"Ben güçlü biriydim
Bir tek sana yenildim
Senle dünyam karardı
Eskiden iyi biriydim
Şimdi durdur zamanı
Ya da yık yok et bu kararı
İçindesin, görmezsin zararı
N'olacak şimdi?Gidiyor musun?
Bu kez ağlama
Günlerim artık odalara sinmiş kokunda
Kaldı aklımBiliyor musun?
Son kez güldün bana
Gelmek istedim, atkımı aldım
Gururu attım, ucuz yırttım."Keyifli okumalar.
Eski güzel günler, sene 2392
"Matt! Ne bulduğuma inanamayacaksın!" Jace, coşkuyla BM'in küçük odasına daldığında BM, odası gibi küçük masasında bir radyoyu iyileştirmeye çalışırken beklemediği bu coşku yüzünden yerinde zıplayarak sessiz bir küfür mırıldandı. "Uzay yolculukları hakkında bir sürü makale!"
"Aptal herif, beni korkuttun." Eli kalbindeyken omzunun üzerinden kapının önünde dikilen, güçlü duruşundan bir an olsun ödün vermeyen Jace'e baktı, kaşları çatık duruyordu.
"Ben ne diyorum, sen ne diyorsun, Matt? Makale diyorum, bir sürü hem de!"
"Meraklılarına götürseydin ya," BM mırıldandığında önüne döndü ve Jace gözlerini devirerek tısladı.
BM, yani Matthew, ne araştırma yapmayı ne de Jace gibi delicesine bir heyecanla okuma yapmayı sevmez, hatta nefret ederdi çünkü onun anladığı daha çok teknik şeylerdi, aletlere daha ilgiliydi. Yeni silahlar, yeni makineler üretmek ve ürettiği silah ve makinelerin kullanılması onu bu görece sıkıcı şeylerden daha fazla heyecanlandırıyordu. Jace ise yaptığı araştırmalardan ne bulsa, okuduklarından ne sonuç çıkarsa önce BM'e anlatıyor ve onu kendi cehennemine çekiyordu.
"Alec yok, Magnus da bana vakit ayıramayacak kadar meşgul." diyerek sönmüş heyecanıyla BM'in yatağına uzanan Jace, dudaklarını büzdü ve masasında bozuk bir radyoyu parçalarına ayırmakla meşgul dostunu izlemeye başladı. "Hem biliyorsun, onların fikirlerinden önce senin fikirlerin geliyor benim için."
Alec ve Magnus bir süredir bir deney üzerinde çalıştıklarından ikisi de sürekli meşgul oluyordu. Boş vakitlerini hep birlikte geçirmek için oldukça fazla çaba gösteriyorlardı ancak bu Jace'e yetmiyordu. BM'i kendi cehennemine rahatlıkla çekebiliyordu, evet ama kendisiyle aynı kafada olan kardeşine ve dostuna bir noktada ihtiyaç duyuyordu. Bir makineciyle iki deneyci arasında belirgin farklar olması çok normaldi, Jace'in o farkları en yakından görmesi de...
BM ile bunları konuşmayı ne kadar severse sevsin iş tatmin olmaya geldiğinde o ikisinin kapısını mutlaka çalıyordu sarışın olan.
"Öyle mi?" dedi BM alayla, burnunun ucunda duran kemikli gözlüğünü geri ittirdi ve burnunu kırıştırdı. "Neden?"
"Çünkü teorik şeyler hakkında neredeyse hiçbir şey bilmiyorsun, seni bilmediğin şeyler hakkında konuşturmaktan zevk alıyorum ve o ikisine feci ayar oluyorum."
"Aynı beyni ortak kullandıkları içindir." BM güldüğünde, Jace de keyifli bir şekilde gülerek ona katıldığını belli etti fakat BM bunu görmedi. Sırtı ona dönük oturuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
#2412
Bilim Kurgu"Nasıl?" Genç oğlanın sesi titriyordu, diğer sesin sahibi bunu fark ettiğinde güldü. "Nasıl mı?" Gülüşü büyüdü. "Bunu sana anlatması gereken kişi ben değilim, o kişi Magnus." "Hayır," dedi oğlan. "Magnus hiçbir şey anlatmaz, o hiç konuşmaz." Alec bi...