6

676 40 24
                                    

Bilinmeyen Numara: Kesinlikle ikinci yatağı seçmelisin.

Bilinmeyen Numara: Adamın daha konforlu daha ergonomik demesine bakma.

İdil: Lan nerden biliosun mk yatak almaya geldiğimi.

Bilinmeyen Numara: Belki çevrendeyimdir?

İdil: Sende o yürek var mı gerçekten?

Bilinmeyen Numara: Var galiba.

Bilinmeyen Numara:

Bilinmeyen Numara: Bende evime bundan alayım diyorum?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bilinmeyen Numara: Bende evime bundan alayım diyorum?

Telefona fotoğraf geldiğinde fotoğrafı hemen açtım. Yatağın özelliklerini sayan satıcının sözünü kesecek derecede yüksek bir sesle 'Ha siktir!' dedim. Gözlerimi mobilya dükkanında hızlıca gezdirirken kapı sesli bir şekilde kapandı. Cam olan kapıda siyah kapüşonu olan bir bedenin siluetini gördüm.

Hızlıca dükkandan çıkıp o siyah kapüşonluya doğru koşmaya başladım. Çantamın dükkanda kalmasını önemsemedim çünkü bu daha önemliydi. Benim adımlarım hızlandıkça onunda adımları hızlanıyordu. En sonunda sokağın sonun da yakaladığımda kolundan tuttum.

'Abla valla bir şey çalmadım niye kovalıyorsun beni?' dedi bir çocuk sesi.

Şaşkınlık ile kaşlarım çatıldı, gözlerim şaşkınlıkla büyüdü. Bedeni oldukça büyük gözüken bu siluet çocuk suratına sahipti. Önce bir yerimde durup olası bir astım krizimin gerçekleşmemesi için bekledim.

'Lan ben kovalıyorum da sen niye kaçıyorsun?' dedim nefes nefese kalmıştım.

Nefes nefese kalmamın yanında sinirde dolmuştum.

'Meslek alışkanlığı abla.' dedi çocuk.

Çocuğun üstü başı biraz pisti. Sokaktan olduğu belliydi.

'Ne işin vardı senin o dükkanda?' dedim. 

Dükkan ortalamanın üstüydü bu yüzden sokaktan bir çocuk orada alışveriş yapmak için girmezdi.

'Konuşmam abla.' dedi. 

Kotumun arka cebindeki elli lirayı çocuğa verdim. Verirken 'Konuş bakalım.' dedim.

'Heee hatırladım galiba. Bir abi bana dedi ki bana dedi ki yardım edersen sana para veririm.' dedi.

'Ne yardımı?' diye sordum.

'Valla bende anlamadım abla. Sadece kapıyı sert kapatıp gitmem için 500 tl verdi.'

Dediğinde kaşları iyice çatıldı. Bu peşimdeki orospu çocuğu abartmıştı. Bu yaptıkları sağlıklı bir insanın davranışları değildi.

'Nasıl biriydi?' diye sordum.

'Bir hatırlayamadım  gibi oldu.' dediğinde cebimde ki son elli TL'yi de çocuğa verdim.

'Yakışıklıydı. Fiyaka giyimliydi. Kız olsam ilk ona ver-' dediğinde sözünü kestim.

'Terbiyesizleşme. Numaranı ver bana işim düşecek sana.' dediğimde kaşlarını çattı.

'Numara mı?' dedi çocuk.

'Abla ben bugün yemek yiyebilecek miyim diye düşünüyorum sen bana telefon diyon.' dedi ve arkasını döndü.

'Nasıl ulaşacağım ben sana?' dedim.

Sonuçta onu tek gören kişi oydu. Bu çocuk benim işime yarayacaktı.

'Ulaşma abla.' dedi ve koşmaya başladı.

'Ha siktir ya.' dedim olduğum yerde. Ele geçen şans bir, kazanılan bilgi sıfır. Gerçekten çok bunalmıştım. Hayatımda düşünemem gereken onca şey varken bu aptal numara. Ne yapsam kurtulamıyordum numaradan. Yeni bir telefon alsam faturasını, kredisini ödeyemeyecektim. Kalmıştım öylece aptal bir bilinmeyen numara ile.

Çantamı ve arkamda bıraktığım satıcıyı hatırlayınca yavaş yavaş mobilyacıya doğru yürüdüm. Böyle günlerin sabahına diye içimden küfrederken bildirim düştü telefonuma.

Bilinmeyen Numara: Sabah sporu iyidir.

İdil: En yakın zamanda seni bulup belanı sikeceğim. 

Yazdım ve telefonu tamamen kapattım. Kendimi böyle daha rahat hissetmiştim. Dükkana girdiğimde satıcının endişeli ve benim bir deli olduğumu düşündüğü bir ifade ile bana bakıyordu.

'İdil hanım iyi misiniz?' dediğin de gülümsedim.

Sahte gülümsemem iyice yüzüme doldu.

'Birinci yatağı alıyorum. Ödeme işini hızlı yapabilir miyiz?' dedim.

•Bölüm Sonu•

Ay ay ay noldu öyle ŞSDLFKŞDSLFKŞSDF

Nasılsınızzzz?

Eee ne diyoruz bilinmeyen numaraya???

Kimsin Sen? || Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin