5. BÖLÜM

65 47 17
                                    

Kafam çok karışıktı. İki adım sonramda ne olacağını kestiremiyordum. Daha doğrusu kestiremiyorduk. Hayat bizi ordan oraya savuruyordu. Bu savurmalar ne zaman son bulacaktı hiç birimiz bilmiyorduk. Bu mağaradan daha çok ürkmeye başlamıştım. Yanımda Kerem, tam karşımda hiç tanımadığım etmediğim bir kadın ve çocuk vardı. Hadi biz gezi yapmak için gelmiştik peki bu insanların bu ürkütücü mağarada ne işleri vardı?
Eğer Kerem'de bu insanları görmüş olmasaydı kafayı yiyip halüsinasyon gördüğümü falan düşüncektim. Kadın ve çocukla biraz bakıştıktan sonra Kereme hafifçe yaklaşıp ne yapmamız gerektiğini sordum. Onunda kafası baya karışmıştı.

-"Ne yapmamız gerekiyor?"

-"Bence iplerden ve bantlardan kurtaralım onları."

-"Çocuklarada mı danışsak?"

-"Şimdi onları buraya çağırmak ile meşgul olmayalım. Baksana yardıma ihtiyaçları var."

-"Haklısın sanırım.

Yavaş adımlarla kadın ve çocuğa yaklaştık. Bakışları çok masum duruyordu ikisininde. Ağlamaktan şişmişlerdi. Önce küçük kız çocuğuna yaklaştım ve ağzındaki bantı yavaşça çektim. Daha sonra ayaklarında ki ve ellerinde olan ipleri çıkardım. Çocuk korkudan konuşamıyordu. Kerem de kadının iplerini ve bantını çıkarmıştı. Küçük kızın ellerini yavaşça tuttum ve ne diyeceğimi kafamda kestirip ikisi ile de konuşmak için bir konuşma başlattım.

-"Merhaba ben Ela."

-"Benn Sevim."dedi adının Sevim olduğunu öğrendiğimiz genç kadın.

Bunu titreyen sesi ile söylemişti. Bakışlarımı küçük kıza yönelttim. Kız ismini sorduğumu anlar gibi ismini sessiz bir şekilde söyledi.

-"Bende Umut."

Gözlerim dolmuştu. Küçük kız bana küçüklüğümü anımsatıyordu.

-"Sevim hanım isterseniz kalkmanıza yardımcı olayım Ela sende Umutu kucağına al. Bizimkilerin yanına gidelim. Bu arada ben Kerem."

-"Tamam olur. Umut korkma annecim tamam mı?"

-"Tamam annecim."

-"Umutcum şimdi seni kucağıma alacağım sıkı tutun tamam mı sakın bırakma."

-"Tamamm."

Umutu kucağıma alıp geldiğimiz yere geri dönmeye başladık. Kerem'de Sevim hanımın yürümesine yardımcı olarak peşimizden geliyorlardı.
Biraz ilerledikten sonra bizimkilerin yanına varmıştık. En başta beni ve kucağimdaki çocuğu gören bizimkilerin gözleri açıldı. Ardımdan gelen Kerem ve Sevim hanımı gördüklerinde ise gözleri daha da açıldı.
Şoku ilk atlatan Ömer dikkatli bir şekilde bana soru yöneltti.

-"Ela ne oluyor?"

-"Bizde bilmiyoruz.

Ömer daha fazla bir şey demeden sustu. Diğerleride hiç bir şey demedi.

~1 SAAT SONRA~

-"Sevim hanım neler yaşadığınızı bilmiyorum ama anlatırsanız sizin için neler yapabiliriz onu konuşuruz."dedim.

-"Ela kaç yaşındasın?"

-"Iııı 24 yaşındayım."

-"Bana hanım demene gerek yok o zaman. Hatta hiç birinizin demesine gerek yok. Bende 24 yaşındayım."

-"Nasıl?"

-"Ben Umuta 18 yaşımda hamile kaldım."

Şok üstüne şok yaşamaktaydık. Gencecik yaşında belki o kadar hayallerinin arasında bir canlıya sahip çıkmak zorunda kaldı.

BİR ARADA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin