6.bölüm

27 13 1
                                    

Kendime kizginim, kendime kirginim
"Taladro"

Sophia'dan
Neyse ki kazasiz belasiz şu haber işini halletmiştik akşam saatlerinde ofisimde katil dosyalarini incelerken yorgunluktan uyuya kalmiştim telefonuma gelen bildirim ile uyandim yavaşca yerimden doğrularak gerindim her yerim tutulmuştu sanirim sağlikli bi uyku düzenine ihtiyacim vardi yoksa böyle böyle hepden kafayi siyiracaktim yavaşca telefonuma uzandim ekrana bakinca mesajin instagramdan geldiğini gördüm sonra ayni kişiden bi mesaj daha geldi gözlerim hala uykudan ayilamamiş olacak ki ekrani görmekte zorlaniyordum gözlerimi ovuşturarak tekrardan baktiğimda takip isteği ve bi de mesaj gelmişti o tom denen piç heriften "utanma falanda kalmamiş bunlarda evli barkli adam " diye geçirdim içimden ve iki mesajida sildim "sen gel benim hayatimin içine et sonra hiç bişey olmamiş gibi tekrar geri gel "
Sonra saatin geç olduğunu fark edip eve gitmek için kalktim ki odaya hişimla Louis girdi
-bi cinayet ihbari geldi dedi soluk soluğa
-lanet olsun lanet lanet lanet dedim sinirle ve hiç kan görecek havada değildim aşiri yorgundum sinirle telefonumu çantaya tikiştirirken ekledim
-nasil olmuş
-bilmiyorum haber yeni geldi sanirim bi intahar haberi evinde ölü bulmuşlar hemen gitmemiz lazim
-tamam geliyorum hemen
~~~
Bi süre sonra saat 9 gibi lüks bi villaya varmiştik etrafi bayaği bi kalabalikti zorda olsa ordan geçerek olay yeri olan evin bi yatak odasina girmiştik elinde bi silah ile bi kadin 50 li yaşlarinda kendini kafasindan vurmuş kanlar içinde yatakta yatiyordu hizlica eldivenleri elime geçirerek etrafini kontrol etmek için polis şeritleri kaldirarak odaya girdim oda ter temizdi hiç bi yerde bi kirik dökük ya da en ufak bi iz yoktu sonra cesedi incelemek için yanina gittim görünüşe bakilirsa da cesed çok iyi durumdaydi vücudunda hiç bir morluk ya da ne bileyim hirpalanma izleri yoktu bunun bi intahar olduğuna inanmaya başlamiştim hizlica kadinin elindeki silahi alip bi poşete koyarak ağzini kapattim sonra sağlik ekipleri gelip kadini aldilar hizli adimlar ile odadan çikarken Louisde diğer odalari incelemeye gitmişti ama bişey bulamamişti
-her yer temiz sanirim bi intahar
-sanirim ama otopsi raporlarini beklemeliyiz ihbari kim vermiş
-evin hizmetçisi olduğunu söyledi kaşlarimi kaldirarak
-tuhaf dedim çünkü benim bildiğim hizmetçiler sabah erkenden gelir akşama kadar da evin işlerini yapar sonra evine giderdi tabi yatili kalmiyorsa bu da demek oluyor ki kadin silah ile intahar ettiyse hizmetçi bunu kesinlikle silah sesini duymuş olmasi lazim
-onun ifadesini almaliyiz dedim Louis'e bakarak sonra biraz duraksadim ve
-kadinin ailesi falan varmiymiş dedim
-evet boşanma aşamasinda olduğu bi kocasi varmiş ve bir tanede kizi sanirim yurt dişinda olduğunu söyledi
-kocasi nerde dedim ona bakarak tekdüze bi ses tonuyla
Cevap vermesine kalmadan bi adam bağirarak içeri girmeye çalişiyordu
-DERHAL BIRAKIN BENI KARIMI GÖRMEK ISTIYORUM HEMEN BENI BIRAKIN diye bi yandan da ağliyordu sanirim yüzü kizarmişti biraz
-o dedi louis kadindan daha genç duran adami işaret ederek hizla ona doğru yöneldim luide peşimden geliyordu
-buraya giremezsiniz bayim karinizi görmek istiyorsaniz hastaneye gidin dedim ciddi bi ses tonuyla "ve ifadenizi almamiz gerekiyor bizimle emniyete kadar gelmelisiniz " adam bağirmayi kesti beni baştan aşaği süzerek rahatsiz edici bi şekilde bakiyordu
-olur hemen şimdi mi dedi en az kendisi kadar iğrenç bi ses tonuyla aşiri rahatsiz olmuştum sinirlendiğimi gayet belli eder bi şekilde kafami louise çevirdim yüzüne bakmak istemiyordum mesaji almişti ki gülümseyerek yavaşca başini salladi ve adami evden çikardi sanirim bu dünyada beni en iyi anlayan tek kişiydi
O gece kadinin iğrenç kocasindan evin yanindan geçen postaciya kadar herkesi soruşturduk evin kameralarina kadar herşeyi tek tek kontrol ettik doğruyu söylemek gerekirse herkes farkli bişey söylüyordu kameralarda ise hiç bişey yoktu mecbur otopsi raporlarini beklemek zorundaydik bütün geceyi cinayetin her detayini not almak ve kamera kayitlarini saniye saniye kontrol etmekle geçdi louis yorgunluktan masada uyuyakalmişti benimde ondan aşaği kalir bi yanim yoktu kahve ile ayakta duruyordum sonra dayanamayip sabaha karşi bende uyuyakalmiştim
Burnuma gelen enfes çikolata kokusu ile gözlerimi açtim önümde muhteşem bi kahvalti duruyordu o kadar açtim ki elimi yüzümü bile yikamadan resmen tabağa bodoslama daldim tostlari ağzima tikarken karşimda alttan alttan gülerek benim resimlerimi çeken louisi yeni farketmiştim ona baktiğimda gülmemek için dudaklarini isiriyordu
-no bokoyon oq no gulu... lafimi bile bitiremeden yediğim tost boğazima kaçmişti lui gülmeyi kesip hemen yanima koşarak acimayacak bi şekilde telaşla enseme vuruyordu bi yandan da beni azarliyordu
-tabaği da yeseydin hayir masayi da yeseydin kitliktan çikmiş gibi atlarsan yemeğe böyle olur işte al iç şunu diye enseme vurmayi kesip önünde duran su şişesini bana uzatti suyu içerken bile azarliyordu sanirim gerçekten endişelenmişti ve genelde telaşlaninca hizli konuşuyor yanaklari kizariyordu bu görüntüsü ile çok tatli duruyordu ve benim için endişelenmesi de hoşuma gidiyordu
- sende benim yemek yerken resimlerimi çekiyorsun ben ona bişey diyor muyum ha dedim hala ağzima sandviçleri tikarken
-azar azar ye şunu dedi elimdeki sandviçleri alip tabağa koyarken sonra da
-ayrica da ben resim falan çekmiyorum sen öyle saniyorsun dedi tekrar ayni yerine otururken lokmalarimi zorlukla yutarak
-öyle mi ver o zaman şu telefonunu gösteriyim sana çekip çekmediğini
-benim telefonum ile ne alakasi var ya vermiyorum dedi yanaklarinin kirmizisi hala geçmemişti onun bu haline gülerek tekrar yemeğime döndüm kizarmiş ekmekleri ağzima atacakken luiye baktim tekrar yanaklari olmasi gerekenden daha da kizildi yere bakiyordu ve sanirim terliyordu
-hey iyi misin sen
- eğwb evvet iyiyim dedi tuhaf bi şekilde gülümseyerek
-teşekkür ederim lui yani kahvalti için
-bişey değil dedi ve sonra biraz duraksayip devam etti
-yarin bişeyler yapalim mi? dedi daha da terleyerek onu biraz bekletmek zorunda kaldim çünkü tikinmak ile meşguldum ağzimdakileri zorlukla yutarak hizlica kahvemi de içtim ve ona döndüm gözlerini kocaman açmiş tostlari nasil mideme indirdiğime şaşkinlik ile bakiyordu ne diyeceğimi bilemedim bi an izin günümü çoktan kullanmiştim ama onu da kirmak istemiyordum hala bi cevap beklediğini görünce boğazimi temizleyerek
-şey biliyosun ki ben izin günü..
-ikimiz içinde izin aldim dedi hizli bi şekilde söylediği için tam anlayamamiştim
-ne anlamadim dedim kaşlarimi hafif çatarak bunu söylemem ile birden telaşlandi yüzü domates gibi kizarmişti şimdi yutkunarak başladi
-yarin bizim için izin ikimiz için izin aldim yani biliyorum sana sormadim ama yani istemezsen de anlarim seni dedi bunu söylerken çok kasilmişti ve gözlerini siki siki kapatmişti sanki vereceğim tepkiden korkuyor gibiydi
-ha izin aldin teşekkür ederim ortak dedim gülümseyerek bunu duyduktan sonra yavaş yavaş gözlerini açti sonra
-yani geliyor musun
-tabi ki nereye gidiyoruz dedim sevecen bi sesle bunu söylemem ile ağzina kocaman bi gülümseme yerleşti
-henüz bilmiyorum ama bulurum bi şeyler dedi hala siritirken

1027 kelime huuuh yazdiğim en uzun bölüm oldu
Az kalsin unutuyordum oy ve yorum atmayi unutmayin canlar :)
Sizce cinayeti kim işledi ve neden ?

Uçan Hayaller -Tom Felton Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin