15. Bölüm

1K 102 23
                                    

Şu dünyada küçükte olsa yarası olmayan kimse yoktur. Çocukken bile düşüp kendimizi yaralarken büyüyünce nasıl yaralarımız olmayacağını düşünmüştük ki?

Küçükken yaralarımızı öpüp saran annemiz babamız varken büyüyünce de olacaklarını nasıl düşünmüştük? Ölüm denen gerçeği unutmuştuk. Hayat bana en acı şekilde gerçekleri gösterirken acımamıştı.

Keşke sarpa acısaydı. Keşke onun yaraları olmasaydı diyorum. Hatta onun yaraları benim yaralarım olsaydı. O küçüklüğünden beri bana yakın olmazdı. Hatta bir keresinde aramızda bir konuşma geçmişti. Daha 8 yaşındaydım. Bahçede oturup kağıttan kuşlar yapmayı çok severdi. Yine bir gün bahçede kağıttan kuşlar yapıyordu.

Canım çok sıkılmıştı yanına gitmiştim.
" ben çok sıkılıyorum sarp bana da kuş yapmayı öğretir misin?" Demiştim. Yüzüme bakıp tekrar önüne dönmüştü.
" öğretemem geç otur kendin öğren." Demişti.

Yanına oturup defalarca denemiştim. Onun ellerini takip edip yapmaya çalışmıştım. Yapamayınca daha da sinirleniyordum ama o beni takmadan yapmaya devam etmişti. Onunla konuşmaya çalışmıştım çünkü yapamadıkça sinirleniyordum ve en azından sohbet edebiliriz diye düşünmüştüm ama o konuşmamıştı.

" ya sarp sıkılıyorum. Hiç arkadaşım da yok insanlara güvenmiyorum ama sen kuzenimsin. Sana güveniyorum." Demiştim.
İlk güvenimi sarpa vermiştim. O an yüzüme bakmıştı. Sonra tekrar önüne dönmüştü.

" ben senin kuzeninim. Arkadaşın değilim. Seninle oynamak zorunda değilim eğer oynayacak birini arıyorsan arkadaş edin." Demişti.
O zaman kalbim çok kırılmıştı çünkü kuzenler birbirinin arkadaşı olamaz sanmıştım ve etrafımda sarptan başka çocuk yoktu.

Elimdeki kuş yapmaya çalıştığım kağıdı sinirle onun kucağına atmıştım. Dolan gözlerime bakmasını umursamadan yüzüme bakmıştım.
"Sen benim arkadaşım olmak istemiyorsan bende senin arkadaşın olmayacağım. Bende sizin beni istemediğiniz gibi sizi istemeyeceğim."

Bağırıp bahçenin yan tarafına gitmiştim. Saatlerce orda tek başıma oturmuştum ama sarp yanıma gelmemişti. O günden sonra sanmıştım ki kuzenler arkadaş olamaz. Bir daha sarpla oynamaya çalışmamıştım. Hatta bildiğin trip atmıştım.

Bi kaç gün sonra yine babaannemlere gitmiştik. Sokak kapısı açık kalmıştı sarp ve bi kaç kişiyi görmüştüm. Bi çocuk sarpı ittiğinde sarp yere düşmüştü. Koşarak oraya gitmiştim.

Sarpı iten çocuğa bağırmıştım ama o bana gülmüştü. Bende sinirlenip çocuğun sarp iten kolunu tutup koparırcasına ısırmıştım.  Çığlık çığlığa bağırmıştı. Sarp açıdan yerdeydi. O çocuk bağırınca onun annesi de bizimkiler de dışarı çıkmıştı.

Biri beni çocuğun kolundan ayırmıştı. Sinirle çocuğa bakmıştım. Çok sinirli olduğumu hissediyordum. Hayatımda ilk defa o kadar sinirlenmiştim belkide.

Çocuğun annesi ban bağırmaya başlayınca umrumda olmamıştı. O sırada amcamlar sarpı yerden kaldırmışlardı.
"Senin oğlun benim kuzenimi yaraladı." Diye bağırmıştım. O gür ses benden ilk defa çıkmıştı.

" itti onu ya kafasını çarpsaydı. Ya ona bişey olsaydı. Eğer oğlun bir daha kuzenime karışırsa kolunu ısırarak kopartırım bu sefer yine yaparım." Diye bağırmıştım.

Kadın şaşkınlıkla bana bakarken ağlayan oğlunu alıp ordan uzaklaşmıştı. Sarpa baktığımda kolu uzun bir şekilde tere sürtülmüş soyulmuştu. Annesi hemen pansuman yapmıştı.

Benzer Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin