Vernem Nidahen | Taekook

12; bizi hatırlamıyor musun?

oy vermeyip yorum yapmayanların kulaklıklığı bozuluyormuş ✍🏻

•••

Hayatımın en gerici ve rahatsız edici anlarından birindeydim. Üçümüz kapının önünde öylece dikeliyor ve birbirimize anlamsız bakışlar atıyorduk.

"Neden burada olduğunuzu öğrenebilir miyim?" diye sordu Wonyoung.

Gülmek ister gibi bir hali vardı. Bu durumun saçmalığına ben de gülebilirdim. Eşimin eski nişanlısıyla ne işim vardı benim?

"Jungkook aramızda bir şeyler olduğunu düşünüyor. Neden yan yana göründüğümüzü anlat ona, Wonyoung."

Bakışlarımı Taehyung'la çevirirken, hafifçe güldüm. "Ona inanacağımı sana düşündüren nedir?" diye sordum.

"Çünkü aramızda bir şey yok ve Wonyoung da bunu söylecek?"

"Evet, sana inanmadım ama eski nişanlına inanacağım. Bana kesinlikle dürüst olacaktır çünkü." dedim alayla.

"İnanır mısın bilmiyorum ama aramızda cidden bir şey yok. Sadece artık onun şirketindeyim ve iş konuşmak için bir araya geliyoruz."

Wonyoung'un söylediklerine göz devirmemek için kendimi zorladım. Gördüğüm görüntüler ve içine düştüğüm durum, her şeyin bitmesi için yeterli sebeplerdi. İkisinin de anlaşarak kurduğu cümlelere elbette inanmıyordum.

"Hıhım." diye mırıldandım başımı sallarken. "Bundan sonra da sadece iş konuşmak için vakitler geçirirsiniz. Sürekli sizi izlerim ben de haberlerden."

Wonyoung, kollarını göğsünde birleştirip tek kaşını kaldırarak baktı bana. "Bu gayet normal? Taehyung her gün onlarca kişiyle görüşüp konuşuyor. Neden bana gelince gerildin anlamadım."

"Görüştüğü kişilerden kaç tanesiyle ciddi bir geçmişi var?" diye sordum sinirlenmeye başlarken.

Wonyoung, sinir bozucu gülümsemesiyle bana bakarken, sinirlenmemek elde değildi. Benimle alay ediyor gibiydi.

"İş dünyasından bahsediyoruz. Daha çocuk olduğun için anlamıyor olabilirsin ama bizler olgun insanlarız. Geçmişi kapattık ve bitti, Taehyung'la sadece işimize bakıyoruz." dedi gözlerini devirerek.

Aynı şeyleri zırvalayıp duracağını anladığımda, başımı salladım geçiştirircesine. Benim yerimde olsa daha büyük tepkiler vereceğine kalıbımı basardım. Kimse böyle bir durumun içine düşmek istemez ve bunu normal karşılaşmazdı.

Taehyung'un bakışlarını üzerimde hissettiğimde, ona döndüm. Yumuşak bakışlarıyla benden bir cevap beklerken, ona istediğini vermedim. Hâlâ kararımın arkasındaydım.

"Beni buraya getirmen ne kadar saçma, biliyorsun değil mi? Uzaklaşmaya çalıştıkça eski nişanlını hayatımıza iyice dahil ediyorsun. Beni buraya boşanmaktan vazgeçirmek için getirdin ama Taehyung, ben bunu şimdi daha çok istiyorum."

"Neden bu ilişkiyi hemen bitirmek istiyorsun Jungkook? En ufak kavgamızda evliliğimizi direkt gözden çıkarıyorsun." dedi omuzları çökerken.

"Evliliğimizi ne zamandan beri ciddiye alıyorsun?" diye sordum kaşlarım havalanırken.

Wonyoung'un kavgamızı keyifle dinlediğini fark ettiğimde, gözlerimi devirdim ve yürümeye başladım. Nerede olduğumuzu bile bilmiyordum ama daha fazla duramazdım.