2.Bölüm (Islak,soğuk,katı)

31 5 11
                                    

İyi okumalar.

*
Hayatta böyleydi bir nevi, yaşarken zamanı fark etmiyorduk ama yaşadıktan sonra bir pencereden izliyorduk akıp gidişini...

*


***

Korkuyla o elin beni su üstüne çıkarmasına izin verdim çünkü daha fazla nefessiz kalamazdım. Yüzeye çıktığımda birinin kollarının arasında olduğumu fark ettim. Arkamda durduğu için yüzünü göremiyordum, karnımı saran kolunu itip geri çekildim.

"Ateş!"

"Ne yapıyorsun kızım sen, manyak mısın?" diye bağırdı. Mavi gözleri denize uyum sağlarken alnına yapışan ıslak saçlarından su damlıyordu.

"Asıl sen burada ne yapıyorsun? Delirdin mi, ödüm patladı!"

"Ne planlıyordun ölmeyi mi?" suya yumruk atınca su damlacıkları etrafa saçıldı. Konuşmama izin vermeden devam etti ama bir şeyleri yanlış anladığı belliydi. "Söylesene ölmeyi isteyecek kadar ne derdin var, söyle!" diye bağırdı.

"Bağırma artık, bir şey planladığım yok!"

Kayalıklardan çıkamayacağımı bildiğim için kumsala doğru yüzdüm. Su alçalınca yüzmeyi bırakıp ayağa kalktım. Su seviyesi belimdeydi, arkamı dönüp Ateş'e baktığımda yüzerek bana doğru geldiğini gördüm. Sudan çıkıp ıslak ayakkabılarımı çıkarıp kumsala bıraktım.

Beyaz çorabımı çıkarmaya çalışırken dibime gelip "Aptallığın hangi evresindesin söylesene, ona göre konuşacağım seninle" dedi bağırarak.

Çorabımı çıkarmayı bırakıp doğruldum. Dengesiz kalktığım için kafalarımız neredeyse birbirine değecekti.

"Ben aptal değilim." dedim onun aksine sessizce.

"Deniz ölmek için kötü bir yer, hayatta ölmek için kısa." işaret parmağı ile kafama vurup "Aptal olmayan herkes bunu bilir" dedi.

Geri çekilip "Ölmek için atlamadım ben o suya!" diye bağırdım.

"Ne için atladın serinlemek için mi?" dedi dalga geçerek.

Daha fazla sinirlerime hakim olamayıp güldüm. "Onun gibi bir şey" dedim.

Ateş kaşlarını çatıp bana bakmaya devam ederken şortumun malaklarından damlayan suyu sıktım. Şıp şıp kumsala damlaması sinirimi bozuyordu çünkü. Islanıp sırtıma ve boynuma yapışan saçlarımı toplayıp onların da suyunu sırkıttım. Ateş'in hala tuhaf bakışlarını üzerimde hissediyordum.

Ayakkabılarımı elime alıp "İster inan ister inanma Ateş! Suya öylesine girdim ve eğer bir gün ölürsem bunu kendime ben yapmak istemem." dedim.

Ateş kafasını iki yana sallayıp kuma oturdu. Spor ayakkabısının bağcığını sökerken üzerinde sabahki kıyafetlerinin olduğunu fark ettim. Islak olan siyah tişörtü omuzlarına yapışmıştı, daha fazla bakmayı bırakıp ben de kuma oturdum.

Kızıl&Mavi (Devam Ediyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin