Medya: Özge Gündoğan ❤
İyii okumalar☁️
Gözümden bir damla yaş yanağıma düştü, canım yanıyordu çok yanıyordu. Özge'ye baktığımda ise o da bana bakıyordu o da benim bu halime üzülmüştü. Ben önüme döndüğümde, taksi gelmişti bile hızla taksiye yönelip kapısını açıp bindim.
Özge de binince bana dönüp "Bebeğim iyi misin diye sorucağım, ama çok saçma olur çünkü değilsin canın yanıyor biliyorum, ama bunu da atlatıcaksın sen çok güçlü bir kızsın lütfen yıpratma kendini." dedi sanırım haklıydı, bilmiyordum.
"Bilmiyorum Özge bilmiyorum çok garip duygular içerisindeyim ağlamak istiyorum bir an önce eve gitmek istiyorum." dedim ağlayarak.
"Şirkete gittiğimiz de Atlas'a haber verirsin ordan da eve geçersin benim de işim bittikten sonra gelirim bebeğim olur mu?" çok iyi olurdu gerçekten de "Olur Özge'm olur." dediğim de gülümsedi ve göz yaşlarımı sildi.
O sıra zaten şirkete gelmiştik bile, taksinin parasını verip indiğimizde içeriye girip asansöre bindik, ben 2. kata bastım, Özge de 3. kata benim iniceğim kata gelince Özgeyi öpüp asansörden indim.
Atlas'ın odasının önüne gelip kapısını tıklattım ve içeriden 'gel' sesi duyunca kapıyı açıp, odaya girdim.
Kafasını kaldırıp bana baktığında kaşlarını çattı ve "Ne oldu sana, ne bu yüzünün hali ağladın mı sen Su." dedi telaşla ama yerdim ki ben bu adamı.
"Sakin mi olsan Atlas sadece kendimi iyi hissetmiyorum ve eve gidebilir miyim diye sorucaktım sana." dediğimde yüzünde ki şefkatle "Gidebilirsin tabii ki de ama bende gelicem bi burada ki işim bitsin." dedi.
Ona gülümseyip "Tamam gelirsin zaten Özge de gelicek oturur konuşuruz, güzel olur benim için de." dediğimde.
O da gülüp "Tamam güzelim kendine dikkat et, dikkatli git." dedi o benim olmayan abimdi.
"Tamam Atlas'ım öpüyorum senii, görüşürüzz." diyip yanağını öptüm.
Ve tam çıkacakken "Görüşürüz can içim de, aslında ben şimdi anladım neden iyi olmadığını da, onu da konuşacağız sen hiç merak etmee."
Ona dönüp sadece gülümsedim, nasıl olsa beni çok iyi tanıyordu aslında tanıyorlardı.
Odadan çıkıp asansörü es geçip merdivenlerden inmeyi tercih ettim. İndikten sonra hava almak amaçlı yürüyerek eve geçtim.
Üzerimi çıkarıp, pijamalarımı giydikten sonra oturma odasına geçtim, televizyonu da açıp oturmuştum ki tam o sıra da kapı çaldı, kesin Özge ile Atlas gelmişti kapıyı açmaya gittiğimde yanılmamıştım onlardı.
Atlas elinde ki poşeti bana verdiğinde sarılıp oturma odasına geçti.Özge de aynı şekilde sarılıp o da oturma odasına geçip oturmuştu bile bende elimde ki poşeti mutfağa bırakıp onların yanına gittim, ilk söze Atlas başlamıştı.
"Eee evet seni dinliyorum anlat bakalım ne olduğunu." dediğinde.
O an aklıma gelince yine gözlerim doldu.
Atlas'a bakıp "Onları öpüşürken gördüm, beni görmeyen adam onu öpüyordu, Atlas canım çok acıdı." dediğimde, ise zaten çoktan ağlamaya başladım, ben hıçkıra hıçkıra ağlarken Atlas gelip bana sarıldı, ve kafamı göğüsüne koyup bir turda öyle ağladım. En son Özge'nin bağırdığını duydum.
"YETER BU KADAR AĞLAMAK BE SÜMÜKLÜ, YETER ŞİMDİ ŞU GÖZYAŞLARINI SİLİYORSUN HADİ KIZIM HADİ!" dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATEŞ PERİSİ (ASKIYA ALINDI!)
Teen FictionKadın fazla masumdu. Fazla kırılgan fazla aşık ve merhametliydi. Bir o kadar da gururlu ve dik başlıydı. Adam ise masum değildi. Fazla sinirli fazla gergin ve soğuktu. Bir o kadar da şefkatli ve güçlüydü. Kadın neşe doluydu. Adamın ise hayata karşı...