BİR ARADA

6. BÖLÜM

+++++++++++++++++++++++++++++++++
Birisini sevmek için harcadığı vakite bazen dikkat etmeli insan. Sonra ki pişmanlık bir suçlunun yaşadığı pişmanlık ile eşdeğer dahi olarak sonuçlanabilir...
+++++++++++++++++++++++++++++++++

-YAZARDAN-

Ela artık çok yorulmuştu. Bu kadar olayın nasıl olduğunu sorguluyordu. Bir komplo mu? Yoksa sadece bir kaza mı? Olduğu ile ilgili düşünüp duruyordu. Bu mağarada ki 5. Günleriydi. Hepsi kafayı yemek üzerelerdi. Yiyecekleride azalıyordu.
Hiç kimsenin onları merak etmediğine artık emin olmuşlardı.

Ela'nın kafasını kurcalayan bir şey vardı. Kazanın olması ve bu kadın ile karşılaşmaları sadece kaderin onlar ile ilgili bir oyunumuydu yoksa planlı bir olaymıydı? Öte yandan Kardelen kötüleşmeye başlamıştı. Midesi bulanıyor, sürekli olarak kusuyordu.
Ömer elinden gelen her şeyi yapıyor fakat bir sonuç alamıyordu. Acilen bir doktora kontrol ettirilmesi lazımdı.
Fakat burada ne doktor, ne de hastane vardı.

-ELA-

-"Lanet olsun lan artık lanet olsun."dedi Ömer.

-"Ömer abartma bir şeyim yok."

-"Yapacağımız bir şey yok Ömer."dedi İnci.

-"Yapamıyorum. Ne Kardelene ne de bebeğe bir şey olmasını istemiyorum. Korkuyorum. Sevdiğim kadını ve bebeğimizi kaybetmekten korkuyorum anasını satayım korkuyorum."Ömer ağlama krizine girdi.

-"Ömer lütfen yapma. Hepimiz her şeyden korkuyoruz. Fakat yapacak bir şeyimiz yok."dedi Kerem.

Kardeleni ne kadar sevmesem bile Ömerin üzülmemesi ve onunda bir insan ve anne olmak isteyen bir birey olduğunu hatırlayıp yorum yaptım.

-"Evet Kerem haklı. Ayrıca merak etme buradan çıkacağız. Kardelen ve bebeğe hiçbir şey olmayacak."

Buradan çıkma kısmı belirsizdi. Bir hafta bile olmadı ama hepimiz ümidi kesmiştik.
Sevim verdiğimiz yiyeceklerden yiyince biraz toparlamıştı. Çok konuşmuyordu, konuşsa bile hemen yorulup susuyordu. Bu kadında daha farklı şeyler olduğuna yemin dahi edebilirdim. Sanki sakladığı daha farklı şeyler vardı. Ya da doğruyu dümdüz anlatmıştı. Herşey olabilirdi.

-"Ela ne düşünüyorsun?"dedi Kerem. İçimden seni düşünüyorum demek geçti ama demedim.

-"Hani söz vermişlerdi."

-"Kim söz vermişti?"

-"İçinden geçenler."

-"İçimden mi geçenler?"

-"Ela unuttum deme sakın."

-"Haaa"

Şimdi hatırlamıştım. Bu iki oldu be kontrolü kaybediyorum galiba.

-"Sonunda be güzelim."

Güzelim mi dedi o?

-"Bir kulakları çek sen abisi. Akıllanmayacak bunlar."

-"Amca değilmiydi onlar?"

-"Ay aman İngilizcede ikiside aynı kapıya varıyor."

-"Haklısın Elacım."

Ay hayır olamaz. Cım olmaz Kerem yapma koçum soğurum yapma.