25. Bölüm

950 112 232
                                    

Kalbim artık dursa sesim çıkmazdı. Şuracıkta ölsem, sesim çıkmaz ölümü kabullenirdim. Canımı yakan şeyleri haykıramamak içimi köreltmişti. Ben çağanın yaşadıklarını hafife almıyordum. Eminim ki benden sonra bile zor yaşamıştır ama yaşamıştır.

Onun bir sürü kişi yanındaydı. Ben öldüm çünkü benim yanımda kimse yoktu. Benim istediğimi yapmış beni unutup benden nefret etmişti. Şimdi ise ileri ki hayatında mutlu olmak için bir adım atacaktı.

Önce sarp  gelmişti. 5 dakika olmuştu ama ikimizde konuşmamıştık. O konuşmaya çekiniyor gibiydi benim ise konuşmaya halim yoktu. Kapı tekrar çaldığında ayağa kalktım.

Yağız diğerlerini getirmiş olmalıydı. Söylediğine göre saat  akşam 8 de nişan başlıyormuş ve saat daha yeni 6 olmuştu. Kapıyı açtığımda karşımda bizimkiler vardı. Yalandan gülümsemelerimin birini yaptım.

" tuana." Leyayla Ülkü bana sarıldıklarında bende onlara sarıldım.
" çok özledik seni." Dedi Ülkü.
Geri çekilip yüzlerine baktım.
" bende sizi özlemişim. Hadi kapıda durmayın içeri geçin."

İçeri geçtiler Kapıyı kapattığımda Mete de bana sarıldı.
" dönmene çok sevindim." Bende ona sarılıp geri çekildim.
" sarp salonda hadi sizde geçin."

İçeri geçip hepimiz oturduk.  Çağanı bilerek çağırtmamıştım. Yağız hariç odadaki herkes mutlu bir şekilde İngiltere'de yaşadığımı sanıyordu. Şuanda onlara kocaman bir yalan anlatıyordum.

Yağız ise bakışlarıyla bile bunun yanlış olduğunu söylüyordu. Gülümserken yalan söylemek çok zordu.
" tuana bizimle aynı üniversitedeymiş. Çağanla okulda karşılaşmışlar." Dedi yağız.

Göz devirdim.
" bunu söylemene gerek yoktu." Dediğimde güldü.
" nasıl yani cidden aynı üniversitede miyiz?" Dedi Ülkü
Kafa salladım. Leya kaşlarını çattı.
" iyi de bizim okulda müzik bölümü yok ki."

Derin nefes alıp yalandan gülümsedim.
" müzik bölümü yazmadım. Artık müzik yapmak istemiyorum. Piyanoyu da bıraktım. Müzik bile  dinlemiyorum. Neyse beni boşverin. Akşam nişan varmış giyecek bişeyler buldunuz mu?"

Leyayla Ülkü birbirine baktı. Güldüm.
" birbirinize bakmayın öyle sizin çok uzun zamandır arkadaşınız benimde lise arkadaşım nişanlandığı içim çok mutluyum. Sonunda mutlu olabilecek. Hem nişanlısıyla okulda tanıştık. Çok güzel bi kız iyi birine de benziyor."

Herkes tavrıma şaşırırken yağız bana bakmıyordu bile. Yalan söylediğimi biliyordu.
" seçtik." Dedi leya çekine çekine.

" eminim çok güzel olacaksınız. Bu arada araları bozulmasın. Çağanla tanıştığımızı belli etmedik. Sizde benden bahsedip yakayı ele vermeyin."

Biraz daha sohbet ettikten sonra kalkmışlardı. Onları geçirir geçirmez alnımı kapıya yaslayıp gözyaşlarımın akmasına izin verdim.

Kendimi fazla bile tutmuştum. Geçip salonda koltuğa oturdum. Saat tam 7 olmuştu. 1 saat boyunca öylece oturdum. Saat 8 oldu. Kaan abiyi aradım.
" efendim tuana?"
Gözlerimi duvardaki saatten çekip derin bir nefes aldım.
" nişanın adresini biliyor musun?"

Bi kaç saniye konuşmadı.
" Kaan abi biliyor musun dedim."
Nefes sesini duydum.
" biliyorum." Dedi. Ayağa kalktım.
" güzel bana adresi at ve kimseye haber verme."

Telefonu suratına kapattım. Hırkamla anahtarlarımı alıp hızlıca evden çıktım. O sırada telefonuma mesaj geldi. Konumu atmıştı. Anayola çıktım. Hızlıca gelen taksiyi çevirdim. Adresi gösterip kulaklıklarımı taktım.
Gripinden neden bu elveda şarkısı çalıyordu.

Benzer Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin