Baekhyun'un Ağzından
Kai ve D.O'nun özeline girmemek için evden çıktım. En yakın durağa gidip bir otobüs bekledim. Chanyeol ile lise günlerimizdeki gibi kulaklığımı takıp şarkı dinlemeye başladım
Otobüs geldiğinde ise boş bir koltuk bulup oturdum. Şarkıyı dinlerken dışarıyı izledim.
--Flashback--
''Yoruldun mu? İçecek bir şeyler alalım mı?'' diye sordu Chanyeol. Kafamı salladım. Kahve dükkanına götürdü beni, ama eski ve antik bir kafeye benziyordu. Bir masa bulup oturduk, iki fincan kahve sipariş ettik.
''Hadi Baek! Resim çekelim'' dedi ve hızla elini omzuma atıp beni kendine çekti.
''Gülümse Baek!'' dediği için elimi V işareti yapıp gözüme koydum. Chanyeol resmi çok yakından çekmişti bu yüzden ikimizin de yarısı görünüyordu. Resmi ekran fotoğrafı yaptığında utanarak kahvemden bir yudum aldım
--Flashback Sonu--
Chanyeol'un Ağzından
Yalnız olmak için kendimi şehre attım. Baekhyun ile birlikte gittiğimiz kafeye gittim. Eski kahve dükkanını bulmak biraz zor olsa da bulmuştum. Sonunda gülümseyerek boş bir masaya oturup etrafa bakındım. Her masaya baktığımda anılarım canlanmaya başlamıştı. Cam kenarındakinde ilk kez yanağından öpmüştüm ortadaki masada ise birlikte resimler çekinirdik, palaroid resimler ve dahası... Bu sırada bir bayan yanıma gelip benden ne istediğimi sordu. Siparişi verdikten sonra anılarımla yalnız kaldım.
Boş kafede kapının açıldığını belli eden çan sesi duyuldu. Umursamadan düşüncelerime devam ettim. Kapıdan gelen kişi kafede duvarlara asılı olan resimlerin önünde durup resimleri elledi. Önce saçını sonra ellerini gördükten sonra gözlerim büyüdü. Bu Baekhyundu.. Arkasını döndüğünde ise yerinde donup kaldı. Onu her unutmaya çalıştığım zaman karşıma çıkıyordu! Onu gerçekten özlemiştim. Bana doğru ilerledi, ben de büyük bir hışımla sandalyeden kalktım, göz kontağını ayırmadan ona baktım.
''Oturabilir miyim'' diye mırıldanınca kendime gelip başka yerlere bakıp
''Tabi ki'' dedim ve birlikte oturduk. Eski günlerdeki gibiydi fakat tek fark o benim karşımda yabancı bir insan gibi oturuyordu.
''Nasılsın?'' diye sordu. Küçük bir gülümseme verdim
''İyiyim sen?''
''Aynı''
Bir sessizlikten sonra konu konuyu açtı ve artık rahatsız hissetmeden iki yakın arkadaş gibi konuşmaya başlamıştık. Uzun bir sohbetten sonra saate baktığımızda neredeyse akşam olduğunu gördüm
''Oh... Saate bak. Sanırım eve gitmeliyim'' dedim. Baekhyun biraz üzülmüş gibiydi
''Ah peki. Uzun bir süreden sonra seninle konuşmak iyi geldi'' dedi ve gülümsedim.
''Aynen öyle'' dedim garipçe.
Baekhyun'un Ağzından
Chanyeol ayağı kalkıp kapıya doğru ilerledi. Lütfen arkasına dönüp bana bir şeyler söylesin diye içimden geçirdim. Kapıya elini attığını gördüm.. Tam istediğim gibi arkasına dönüp son bir kez el sallayıp öyle çıktı. O gittikten sonra gözlerimi sımsıkı kapatıp bir nefes verdim. Konuşmalarımızın arasında arkadaş olarak kalmak vardı, öyle karar vermiştik. Bu benim için yeterdi, hiç konuşmamaktan iyiydi.
Kafeden çıktım ve otobüse bindim. Yoldayken telefonum titredi. Gönderen Chanyeoldu
Chanyeol: Bugün çok eğlendim. Beni rahatlattığın için teşekkür ederim. Umarım daha çok görüşürüz
Mesajı gördüğümde gülümsedim. ''Umarım'' diye mırıldandım
Chanyeol'un Ağzından
Arabamı garaja park ettikten sonra ıslık çalarak eve girdim ve odama doğru yürüdüm. Suho beni duymuş olacak ki kapıma kadar geldi.
''Hey geldin mi?'' diye sordu. Kafa salladım sırıtarak. Kollarını bağdaş kurarak yanıma adım adım yürüdü
''İyi misin?'' derken elini alnıma götürdü
''İyiyim'' diye kıkırdadım. Sehun da gelerek ikimizin konuşmasına katıldı
''Naber?''
''Sehun ah... Chanyeol çok garip davranıyor'' dedi Suho. Sehun kaşlarını kaldırdı
''Yah Park Chanyeol'' dedikten sonra koluma vurdu. Gülerek cevap verdim
''Hı?''
''Aman Tanrım! Haklısın, çok garip!!'' dedi benim sırıtan yüzüme bakarak. Kahkaha attınca ikisi birbirine baktı.
Suho'nun Ağzından
Aklıma gelen bir fikirle gülümsedim. Chanyeol'un odasına girerek eşyalarına dokunmaya başladım. Chanyeol ise anlamayan bakışlarla bana baktı. Daha sonra Sehun da bana katıldı. Chanyeol'un en sevdiği vazoya dokundu ve eline aldı. Birden elinden bıraktığında kocaman bir gürültü koptu. Eyvah diye düşündüm, Sehun kaçsa iyi ederdi. Bu evde en değer verdiği şeylerden biriydi o vazo
''Aman tanrım!!'' diye bağırarak yanına gitti Chanyeol. Sehun korkmaya başlamıştı.
''Sen iyi misin Sehun! Bir yerine bir şey oldu mu?'' dedi halini sorarak. İşte bu anda şok olmuştum
''B-ben iyiyim'' dedi titreyen sesiyle
''Hizmetlilere söyleyin burayı toplasınlar'' diyerek Sehun'u koluma takıp odadan çıkardım
Baekhyun'un Ağzından
Eve geldiğimde bağırdım
''Ben geldim! Eğlenceniz bitti mi?'' dedim. Hırkamı asıp ayakkabılarımı çıkardıktan sonra oturma odasına gittim. Boş olduğunu gördüm, D.O'nun odasına bakmak için merdivenlerden çıktım. Odanın kapısını açmamla şaşırmam bir olmuştu
''Iyyk'' her yerde meni vardı, resmen seks kokuyordu! Kai sesimi duyup yataktan doğruldu. Beni görünce D.O'nun çıplak vücudunu çarşafla örttü.
''Merak etme resmini çekmem'' dedim ellerimi kaldırarak. Bana bir yastık fırlatmasıyla odadan çıktım. Gülerek mutlulukla odama girip kapıyı kapıdım
''Ne gündü ama'' derken yatağıma uzanmıştım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim Pet'im
FanfictionDünyada 2 tür insan vardır. Gerçek insanlar ve hibritler. Hibritler yarı insan ve hayvan genlerine sahip olarak doğarlar. 20 yaşlarına geldiklerinde yaşlanmaları durur ve pet mağazalarında gerçek insanlar için satışa sunulurlar. ''Merhaba Pet dükka...