9-senden önce ölmeyi diledim

5 1 0
                                    

*TXT-Nap of a Star*


İlk kavga edişimizi hatırlıyor musun? O gün bize geldin ve tüm gün okulda birlikte takıldığın o çocuk yüzünden seni çok kıskanmış ve sana neler söylemiştim. Kabul, ağır konuştum ve sinirli olduğumda da hep ağır sözler ederdim. Lakin çok korkuyordum Soobin, beni bırakmandan çok korkuyordum. Bir gün gerçekten korktuğumun başına geleceğini bilemezdim. O gün sana öyle kötü laflar ettim ki az daha kapıyı vurup çıkacaktın. Zar zor geri döndürmüştüm seni. Salonun ortasına oturup sinirden hıçkıra hıçkıra ağlayışını unutamıyorum. Vuramadıkça, kırıp dökemedikçe sinirini içine atıyordun. Benim yüzümden ağlıyor olman içimi parçalamış, kalbimi tuzla buz etmişti. Canımın hiç bu denli yandığını hissetmemiştim. Yanına yaklaşıp özür dilemiştim. Seni böyle bir şeyle suçladığım için kendime çok kızıyordum. Hiçbir şey demeden kalkıp gitmeye yeltendin yeniden ama izin vermedim yine. Belki o an öylece arkandan izleseydim, bu kadar çok zaman bile geçiremeyecektik birlikte. "Sen nasıl beni bunla suçlayabilirsin ki? Sen hâlâ seni nasıl sevdiğimin farkında değil misin Yeonjun? Sen duygularımı şaka falan mı sanıyorsun? Tam bir yıl öncesi senin için ne kadar uğraştığım hatırlamıyor musun? Seni nasıl sevdiğimi göremiyor musun, bu kadar kör müsün?" diye bağırdın. İlk kez o denli öfkeli gördüm seni." Özür dilerim. Gerçekten Soobin, özür dilerim." sesim titriyordu." Beni bırakmayacağına söz vermiştin." dedim çaresizce. Ancak böyle döndürebileceğimi düşündüm o an seni. Lakin senin zaten hiç gitmezdin ki benden. Sen hala yerde otururken yanına çökmüş ve sarılmıştım. Sen de karşılık vermiştin sarılışıma. Defalarca kez özür dilemiştim senden. Defalarca kez öpmüştün beni. "Kırıcı oluyorsun Yeonjun, kızdığında çok kırıcı oluyorsun." Canını yakmıştım biliyordum ve kırılan kalbini onarmak için elimden hiçbir şey gelmeyişi daha çok canımı yakıyordu.

Ertesi günü okul dolabına bir dilek çiçeği ve bir not bıraktım. Tıpkı eski günlerde senin bana aşk mektupları bıraktığın gibi." Güzel bir dilek tut ve gerçekleşmesini bekle, seni her zaman sevdiğimi unutma. - elma şekerin." diye yazmıştım üstündeki nota. Koridorun diğer ucundan izlemiştim seni. Kocaman gülümsemiştin, gamzelerin görünene kadar. Sonra notu göğsüne bastırıp gözlerini kapatarak dileğini tutmuştun. Bu sefer tüm yapraklar uçuşmuştu etrafa. Mutlu olmana rağmen acı bir gülümseme bıraktın. Okul çıkışında sokaklarda dolaşırken sana ne dilediğini sordum. Duymakta emin olup olmadığımı sordun ve bende duymak istediğimi söyledim hiç tereddütsüz. "Senden önce ölmeyi diledim." dediğinde birden kanım çekilmiş ve buz kesmiştim. Kaşlarım çatılmıştı refleks olarak. "Çünkü senin ölümüne dayanamam Junnie. O yüzden senden önce ölmek isterim." Moralim son derece bozulmuştu o gün. Ne diyeceğimi bilememiş ve afallamıştım."Soobin neden böyle konuşuyorsun?" diye isyan ettim. "Bu kadar üzüleceğini bilseydim, söylemezdim." dedikten sonra omuzlarını silktin basitçe. Gerçekten üzüldüğümü görünce de ellerimi tuttun sıkı sıkı. "Seni bırakmak gibi bir niyetim yok, ömrün boyu benimle uğraşmak zorundasın." demiştin saçlarımı karıştırırken. Ben ömrüm boyu seninle olmak istedim Soobin. Zamanı geri alabilseydik o gün o çiçeği dolabına koymaz ve o dileği dilemeni sağlamazdım.

    Sana ilk karahindiba verdiğimde ne dilediğini sordum tüm bunların üstüne. Yine çekindin söylemeye, ben de çok korkmuştum tekrar bunun gibi bir dilek duyacağımdan dolayı. Lakin üsteledim çünkü merakım korkumu gölgeliyordu. "Seninle birlikte olmayı diledim." dediğinde içimde beliren hoşnutluktan ötürü gülümseyebildim sadece. "Dileğin kabul olmuş." dediğimde başını olumlu anlamda salladın. "Neyseki, gerçek oldu." dedin gözlerimin içine bakıp. Gözlerinde mutluluğu, sevinci ve sevgiyi görmüştüm. 


------

güne yeni bi bolumle baslayalım dedim gununuz txt kadar guzel gecsinn <3 

Elma Şekeri ve Dilek Çiçeği | yeonbinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin