D.O'nun Ağzından
Bu sabah tamamen ayı gibi uyuduğum için erken uyandım. Her zaman ki gibi mutfağa gidip buz dolabını açtım. Baekhyun ve Kai ben sinirle dolabı açarken bana baktılar
''D.O ne bu öfke?'' Kai ben bir şey ararken sordu. Dondurmayı bulduğum da ise rahatladım
''Ahh.. İşte burada. Yine almadık sandım'' dedim karnımı ovuştururken.
''Bir soru sormama izin ver, beni mi daha çok seviyorsun yoksa dondurmayı mı?'' diye sordu Kai. Bir süre düşünmüş gibi yaptım
''Tabi ki seni seviyorum Kai!'' dedim neşeyle. Kai de gülümsedi
''Çünkü bana dondurmayı alan sensin'' dedim dondurmayı yalarken.
Kai'nin Ağzından
Benim ağzım açıkken Baekhyun deli gibi gülüyordu. O kadar gülmüştü ki karnını tutup ayaklarıyla çırpınıyordu
''Yah! Kes şunu'' dedim, Baekhyun ayağı kalkıp akan gözyaşlarını sildi
''Dostum biliyorsun D.O'nun şirinliğiyle baş edemezsin''
''Aptal bir dondurmadan nasıl aşağıda olabilirim'' dedim sinirle. Baekhyun elini omzuma koydu
''Aptal bir dondurma değil, mangolu dondurma'' dedi kıkırdayarak.
''Ama ciddiyim, bunu tatlı bir dilde anlatmanın düzgün yolu yok mu?'' dedim. İkimiz de bir düşündük.
''Buldum! ona marketlerdeki bütün dondurmaların tükendiğini söyleyelim, 1 ay kadar beklememiz gerektiğini anlatırız'' dedim sandalyede zıplayarak. Baekhyun kafasını olumsuzca salladı
''Onu depresyona sokar'' dedi, haklı olduğunu düşününce pes edip tekrardan düşünmeye koyuldum. Biraz beyin fırtınası yaptık ve sonunda Baekhyun güzel bir fikirle geldi
''D.O'yu kıskandırabiliriz''
''Kıskandırmak?''
''Arkadaşlarından birini çağırırız, tanıdık olduğu için ona yakın davranırsın'' dedi büyük bir hevesle
''Baekhyun! Sen bir dahisin. Harika plan!'' dedikten sonra D.O mutfağa girdi
''Harika olan neymiş?'' dediğinde ikimizde korkudan sıçradık.
''Tanrım! Bizi korkuttun'' Baekhyun kalbini tutarak konuştu.
''Neyden bahsediyordunuz?'' diye sordu umursamadan
''Havadan sudan'' dediğimde bana şüpheli gözlerle bakan D.O ile karşılaştım. Baekhyun ile garip bir şekilde gülümseyerek mutfaktan çıktık.
''Sence bizi duydu mu?'' diye sordum. Kafasını hayır anlamında salladı
''Sanmıyorum'' dedi
''Güzel, şimdi planı uygulamaya geçelim. İlk olarak ne yapmalıyız?'' diye sordum ona.
''Arayacak arkadaşını bulmalıyız'' dediğinde kafa salladım. Telefonumu alıp rehberdeki isimlere baktım
Bir sürü isim vardı ama hiçbiri olumlu cevap vermemişti
''Hayır mı? Ama- Tamam peki bay bay'' diyerek kapadım telefonu. Baekhyun bana meraklı gözlerle baktı. Kafamı iki yana salladım
''Bir kişi kaldı'' dedim.
''Kim?'
''Lee Taemin''
D.O'nun Ağzından
Salonda hepimiz televizyon izlerken birden kapı çaldı. Kai birini bekler gibi koşarak kapıya gitti. Bende gizlice gelenin kim olduna bakmak için koltukta kafamı biraz kaldırdım. Kai kapıyı açtığında güzel yüzlü bir çocuk gördüm. Kai'ye gülümsedi ve içeri baktı. Bu çocuk benden çok daha güzeldi, hatta kendimi çirkin bile hissetmiştim. Şuan pijamalarımla oturmuş sersem bir şekilde duran çocuktum
''Taemin! Seni görmeyeli uzun zaman oldu. Nasılsın'' derken birlikte içeri girdiler. Terliklerimden ses çıkararak ayaklarımı sallamaya başladım.
''Ben iyiyim! Seni görünce daha iyi oldum, en son gördüğümden daha yakışıklı olmuşsun'' dedi çocuk. Cümlenin sonunda gözlerim büyüdü
*Kai'ye seksi göründüğünü mü söyledi* diye düşündüm. Çocuk hala mükemmel bir şekilde gülümseyerek karşıma oturdu. Bense ona oturduğu zaman boyunca öldürücü bakışlarımı atmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim Pet'im
FanfictionDünyada 2 tür insan vardır. Gerçek insanlar ve hibritler. Hibritler yarı insan ve hayvan genlerine sahip olarak doğarlar. 20 yaşlarına geldiklerinde yaşlanmaları durur ve pet mağazalarında gerçek insanlar için satışa sunulurlar. ''Merhaba Pet dükka...