Kollarımı göğsümde birleştirmiş etrafı seyrederken, kaşlarım çatık ve dudaklarım hafifçe büzülüydü. Öğle arasındaydık ve oldukça aç olmama rağmen önümdeki tosttan bir ısırık bile almamıştım.
Aklımdan bir saniye olsun çıkmayan Taehyung tüm iştahımı moralimle beraber götürmüştü.
"Jungkook cidden birkaç kişinin saçma konuşmasına üzüldüğüne inanamıyorum." dedi Jimin elini koluma atıp okşarken.
Hafifçe omuz silktim pozisyonumu bozmadan. Bugün okula normalden daha erken gelmiştim ve sınıfa girdiğimde, birkaç kişinin hakkımda konuştuğunu duymuştum. Taehyung'un beni aldattığına, yakında ayrılık haberini vereceğimize ve bana acıdıklarına dair şeyler konuşuyorlardı. Beni gördüklerinde defalarca kez özür dilemişlerdi ama ne faydaydı? Gerçek düşüncelerini öğrenmiştim işte.
"Şöyle durmaya devam edersen o sikikleri bulup ağızlarını burunlarını kıracağım."
Yoongi'nin sinirli sesiyle bakışlarımı ona çevirdim ve oflayarak kollarımı çözdüm. Biraz da ben abartıyor olabilirdim ama okuldaki herkesin böyle düşündüğünden emindim. Kötü hissettiriyordu.
"Öğleden sonraki derslere girecek miyiz?" diye sordum ve dokunulmamış tostumu elime alıp bir ısırık aldım.
"Girmemiz gerek. Hyunjin hoca devamsızlık konusunda acımıyor."
Hafifçe başımı salladım. "Mitoloji dersi zevkli geçiyor neyseki."
Sessiz kaldığımızda, etrafı izleyerek tostumu yemeye devam ettim. İnsanları izlemekten keyif alıyordum. Tüm gün boyunca bunu yapabilirdim.
"Jungkook." diyerek dikkatimi ona çevirmeme neden oldu Jimin.
"Hı?" diye mırıldandım ağzım dolu olduğu için. Bakışlarını yanaklarıma indirerek kıkırdadı ve ekmek kırıktılarını temizledi parmağıyla.
"Birkaç gün sonra büyük parti var biliyorsun. Onu getirecek misin?"
Tereddütle yüzüne baktım. Tüm fakültelerin katıldığı partilerimiz oluyordu bir de. Eğlence amaçlı olduğunu söylerdi herkes ama değildi elbette. Herkesin partneriyle en iyi haliyle geldiği ve binlerce kişinin arasında parlayıp konuşulmak için düzenlenen partiydi. Günlerce, hatta belki haftalarca konuşulurdu bu partiler. Bazıları övülerek yüceltilir, bazıları ise yerin dibine sokulurdu.
Okulumuz ise bu partileri oldukça ciddiye aldığı için hepimiz katılırdık. Üniversitenin adını duyurmak için yapamayacakları şey yoktu.
"Ne zaman döneceğini bilmiyorum ki." diye mırıldandım ve modumun tekrar düşüşe geçmesine izin verdim.
Geçen sene sadece Jimin ve Yoongi ile katılmıştım ama şimdi evliydim. Tek gelemezdim. Taehyung'u görmezlerse dedikodular daha da büyüyecek ve bu benim için katlanılmaz bir hal alacaktı.
"Sana cevap vermese bile mesajlarını okuyor. Aklı burada çünkü. En ufak bir olayda geri dönecek."
"Anlat ona. Eminim ki bu partiyi kaçırmayacaktır. Evliliğinizi kanıtlamak için büyük bir fırsat."
Arkadaşlarımın beni cesaretlendirmesine gülümseyerek karşılık verdim. "Akşam yazarım o zaman."
Ben onlar kadar emin olmasam da şansımı deneyecektim. Umarım kabul ederdi çünkü insanların bakışlarından sıkılmıştım. Her şeyi burada tek başıma çekiyordum. Bencil herifin tekiydi.
"Ders başlamak üzere. Gidelim."
İsteksizce yerimden kalkıp yürümeye başlarken, düşünmekten ağrıyan başımı ovuşturdum hafifçe. Modum yerlerdeydi ve arkadaşlarımın da enerjisini emiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vernem Nidahen | Taekook
Teen Fictionöldürüyorsun beni, öyle iyisin ki bana. ➵ kim ailesi.