Kimsin Sen? || Yarı Texting

25

Hazar'ın Ağzından

'Amirim! Amirim uyanın bir mesaj geldi.' sesi ile olduğum yerde sıçrayarak uyandım.

'Ne? Noluyor?' diye sordum beni uyandıran Mert'e.

'Amirim İdil'in telefonuna tekrar mesaj geldi bilinmeyenden.' dedi Mert telefonu bana uzatarak.

Boynumu rahatlatıp oturduğum yerdeki duruşumu düzelttim. Telefonun ekranına baktım bir ipucu olmasının dileği ve duasıyla mesajı okudum.

Bilinmeyen Numara: Bu iş sıktı artık, hadi bul beni.

Bilinmeyen Numara: Konumum açıldı galiba yanlışlıkla :)?

Gözlerim fal taşı gibi açılmıştı. Ya bizi kocaman bir taklaya getirecekti yada gerçekten o da bu kovalama oyunundan sıkılmıştı.

'Merve sinyaller?' diye sordum bilgisayarı ile bir şeyler yapan Merve'ye.

Ayağa kalkarken mesajı bir kaç kere daha okudum. Merve'ye doğru yaklaştığımda Merve Bir anda ayağa kalkıp 'Buldum.' diye bağırdı.

'Sen mükemmelsin be kızım aferin.' dedim samimi ama bir yandan da mesafeli bir tavırla.

'Teşekkürler amirim.' dedi Merve koltuğuna tekrar oturarak.

'Rumeli Fener Kalesinde gösteriyor konum.' dedi sonra Merve.

'Kamera görüntülerini kontrol et hemen.' dedim.

'Taklaya gelmeyelim.' diye eklediğimde telefona bir bildirim daha geldi.

Hemen telefonun kilidini açtım ve mesajları okumaya başladım.

Bilinmeyen Numara: Aaaa Hazar, çok üzüldüm.

Bilinmeyen Numara: Ben seni taklaya getirir miyim hiç?

Derin bir nefes aldım ve sonra o nefesi geri verdim.

'Lan şerefsiz seni bulunca bende isterdim ağzını burnunu kırmak' dedim ve herkes bana dönünce cümlemi tamamlamadım.

Geçenlerde bir şerefsizi sorgu odasında dövdüğüm için emniyetin gözü hep üzerimdeydi. Bir üstüm de babam olunca tabi işler iyice karmaşıklaşıyordu. Babamla aramızın bozulduğu yada sürtüştüğü tek konu hızlı sinirlenmemdi. Babam bu özelliğime asla dayanamazdı hatta bir kaç kere beni korkutmak için işimi elimden almaya bile çalışmıştı.

'Amirim Rumeli Fener kalesini gösteriyor burası.' dedi Merve beni düşüncelerimden ayırarak.

'Kamera falan var mı?' diye sordum.

'Amirim bulmam çok zamanımızı alır.' dedi Merve.

'Tamamdır.' deyip arkama döndüm.

'Mert diğer ekiplere anons geç teslim olmuş olabilir ama hala kaçma ihtimali var.' diye ekledim.

Beynim 'Ya da orada hiç değil.' derken bu ihtimale kulaklarımı kapadım. O sırada bir mesaj daha geldi.

Bilinmeyen Numara: Ne kaçması ben senin gibi korkak mıyım?

Sakin ol Hazar Sakin ol hazar.

'Kimse kalenin içine girmesin ilk ben gitmek istiyorum.' diye ekledim.

'Amirim bizde sizle gelelim.' dedi Mert.

'Gelin. Merve sen burada kal en hızlı şekilde ben yoldayken bana teyit et orda olup olmadığını.' dedim. Tekrar bildirim geldi.

Bilinmeyen Numara: Ben teyit ettim ya sana Hazar.

Bilinmeyen Numara: Sözüme niye güvenmiyorsun.

Derin nefes al derin nefes ver. Ailenin seni zorla götürdüğü psikoloğun dediklerini düşün 'Öfke zararlıdır, öfke sana ve çevrene zarar verir.' şimdi bu sözü tekrar düşünüyordum da ne anlamsız bir sözdü ya bu.