2-insanların da dikenleri vardır

17 2 1
                                    

*JUNGKOOK-Euphoria*


Sıradan bir öğle arasıydı, tek başına kantinde oturup kahveni içiyordun. Karşı masadan seni izledim yine uzun bir süre. Telefonunda dolanıyordu ellerin. Gözlerim ellerine kaydı. Uzun, ince parmakların öylesine güzeldi ki, bir kez olsun ellerinden tutmak istedim o an. Sonra geçen gün çiçeği elimden alırken parmaklarının parmaklarımla temasını hatırladım. O zaman bile bir garip olmuştu içim. Tamamen tutsam nasıl etkilenecektim kim bilir? Bir süre daha izledim öylece seni. Telefonda gördüğün şeylere karşı olan mimiklerini seyrettim. Gülmek istiyor gibiydin ama insanların tepkilerinden çekiniyor gibiydin. Etrafına bakıp ardından gülümsemeni saklıyordun. Yanındayken yüzünü bu denli detaylı inceleyemediğimden bir süre daha uzaktan seyrettim seni. Yalnız olmana gönlüm el vermedi. Yalnızlığı oldum olası sevmemiştin Soobin. Nefret ederdin yalnız kalmaktan. Bende sanki bunu bilmiş gibi seni hiç yalnız bırakmadım. Yanına oturmadan önce izin istedim. Gözlerinin içi parlamıştı ve telefonu falan bir kenara bırakmıştın. Yanına oturmuş ve sana nasıl olduğunu sorduğumda biraz daha iyi hissettiğini söylemiştin lakin gözlerini kaçırmandan anlamıştım bir şeylerin ters gittiğini. Üstelememiştim ve konuyu değiştirmiştim hemen. "Elma şekerinin tadı güzel miydi?" diye sordum. Çünkü beğenip beğenmediğini merak etmiş ve de konu açmak istemiştim işte kendimce. Sense gözlerini büyük bir şirinlikle devirmiş ve aynı zamanda gülümsemiştin. "Çok beğendim, teşekkür ederim." dedin en güzel ifadenle. Bense saf saf gülümsedim bu hallerine. Sonra ders zili çalmış ve sınıflarımıza gitmiştik beraber. Herkesin gözünü üzerimizde hissettim. Şu yeni gelen çocukla mı takılmaya başladın gibisinden bir şeyler duymuştum arkadaşlarımdan. Neden seni bu denli küçük görüyorlardı anlamamıştım o zaman. Sonradan oturmuştu taşlar yerine. İnsanlar için kocaman ama benim için bir toz tanesinden dahi küçük olan bu gerekçe fazlasıyla saçma gelmişti o zamanlar da.

"Odiyle tanışmak ister misin?" diye sormuştun aniden, biz eve doğru yürürken. Bahar kokusunun hakim olduğu sokakta bir tek senin sesinin yankılanışını sevmiştim. "Odi de kim?" diye sordum sana. Belki de bir arkadaşın olduğunu düşünmüştüm. Sonra gözlerin kısılana değin gülümsemiş ve "Benim kirpim." demiştin basitçe. İtiraf etmeliydim ki o yaşta ilk defa kirpi besleyen biriyle karşılaşmıştım. Çok şaşırmıştım işte. Komikti çünkü. Evde kirpi beslemen aklımın ucundan dahi geçmezdi. Şaşkınlıkla kaldırdığım kaşlarıma ve gözlerime baktığında bir kahkaha patlattın. İlk defa duymuştum o an kahkahanı. İlk defa bu kadar mutlu görmüştüm seni. O sessiz sokakta en çok da yankılanan kahkahalarını sevdim. Bir süre yüzüne baktım ve sonra Odiyle bir gün tanışmak istediğimi söyledim. Onu çok seviyordun. Her şeyini ona anlatıyordun hatırladın mı? Senin tek arkadaşındı o. Neden bir kirpi olduğunu sorduğumda bana çok ilginç bir cevap vermiştin. "Çünkü dikenleri var diye kimse onları sevmiyor ama bir insanı seviyoruz, insanların da dikenleri var öyle değil mi? Hem kirpi gibi görünen dikenler değil, hiç görmediğimiz; uzattığımızda elimizi kanatacak ve belki de bizi yaralayacak. Bir insanı seviyorsak bir kirpiyi de sevmeliyiz. O da sevgiyi hak etmiyor mu?" Soruna karşılık benden bir cevap bekledin. Lakin bense bu güzel düşüncelerine esir olmuş ve bir insanın nasıl bu denli masum oluşuna hayret etmiştim. Beni her geçen gün daha da büyülüyordun. Gözlerine daldığım gözlerimi elini sallayarak uyandırdın. Sonra bir sorun olup olmamasından endişe ettin. "Sadece nasıl bu kadar güzel düşünebildiğine şaşırıyorum." diyebildim. Utanmıştın ve gülümsemiştin gözlerini benden kaçırıp. Yürümeye başladın önden. Adımlarım seni takip ettikten bir süre sonra durdun. Evine gideceğin için yol ayrımında benden ayrılmak zorunda kaldığını söyledin. Aniden aklıma gelen fikirle bir sonraki gün okula birlikte gitmeyi teklif ettim sana. Mutlu olduğunu gözlerinden okuyabilmiştim. Hemen kabul etmiştin ve hoşça kal deyip koşar adım uzaklaşmıştın. Eve giden yolda hep seni düşünmüştüm o gün. Hayır, sadece o gün değil; her an, her saniye seni düşünmeye başlamıştım. Aklımı başımdan almış ve benim tüm mutluluk sebebim olmuştun Choi Soobin 


----

Bu şarkı tamamiyle bebek yeonbinimize çok uyuyor diye bölüme koyayım dedim, çok şirinler >.<

Elma Şekeri ve Dilek Çiçeği | yeonbinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin