Sehun'un Ağzından
Sabah kahvaltı masasında ölüm sessizliği vardı. Suho gazete okuyor, Chanyeol yemeğiyle oynuyor Baekhyun yiyor ben ise onlara garipçe bakıyordum. Onlar yaptıkları işe devam ederken boğazımı temizledim
''Bugün ne yapsak? Sinemaya gidelim mi?'' diye hevesle bir fikir attım ortaya, Chanyeol çatalını sesli bir şekilde tabağa bıraktı
''Neden Suho'ya sormuyorsun? Bütün seçimleri o yapar'' dedi, Suho da gazetesini indirdi
''İşim var. Siz gidebilirsiniz'' dedi sakin sesiyle, ve ayağı kalktı
''Neden? Baekhyun'u da benden almak istemiyor musun?'' dedi Chanyeol. Suho birden durdu
''Park Chanyeol! Kelimelerine dikkat et'' diye aralarına girdim. Suho bir şey demeden ayrıldı. Chanyeol masaya yumruğunu vurduğunda dayanamadan konuştum
''Yeter Chanyeol'' dediğimde dikkatini bana verdi. Chanyeol ile konuşmaya başlayacakken Baekhyun beni durdurdu. Kafasını hayır anlamında salladı, onun adına üzülmüştüm ve sustum. Chanyeol ise hala sinirliydi, sinirle bağırdı ve tabağını duvara fırlattı. Tabak duvara vurduğu gibi parçalara bölündü
''Ah!'' diye bir ses duydum. Bu Baekhyundu, ve yanağını tutuyordu, elini çektiğinde yanağından kan geldiğini gördüm, hemen ona koştum
''Baekhyun!! Sen iyi misin?'' diye sordum korkuyla, kafa salladı ve sonra mutfaktan ayrıldı.
''Çok olduğunun farkında mısın?'' dedim, yumruğunu daha sert sıktı
''Bunların hepsi Suho'nun suçu! Neden geldi ki? Ondan nefret ediyorum'' diye bağırdı ve o da gitti
Suho'nun Ağzından
İşe gitmek için kıyafetlerimi değiştirdim. Merdivenlerden indiğimde Chanyeol'u gördüm. İkimizde merdivenlerdeyken durduk ve sonra gözlerimizi çekerek devam ettik. Odasına girdiğini sert kapı kapatışından anlamıştım. Hiç umursamadan evden çıkıp arabama gittim
Baekhyun'un Ağzından
Yaramı temizlemek için odama gittim. Aynaya baktığımda kendi kendime konuştum
''Chanyeol zor zamanlar geçiriyor'' derken Sehun odama hışımla girdi
''Ayy şu Chanyeol! Hala çocuk gibi davranıyor. Baekhyun ya sen iyi misin? Yara çok derin mi?'' diye sordu. Hayır anlamında kafamı salladım
''Sadece küçük bir kesik'' dedim.
''Güzel. O zaman ben Suho'ya gideceğim sanırım'' dedi ve odamdan gitti. Bu evdeki herkes garipleşmeye başlıyor diye düşündüm. Bu sıra telefonum titredi
D.O: Baekhyun dün ne oldu? her şey yolunda mı?
Baekhyun: Yolunda.. Endişelenme
D.O: Gerçekten mi?? Güzel o zaman, sana bir şey sormam gerek
Baekhyun: Nedir?
D.O: Jja Jang myeon'un numarası kaç? Son yediğimiz noodledan istiyorum
''Hahaahahahahahahaha!!!'' kahkahayla yatağımda yuvarlandım. Ciddi bir şey sanmıştım ve bu beni çok güldürmüştü. D.O gerçekten çok şirin.
Numarayı verdikten sonra bana teşekkür etti, mesajına gülümsedim. Birini gülümsetmeyi çok iyi biliyordu
D.O'nun Ağzından
Siparişlerim geldiğinde hemen aceleyle yemeye başladım. Hala yerken Kai'nin uyandığını duydum.
''D.O? Ne yiyorsun?'' diye sordu gözlerini kaşıyarak, yanıma oturdu
''Jja jang myeon mu yiyorsun?'' diye sorunca hızla yemeye başladım
''Hayır yok! Sana almadım sadece kendime kadar var!'' dedim ağzım doluyken. Kahkaha attı
''Tamam. Yemeğini çalmayacağım, yavaş ye'' dedi ayağı kalkıp kahve yapmaya başlarken.
''Kai. Bilgisayarınla oynayabilir miyim?'' diye sordum. Bana baktı
''Neden?''
''Baekhyun dedi ki bilgisayar her şeyi biliyormuş! Onunla tanışabilir miyim?'' diye yalvarınca bana kahkahayla güldü
''Şapşal! Bilgisayarla tanışamazsın, o bir insan değil'' dedi. Kaşlarımı kaldırdım
''Oh öyle mi?''
Beni odasına götürdü ve bilgisayar dediği şeyi çıkardı. Kapağını kaldırdı ve hazırladı
''İşte, kullanabilirsin. Ben duşa giriyorum'' dedi ve odadaki banyoya girdi.
Bilgisayarı ilk kez kullanışımdı bu yüzden herhangi bir şeye tıkladım
Kai'nin Ağzından
D.O hala aklımdayken banyoya girdim. Şirinliğine gülüyordum.
Banyodan çıktım ve belime banyo havlusu dolayıp odaya girdim. D.O'nun bilgisayarda bir şey izlediğini gördüm.... Sonra birden bir ses geldi
''Ahh... Ahhh!! Daha hızlı! Daha derin!!''
Aman tanrım, D.O porno dosyamı bulmuştu!! Ona doğru koşarak videoyu kapadım. D.O'ya baktığımda o da bana bakıyodu.. Fakat gözleri gözlerimde değildi, onun baktığı yöne doğru eğildim. Kafamı eğdiğimde koşmamdan dolayı havlunun düştüğünü gördüm.
''K-Kai'' diye mırıldandı gözleri büyüyerek. Şoktan çıktıktan hemen sonra yerdeki havluyu alıp erkekliğimi kapamaya çalıştım
''D.O!! O-orada kal!!'' diye kekeledim ve kıyafet dolabıma giderek üstümü giyindim. Giyinirken kendi kendime düşünüyordum
*Ne aptal bir sahibim ben! Önce porno dosyamı izlettiriyor sonra önüne çırılçıplak çıkıyorum!*
D.O'ya döndüğümde hiç sormamasını istediğim o soruyu sordu
''Kai.. Ben ne izledim?''
''Aaa şey... çok kötü bir film!! Evet! Kötü bir film, hem de çok. Sakın izleme bi daha'' dedikten sonra bana dikkatle baktı
''Kai peki onlar ne yapıyordu? Kıyafetleri yoktu ve...'' devam edemedi çünkü ne olduğunu bilmiyordu. Sonunda yutkundum ve pes ettim. Ona doğruyu söyleyecektim. Yanına oturdum sakince
''Sevişiyorlardı.. İnsanlar birbirlerini sevdiklerinde sevişirler ya da sadece eğlence için yaparlar'' diye açıkladığımda kafa salladı.
''Oh.. O zaman sevişmek güzel bir şey'' diye sordu, bir süre düşündükten sonra
''Eehh yani'' diyebildim. Kafa salladı
''Yani biz de sevişebiliriz o zaman? Çünkü birbirimizi seviyoruz değil mi?'' dediği an yanaklarım kızardı. O yüzümü incelerken bir cevap bekliyordu. Boğazımı temizledim
''Şey, e-eğer istersek y-yaparız'' diye kekeledim
''Nasıl sevişebiliriz?'' ah bu çocuk beni sorularıyla bugün öldürecek
''Yakında öğreneceksin'' diye geçiştirmeye çalıştığımda o gün bütün sorularını bitirmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim Pet'im
FanfictionDünyada 2 tür insan vardır. Gerçek insanlar ve hibritler. Hibritler yarı insan ve hayvan genlerine sahip olarak doğarlar. 20 yaşlarına geldiklerinde yaşlanmaları durur ve pet mağazalarında gerçek insanlar için satışa sunulurlar. ''Merhaba Pet dükka...