti.
İlk başta çift şaşırmıştı, evet Felix iyileşiyordu ama tamamen atlatmasına daha var diye düşünüyorlardı. Jisung aldığı haberle elindeki salata kasesini bile düşürmüştü.
Ardından ise evin içersinde 'bu akşam net kutlama yapıyoruz!' diye dolaşan bir Jisung olmuştu ve şimdi kendi aralarında 'kutlama' yapıyorlardı.
"E artık diğer güzel haberlerde gelmeye başlasın." Minho'nun ne dediğini karşısındaki çift anlamıştı.
"Gelecek çok az kaldı o güzel haberlere. Yarın sabah büyük ihtimalle eve gelip görmek istediklerini belirten bir kağıt gönderirler. O iş tamamlandıktan sonra mahkeme sonuçları en fazla bir haftada açıklanır." Sam güzelce konuşmuş eşi ve karşısındaki arkadaşları -sahroş Jisung'u saymasakta olur- pür dikkat dinlemişti.
"O kadar korkuyorum ki mahkeme kararından... Jinho'ya söz verdik bize güveniyor ve bizi çok seviyor eğer ki ters bir şey olursa, hayal kırıklığını düşünmek bile istemiyorum." Eşinin kelimlerinden sonra Sam onu kendine çekmiş ve sarılmıştı.
"Lix, asma dudaklarını, kocan korenin en iyi avukatı sen ona güven ve her şeyi güzel olacak diye düşün tamam mı?" Minho küçük olanın masanın üzerinde duran eline uzanıp tutmuş ve onu motive edecek bir kaç kelime söylemişti.
"Bu adam... bu adam..." Jisung'un kendi kendine mırıldanması ortamdaki tüm duygusallığı yok etmiş ve mutluluğa çevirmişti.
"Hayatım, iyi misin?" Jisung öne eğilik olan başını hızlıca kaldırmış ve yanında oturan sevgilisine bakmıştı.
"Ha? İy-iyiyim... işte... yaa!!" Kekelemesi ve arada hıçkırması iyice sarhoş olduğunun kanıtıydı.
"Her seferinde alkol onu böyle çarpıyor ve her seferinde bıkmadan fazlaca alkol alıyor..."
"Alıştık artık hyung sende sal."
Jisung'un peltek konuşmaları arttıkça masa daha da şenleniyordu.
Jisung'un uyumasıyla Minho onu odasına çıkarmıştı. Minho, sevgilisini götürürken Felix ve Sam ise mutfağı toplamaya başlamışlardı.
"Yarın yapacak bir planın var mı bebeğim?" Sam yemekleri dolaba kaldırmak için kaplara ayırırken eşine dönmüştü.
"Hayır, noldu?"