13. Bölüm

1.1K 111 27
                                    

Eve gelir gelmez soru yağmuruna tutulmuştum. Herkese olanları anlatmak zorunda kalmıştım. Yangın olayından bahsetmemiştim.

Babaannemlerle görüşmeme sebebimin anneme ve babama yaptıkları olduğunu biliyorlardı.
Şimdilik belki bu kadarını bilmelilerdi.

Gerçi rüya amcam telefonda bahsederken biraz duymuştu ama o an sorgulamamıştı. Belkide anlatmaya hazır olmadığımı anlamıştır.

" o çocuk bir daha karşımıza çıkarsa bu sefer durmam." Çağanın öfkesi azalmamıştı. Hala sarpa saydırıyordu. Çok sinirlendiği belliydi.
" çağan tamam artık. Tuana geldi zaten iyi." Çağan sinirle Mete'ye baktı.

" ya çocuk gözümüzün önünde resmen sürükleye sürükleye götürdü. Ya başka bişey olsaydı. Ya öfkesini kontrol edemeseydi! Sen niye tutuyorsun beni?!"
Burdaki herkes farkındaydı ki çağanın sinirini atmak için öfkesini kusması gerekiyordu.

" bence sakin ol artık." Dedim. Bi kaç saniye yüzüme baktı.
" ne haliniz varsa görün ya!"  Sinirle Salondan çıktıktan bi kaç saniye sonra kapı sesi duyuldu. Kafamı ellerim arasına aldım.
" sakin ol sen. O biraz sakinleşsin zaten gelir."
Bende ayağa kalktım.

" ben biraz hava alacağım." Bahçeye çıkıp hamağa oturdum. Yıldızlar çok fazla parlıyordu. Gülümsedim.
" artık yalnız değilim anne. Artık savunmasız değilim. Benim için endişe eden insanlar var. Bir gün ölürsem öldüğümün bile farkına varılmayacak diye korkuyordum ama artık korkmuyorum. Sanırım seviliyorum."

O anda biri omzuma örtü koydu. İrkildim.
" benim korkma." Yağızdı. Kenara kaydım.
" gel otur."
Yanıma oturduğunda  sırtımdaki battaniyeyi hafif sol tarafa atıp sol kolumu açtım. 
" gel beraber kullanalım."

Yanıma oturduğunda battaniyeyi omzuna örttüm. Koluna girdim. Battaniye ikimizi de kapatıyordu.
" sarp meselesinin anlattığın kadar olduğuna emin misin?"
Gülerken kafamı eğdim. Sabahtan beri dolmasın diye uğraştığım gözlerim dolmuştu.

Kafamı kaldırıp yağıza baktım. Derin bir nefes aldı. Sonra kolumu kolundan çekip beni omzuna çekti. Kafamı omzuna koydum.
" anlamışsın." Dedim.
" çok zor olmadı."
Başka bişey demedi. Anlatıp anlatmayacağıma kendim karar vereyim istiyordu.

" babaannemler annemle babamın hiç evlenmesini istememiş. Annem bana bunları hep masal gibi anlatırdı. Prensin ailesi prensesi hiç kabul etmemiş derdi çocuktum ama annem anlatırken öyle bir yüz ifadesiyle dalardı ki prensesin o olduğunu anlardım ama üzülmesin diye belli etmezdim."

Kafamı kaldırıp yağıza baktım. Omzundan kalktım. Dizlerimi battaniyenin içine çekip kollarımı sardım.
Yağız beni bölmemek için sadece dinliyordu. Zor konuştuğumun farkındaydı.

" annemle evlenmişler ama hala onaylanmamış. Bide üstüne beni evlat edinince babaannem iyice bilenmiş. Şuanda babaannemle kalan sarp ve ailesi aslında ve amcamla yengem de annemi istemiyormuş."

Gözyaşlarımı sildim.
" Büyüdükçe farkettim ki yengem anneme hep tepeden bakıyordu. Arada sarpı da etkiliyordu. Ne olursa olsun sarpta çocuktu sonuçta annesinin dediğini yapması normal. Bu yüzden ona hiç kızmadım."

Kalbim sıkışmıştı. Yutkundum.
" bir gün babaannem nasıl olduysa hep beraber yazlığa gidelim dedi. O zamanlar da farkediyordum sarp bana yavaş yavaş düşman oluyordu. Annem daha yaşıyordu."

Yağız elimi tuttu. Sıktı. Zorlandığımı anlıyordu.
" iyi misin?" Gözyaşlarımı silip kafa salladım.
" Ben 5 yaşında evlat edindim. Annem 15 yaşımda öldü. Kaç yaşındayım tam hatırlamıyorum ama en fazla 11-12 yaşındaydım. Yazlığa gittik. Sarp annesinin etkisinde kalan bir çocuğa dönüşmüştü. Benimle artık oynamıyordu. Yazlıkta gece odama gelip beni uyandırdı. Bi baktım dolap kapaklarım açık kıyafetlerim yok. Kolumdan sürükleye sürükleye beni dışarı çıkardı. Sokaktaki çöp kutusuna atmış tüm kıyafetlerimi."

Benzer Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin