11

272 26 9
                                    

oy vermeyi ve yorum bırakmayı unutmayın öpüyorum <3 keyifli okumalar

**

people you know - selena gomez

Atsumu ve Sakusa dakikalardır el ele kapının önünde dikiliyordu. Sakusa ilk hamlenin yanında gözle görülür bir şekilde titreyen sarışından gelmesini bekliyordu. Beklentisinin aksine sarışın sanki kapının arkasında en büyük düşmanı, en büyük korkusu duruyormuş gibi sadece kapıya bakıyordu. 

Atsumu ise tam olarak Sakusa'nın kafasından geçirdiği şekilde hissediyordu. Kapıdan içeri girdiğinde olabilecek çeşitli senaryoları kurmuştu kafasında. Hepsinin sonunda o yüz ifadesi vardı. En büyük korkusu, en büyük düşmanı belki de. En büyük korkun bu değil bunu ikimiz de biliyoruz. 

Atsumu bu sefer kaçamayacağını biliyordu. Kapıdan içeri girmezse kardeşiyle arasında olan köprünün tamamen kırılacağını kabullenmişti. Elinde olan iki seçenekten hangisini seçmesi gerektiğini seçenekler önüne geldiğinden beri biliyordu. Ne olursa olsun, neyle karşı karşıya gelirse gelsin kardeşini tamamen kaybetmek onunla tamamen iki yabancıya dönüşmek başına gelebilecek en kötü şeydi. Evet, işte senin gerçek en büyük korkun bu.

Kıvırcık saçlının avcunda duran elini sıkmasıyla berbat biten başka bir senaryodan  kendini çıkardı. Ona dönüp zayıf bir gülümseme gösterdi, Sakusa da karşılık olarak yarım bir şekilde gülümsemişti ama onun aksine onun gülümsemesi gözlerine ulaşmıştı. Bu detayı içten içe bilmesine rağmen görmezden geldi. Sakusa Atsumu'nun gözlerindeki ışığın daha fazla öyle görünmesini istemiyordu. Kapıdan girdiğinde olabilecek senaryoları kafasından geçiren tek kişi Atsumu değildi. Belki de düşündüğünün aksine sarışının ikizi tamamen söndürecekti o zayıf parıltıyı. O zayıf parıltının hala orada olmasının nedeni, Atsumu'nun hala devam etme nedeni ikiziydi. Atsumu ikizine kavga sırasında bile olsa seslenebildiği sürece o ışık orada olacaktı. Ve Osamu'nun bir bakışı tamamen ,bir daha hiç parlamayacak gibi söndürürdü o ışığı. 

"Burada ne yapıyorsunuz siz?" İkilinin kafası sağ taraflarından gelen sese döndü aynı anda. Atsumu gördüğü sima ile kalbinin üzerindeki elin kalbini daha çok sıktığını hissetti. Titrek bir nefes aldı. "Atsumu? Osamu ile konuştun mu? Saatlerdir sana ulaşmaya çalışıyor kafayı yiyecekti en son." Suna'nın üzerine yürümesiyle istemsizce geriledi Atsumu. Sırtı arkasında duran tırabzanlara çarptı. Sakusa'nın başı kendine döndü, halini görüp Suna ile arasına geçti.

 Suna şaşkınlıkla arkadaşıyla arasına giren kendinden uzun çocuğa baktı. Bakışları hala bağlı olan ellere döndü önce. Sonra neler olduğunu sormak için Sakusa'nın kapatamadığı alandan arkadaşına döndü. O an Suna sarışının ifadesini fark etti. En son gördüğünde kötü gözüktüğünü söylemiş olabilirdi ama şuan Atsumu daha kötü gözüküyordu.  

Osamu'nun bu ilişkiyi saklama işini her zaman aptalca bulmuş, Atsumu'yla artık çocuk olmadıklarını söylemişti. Erkek arkadaşı ise hiçbir zaman tam olarak açıklamamış sadece geçiştirmişti. Atsumu'nun bunu sandığı kadar kötü tepki vermeyeceğini söylemekten asla vazgeçmese bile karşısında olan durum çok da öyle gözükmüyordu. Berbat haldeydi. Hayır, bunun ilişkilerini öğrendiğinde gireceği durumdan daha ilerisi olduğuna emindi. Önünde duran Sakusa'yı koluyla iterek geçmeye çalıştı ama Sakusa bir adım bile hareket etmedi. 

"Atsumu, hiç iyi gözükmüyorsun. Osamu ile konuştun mu? Bak biz söyleyecektik ama-" Suna tepki vermeden yüzüne bakan çocuğa doğru bu sefer daha güçlü bir hamle yaptı. "Şu an önemli olan bu değil. Bunu sonra konuşuruz bayılacak gibi duruyorsun. Osamu ile kavga ettiysen benim odamda kalabilirsin ya da kendi odanda kalmak istersen onu götürebilirim. Bir şekilde ikna ederim merak etme." Sakusa hala konuşan çocuğu önünden çekildi istemsizce. Daha fazla bir şeylere engel olmak istemedi. Önünden çekilmesiyle Suna hızlıca Atsumu'nun önüne geldi. Gözlerini daha yakınken yüzünde gezdirdi sarışının. Herhangi bir sorun yoktu suratında yine de nasıl böyle yaralı gözüktüğünü sormak istedi. Göz göze geldiklerinde bundan vazgeçti. "Tamam, tamam sorun yok. Ben Osamu'yu götürürüm şimdi." Atsumu itiraz etmek için ağzını araladı. "Bunun sizin için önemli olduğunu biliyorum ikiz şeyleri falan filan. Ama ne kadar küs kalabilirsiniz ki?" Hiçbir şey söylemeden tekrar kapattı ağzını. Suna konuşmaya devam ediyordu. "Osamu'nun ödevini çalmıştın, gıcık olduğu hocaya yalvarması gerekmişti hatırlıyor musun?" 

when i thinkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin